Tatile gideceklere uyarı: 241 kişide Salmonella enfeksiyonu tespit edildi

Birleşik Krallık'ta, Türkiye’den dönen 241 kişide salmonella (tipo, paratifo) enfeksiyonu tespit edildiği ifade edildi.

Tatile gideceklere uyarı: 241 kişide Salmonella enfeksiyonu tespit edildi

Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA) 2023 başından bu yana Türkiye’den dönen 241 kişide salmonella (tipo, paratifo) enfeksiyonu tespit edildiğini açıkladı. Gıdalarla bulaşan ishalli hastalıklardan olan salmonella, besinlerin sağlıksız koşullarda hazırlandığı ve saklandığını gösteriyor.

Ajans bulguların, yaygın bir enfeksiyon kaynağını işaret ettiğini açıkladı. Seyahat edecek vatandaşlarını, gidecekleri yer neresi olursa olsun, yiyecek ve suyla bulaşabilecek hastalıklara karşı uyardı.

‘HER ŞEY DAHİL’ PAKETİYLE TATİL YAPMIŞLAR

Diken'den Mesude Erşan'ın haberine göre; yine Birleşik Krallık'ta gıda güvenliğiyle ilgili haberler yayınlayan FSN sitesine göreyse UKHSA, Antalya’dan dönen tatilcilerdeki ishalin salmonelladan kaynaklandığını doğrulandı. Vakaların çoğunluğunda nisan sonunda örnek alındı.

Yine aynı habere göre yılın başlarında Antalya’daki Rixos Sungate Otel’de tatil yapan ve Türkiye’de hastalanan 50’si çocuk 130’dan fazla tatilci dava açmak için adım attı.

SALMONELLANIN 2 BİN ALT TİPİ İNSANI HASTA EDİYOR

Salmonella, enterobacteriaceae ailesinde yer alan bir bakteri. Yaklaşık 2 bin alt tipi insanlarda hastalığa neden olur. Salmonella tifo ve salmonella paratifo yalnızca insanlarda, salgınlarla seyredebilen hastalıklara neden oluyor.

Kaynağı bilinmeyen, kontamine (bakteri bulaşmış olan) suların içilmesi ve kullanılması, insan ve hayvan atıklarının uygun şekilde bertaraf edilmemesi ve bunların kaynak sularına karışması, içme ve kullanma sularının yeterince klorlanmaması, bakteriyi taşıyan ve iyi pişirilmemiş et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi gıdaların, pastörize edilmemiş süt, peynir, kontamine çiğ sebze ve meyve, baharat ve çerezlerin tüketimi, hasta kümes hayvanları, özellikle yılan, kaplumbağa, kertenkele gibi sürüngenler, kurbağalar, kuşlar ve civciv gibi evcil hayvanlarla temastan sonra hijyen kurallarına uyulmaması (ellerin iyi yıkanmaması) halinde bulaşabiliyor. Bakteri, hasta insanlardan diğer insanlara da geçebiliyor.

Salmonella bakterisinin vücuda alınmasından yaklaşık 12-72 saat sonra ishal, ateş, bulantı, kusma ve karın krampları şeklinde hastalık belirtileri ortaya çıkıyor.

Hastalık genellikle dört-yedi gün sürer ve çoğu kişi tedavi olmadan iyileşir. Bazı kişilerde ishal, hastanın hastaneye yatmasını gerektirecek kadar şiddetli olabilir. Yaşlılar, bebekler ve bağışıklık sistemi yetersiz olan kişilerde hastalık daha ciddi seyreder.

‘ÇİĞ ETLERİN HİÇBİR ZAMAN PİŞMİŞ ETE DEĞMEMESİ LAZIM‘

‘Her şey dahil’ sisteminde açık büfelerde çok sayıda gıda, saatlerce sıcak havada bekliyor. Bunun bile tek başına sorun olduğunu belirten Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler, şunları dedi:

“Ellerin iyi yıkanması önemli. Ama herkes eline uyduruk, beyaz bir eldiven geçiyor. Aslında kendi eli kirlenmesin diye. Birkaç kez kullanıldığında, enfeksiyon etkenini oradan oraya yayıyor. Elini yıkayan birini her zaman eldiven kullanana tercih ederim. Tuvaletlerden sonra, yemek yemeden önce, yemek hazırlığına girişmeden muhakkak ellerin yıkanması, çiğ etlerin hiçbir zaman pişmiş ete değmemesi lazım. Yazın sıcak havalarda örneğin salata barların kaldırılmasını, iyi pişmemiş gıdaların yenmemesini isteriz.”

EKONOMİK DURUM BOZULDUĞUNDA İHLALLER ARTIYOR

Güler son zamanlarda ülkenin farklı bölgelerinden peş peşe gıda zehirlenmesi haberleri geldiğini hatırlattı ve ekledi: “Bunların hepsinin altında yatan ‘yetersizlik’.”

Ekonomik kriz, yoksulluk, kötü yönetilen salgın ve diğer afetlerin halk sağlığı açısından besin sahtekârlıklarının artmasına da zemin hazırladığını söyleyen Güler, şunları söyledi:

“Ekonomik durum bozulduğunda maliyeti düşüren bazı uygulamaları da kolaylaştırabilir. Bu toplumun her kesiminin ‘yenilmemesi gerekeni’ yemesi ve besin zehirlenmesi riski altında olması demek. Gıda zehirlenmeleri, daha kötülerinin habercisi olabilir.”

Sağlık Bakanlığı’nın sadece tedavi edici hizmetlere odaklı olmasını, halk sağlığını koruyucu önlemlerle yeterince ilgilenmediğini ifade eden Güler, şöyle devam etti:

“Artık koskoca bakanlık ‘Tedavi Genel Müdürlüğü’ gibi çalışıyor. İnsanlar hastalanınca hastaneye gider, tedavi olurlar. Halbuki insanların hastalanmalarının önlenmesi, koruyucu hekimlikle mümkün. Cumhuriyet kurulduğunda, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gibi çok güçlü bir yasamız vardı. Paramparça edildi ve bütünlüğü bozuldu. Çok ilginç bir şekilde, 2004’de gıda denetimi Tarım ve Orman Bakanlığına verildi. Denetimi Sağlık Bakanlığı yapmalı. Dünyanın hiçbir yerinde herhangi bir maddenin kullanımına izin veren kurum daha sonra zararlı olduğunu iddia etmez. Gıda denetimi Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmalı.”

Etiketler
Turizm Antalya Sağlık