Bakan var, takan yok...

Kimini de İki YIL UZATMALARA aldılar...

Sanki maç bitimi uzatmaları oynatan Kanun Hükmünde Kararnamelerin yetkili hakemi mi? Yoksa aynı anda Saray Spor ve AK Spor takımlarının kaptanı mı?

Hem hakem hem takımların kaptanı.

Yeni anayasal kural tam da böyle değil mi?

-Yargı Spor,

-Yasama Spor,

-Yürütme Sporun kaptanıdır aynı zamanda…

Eskiden santrformuş, çok gol atarmış…

Bay Kemal libero iken santrfor olabilir mi?

Saray Spor santrforuna asist yapıp gol attıran Bay Kemal çok mutlu etti Saray Spor ve AK Sporun kaptanını…

Ama Bay Kemal de önemli transferler yapıp şampiyonluğa hazırlayacak bir takım kurdu:

-Millet Spor...

Millet Spor takımının gücü 6'lı orta saha oldu...

Bu altılı kampa girdiklerinde arkadaşlarını uyardılar:

-Her topa girmeyin.

-Saray Spor kaptanı eski deneyimli topçudur, iyi çalım atar.

-Kıvraktır, hızlı dönüşler yapar.

Medya Sporun taraftar ve yöneticilerinin yüzde 95'i Saray Sporun taraftarıdır ki onu bugün menfaat ilişkileri içinde desteklerler.

Televizyon kanallarının çoğu Saray Sporun ve AK Sporun kaptanının basın açıklamalarını eksiksiz canlı yayınlarlar.

Saray sporun kıvrak santrforun çalımları Avrupa Spordan, NATO Spora, Beyaz Saray Spordan, Kremlin Spora kadar her takıma gol attığı ile övünür.

Saray Sporda bakan vardır, takan yoktur…

-Çünkü taraftarlara bakan olmaz.

-Taraftarlardan onları takan olmaz.

Saray Sporun, hem kendi kalelerine attığı golleri hem de yedikleri golleri Medya Spor hiç gündeme getirmez.

Medya Spor onu hep galip, hep kazanan olarak taraftarlarına sunar.

Suriyeli, Afganlı, Kazaklı taraftarlar da Saray Spor takımından çok memnunlar.

Hatta onların önemli kısmını Türk Vatandaşlığına aldılar.

Saray Spor takımında Suriyeli orta saha oyuncusu da görevlendirebilir.

Dışişleri Spor ile İçişleri Spor el birliği ile Afganlıları Suriyelileri AK Spora üye kaydediyorlar.

TSK Spordan emekli bir asker olarak bu Siyaset Ligini yazdım Sayın Uğuroğlu, ismimi ister yaz ister yazma.

Yazarsan Silivri Spor stadında beni ziyarete gelmeyi de aman unutma.

Selam olsun kurşun kalem gibi sağlam duran, kurşun gibi etkili yazan, söyleyen cesur gazetecilerimize.

Siz ve sizler gibi bir elin parmakları kadar kalsanız da onların topuna da yetersiniz.

Çünkü sizler ülkesini seven, geçmişini bilen ve geçmişten ders almış Atatürkçülersiniz.

Bizler sizlerin her daim yanınızdayız...

Nasıl mı? Dirsek, normal aralık, çift kol aralığı teması ile değil.

-Gönül Teması Aralığı ile 7/24 hazır kıta olarak sizlerleyiz.

Genci, yaşlısı Ata'mızın izinde, sizlerin takibindeyiz.

Dezenformasyon diye bir konu hakkında yazılanları okudum, anlatılanları duydum.

Hatta arkadaşlarım dediler ki;

-"Tahsin Ataizi dikkat et sen gazeteci değilsin. Sürçü lisanla, yanlışlıkla hata yaparsın. Dezenformasyona çarpılma…"

Vallahi onu bunu bilemiyorum…

Ama diyorum ki;

-Durum muhakemesi yaparlarsa, yanlışı nerede keserlerse, doğruyu orada bulacaklardır.

Doğru tektir, Allah birdir...

Akıl ile yorumlanırsa doğruyu bulurlar.

Kimsenin başını, kimse belaya sokmasın.

İç güçler, dış güçler gibi fasarya bahanelerle toplum meşgul edilmesin.

Ülkemiz için medeni koşullarda partiler arasında koordine ile istişare ile siyaset yapılması naçizane arz ve teklifimdir...

Dezenformasyon denen ucube uygulama basın özgürlüğüne de halkın haber alma hakkına da darbe vuracaktır.

Hiçbir siyasi güce biat etmeden kimsenin dümen suyuna girmeyen komando silah arkadaşlarımdan Orhan'lar, Tayfun'lar,Yunus'lar, İlhan'lar, Ferit'ler, komutanlarım, asteğmenlerim, bu ifadelerim asla iltifat değildir.

Sizlerin iltifata ihtiyaçları da yoktur.

Tüm basın emekçilerine selam olsun.

Ataizi Tahsin'den komando silah arkadaşım Uğuroğlu bendenizi de kalem arkadaşı sayarsa sevinirim.

Dezenformasyon korkusundan filan değil sözlerimin arkasındayım ve peşinen beraatımı istiyorum hâkim bey…

***

Değerli okurlarım,

Bu satırların yazarı; Eğirdir Dağ Komando okulumuzdaki komutanımız olan ve kalem arkadaşım da olan Emekli Albay Tahsin Ataizi'ne şükran ve sevgilerimle teşekkür ediyorum.