Koronavirüs gerçekten tehlikeli mi?

Bugünlerde koronavirüs salgını en çok konuştuğu konuların başında geliyor. Korkuyla karışık hasta olma endişesi toplumda bir panik havasının oluşmasına yol...

Bugünlerde koronavirüs salgını en çok konuştuğu konuların başında geliyor.

Korkuyla karışık hasta olma endişesi toplumda bir panik havasının oluşmasına yol açtı. Bunun sonucu alışveriş çılgınlığını ve boşalan market raflarını televizyonlardan şaşkınlıkla izler hale geldik.

Hastalığın oluşturacağı tehlike oluşan panik havasının çok daha gerisinde kaldı. Ama “gerçek nedir? Bu hastalık ne kadar tehlikelidir? Geçmişte yaşadığımız grip salgınları ile benzer ya da ayrışan yanları nelerdir?” sorularına bulacağımız yanıtlar bizleri biraz daha gerçekçi olmaya ve endişelerimizin azalmasına neden olabilir.

İstatistiksel veriler bizlere her zaman en doğru yolu gösterendir. Biz onlarla gerçeğe ulaşmanın yolunu buluruz. Peki koronavirüs hakkında araştırmalar ve istatistikler neler söylüyor? Kısaca onlara bir göz atalım:

1-Virüs ne kadar bulaşıcı?

Gripli bir hasta, virüsü aynı anda korunması olmayan 1.3 kişiye, SARS’lı bir hasta 0.4 kişiye hastalık bulaştırdığı halde, koronavirüslü bir hasta 2-4 kişiye bulaştırmaktadır. Bulaşma hızının yüksek olması salgınların artmasındaki en büyük etken olmuştur. SARS salgınında,
6 ayda 10 bin kişi hastalığa yakalanmışken, koronavirüs de bu sayı 50 günde 90 binlere dayanmıştır. Bu durum salgında korunma önlemlerinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

2-Virüs ne kadar ölümcül?

MERS’de ölüm oranı %30, SARS’da % 10, İspanyol Gribinde %2.5 iken Koronavirüs’de %3 tespit edilmiştir. Görüldüğü gibi diğer salgınlara kıyasla ölüm oranı düşüktür. Hastaların %80’i evde yatarak ya da ayakta tedavi edilen hafif hasta grubunda iken, %14’ü ciddi, %5’ise kritik olarak değerlendirilmiştir. Ölümlerin 60 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlarda çok daha fazla olduğu da belirtilmektedir.

Hastalığın tehlike boyutunu kıyaslayabilmek için şunları bilmekte de yarar vardır diye düşünüyorum. Aşağıda saydığım bulaşıcı hastalıklardan bir günde kaç kişi öldüğünü görmek bizim korkumuzun ne kadar gereksiz olduğunu daha iyi anlatacaktır.

Tüberküloz (verem): 3014 kişi/gün

Hepatit B: 2430 kişi / gün

Pnömoni (Zatürre): 2216 kişi /gün

Koronavirüs: 62 kişi / gün

Amerika’da 2019 yılında 34 milyon grip vakası saptanmış, bunların 350 bini hastanede yatarak tedavi görmüştür. Sadece gripten ölenlerin sayısı 20 bin’dir. Amerika’da bugüne kadar koronavirüs salgınında sadece 27 kişi ölmüştür.

3-Belirtiler ne zaman başlar?

Kuluçka süresi; gripte 2-3 gün, SARS’da 4-5 gün iken koronavirüsde 2-14 gün arasındadır. Bu nedenle karantina süresi en az 14 gün olarak belirlenmiştir. Belirtiler ateş, öksürük ve solunum sıkıntısıyla başlar. Hafif vakalarda grip semptomları görülür.

4-Tedavisi ya da aşısı var mı?

Bugüne dek sağlık otoritelerince onaylanmış bir tedavisi yoktur. Amerika’da bir hastada Remdesivir adlı antiviral bir ilaç denenmiş ve olumlu sonuç alınmıştır.

Aşı çalışmaları devam etmektedir. Henüz onaylanmış bir aşısı yoktur. Bir yıla kadar bulunabileceği söylenmektedir.

5- Medyada salgın yapan hastalıklardan ne kadar bahsedildi?

SARS: 56.2 Milyon,

HIV: 40 Milyon

MERS: 23.2 Milyon

EBOLO: 11.1 Milyon

KORONAVİRÜS: 1.1 Milyar

Bu rakamlar bize koronavirüsün neden toplumda daha fazla paniğe yol açtığı gerçeğini ortaya koymaktadır.

Bu nedenle size önerim paniğe kapılmayın, korunma önlemlerine dikkat edin, mümkün olduğunca kapalı ve kalabalık alanlardan uzak durun. Ellerinizi yıkamayı unutmayın.

Sağlıklı günler dilerim.