Issız ada korsanı: Mixed by Erry

“İnsan başkalarını aldatma idmanını önce kendinde yapar.”

Refik Halit Karay

Foccelli’de yoksul bir aile, anne ev hanımı, baba sahte viski yapıp satıyor, üç erkek çocuktan biri sürekli içeri girip çıkarken diğer ikisi kendi dünyalarında bir yaşam inşa etmeye çalışıyor. İçlerinden en idealist olanları da Enrico, nam-ı değer Erry. Çocukluğundan itibaren her tür müziğe hakim olan Erry yetişkinlik döneminde de DJ olma hayali kuruyor lakin, imajı bu iş için uygun görülmüyor. Karışık kaset hazırladığı ve temizlikçilik yaptığı dükkan kapanınca, oradaki patronun önerisiyle kendi işini yapmayı hedefliyor ve kardeşlerini de heveslendirerek karışık kaset hazırlama işine giriyorlar. Giderek hasılatı arttırıyor, üretim ağını genişletiyorlar.

“BU ORJİNAL SAHTE”

Netflix’te yayına giren Mixed By Erry, Sydney Sibillia’nın yönettiği, Simona Frasca, ve Armando Festa’yla birlikte kaleme aldığı gerçek bir hikayeye dayanıyor.

Enrico, kendi listesini insanlara dinletebilmek derdiyle kardeşlerinin de desteğini alarak devasa bir ağ kuruyor. Milyonlar kazanıp adlarını listenin en başına yazdırmayı başarıyorlar. Bu listeye yasal yollarla dağıtım yapan şirketler de dahil elbette. Hatta onların bile gidemediği köy ve kasabalara kasetlerini ulaştıran Enrico, Pepee ve Angelo, teknolojinin ilerlemesi ile aynı uygulamayı CD’ler üzerinden devam ettiriyorlar. Büyük bir servet sahibi olan kardeşler, çekingen ve çocuksu özellikleriyle karşımıza çıkıyorlar. Her ne kadar kendilerine takılan korsan lakabından rahatsız olsalar da bu işi bir türlü bırakamıyorlar.

Şirketleri Mixed by Erry’yi takibe alan polis, korsan satış yapan bir tezgahtar ile karşılaşıyor. Henüz devam eden Sanremo Müzik Festivali’nin korsan kayıtlarını piyasaya süren Mixed by Erry kasetlerinin ve yanında onların daha ucuz kopyalarının satıldığını görüyor. Tezgahtar, kasetlerin arasındaki farkı “Bu sahte, bu da orijinal sahte” diyerek açıklıyor.

Kardeşler polis takibinden sıyrılmak için işi yasal hale getirmeye çalışsalar da bunu çok uzun sürdüremiyorlar. Yüzlerce çalışana sahip Mixed by Erry’ye boş kaset satan iş ortakları, yasa dışı satışların kendi şirketi ile ilişkilendirilmesi hususunda endişe duyuyor. İş ortaklarının, dokunulmazlık talep ederek ifade vermesi sonucu Frattasio kardeşler hapse atılıyorlar.

DJ olma hayali ile korsan satış işine giren Erry, duruşma günü bu hayali sürdürüyor gibidir. Savunmasında DJ olduğunu söyler ancak bu mahkeme tarafından inandırıcı bulunmaz. Yüzseksen milyonu aşkın üretim yapan ve İtalya’da korsan satışın önünü açan bir şirket sahibiyken durumu söylediği kadar masum karşılanmaz. Duruşma neticesinde Frattasio kardeşler, dört yıl altı ay hapis cezası alır ve tüm mal varlıklarına el koyulur.

Bu olayların ardından ise İtalya’da telif haklarını ve fikri hakları korumak için müzik korsanlığı ile mücadele kurumu FPM kuruluyor.

KİM BU SANATIN SAHİBİ

Enrico kendi playlistini dinleyici ile paylaşıp, daha geniş bir kitleye farklı müzikler sunmak istiyordu. Adı DJ Erry olarak biliniyorsa da yaptığı işin korsan satış olduğu aşikardı. Devam ettiği takdirde başının derde gireceğini biliyor ancak bunu para için yapmadığından bırakmaya yanaşmıyordu. Diğer kardeşler için ise durum farklıydı. Onlar işin yalnızca maddi boyutuyla ilgileniyorlardı. Fikri hakların gasp ediliyor oluşu söz konusu olduğundan, bu girişimleri iyi niyet sınırlarını biraz aşıyordu.

Erry kendini bir yalana inandırırken, aslında mevcut durumu daha kabullenilir hale getirmeye çalışıyor gibiydi. Eğer gerçekten yanlış bir şey yaptığını düşünüyor olsa muhtemelen bu çekingen tavrıyla başından beri bu işten uzak dururdu. Ona kendini yetersiz hissettiren şekilci söylemler, parasızlık, değersizlik duyguları kendini gizlemesine ve aynı zamanda bir çok şeyi görmezden gelmesine neden oldu. Önce kendini, sonra kardeşlerini, sonra da geniş bir kitleyi kandırmak durumunda kaldı . Aksi halde bu hayale yaklaşamayacaktı. Delirip gece vakti yıldızları çalmaya çalışan bir korsan gibi, çok uzaktaki bir hayali yaşamak için çok fazla şeyi görmezden geliyordu.