Vatan toprağının işgali sizi neden bağlamaz?

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Yunanistan'a yönelik dedi ki;

-"Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz. Vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Hani diyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz…"

Gerçekten inanamıyorum…

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanı, Ege denizimizdeki vatan toprağı 20 Türk adasının Yunanlılar tarafından işgal edilmesine şöyle dedi:

-"Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz…"

Bağlar Erdoğan, bal gibi bağlar…

85 milyon Türk vatandaşını da bağlar,

Türk Silahlı Kuvvetlerini de bağlar…

Ha İstanbul'un işgali,

Ha Hakkari'nin işgali,

Ha Kars'ın işgali,

-Ne farkı var Erdoğan?

Bir avuç vatan toprağının işgali bile savaş nedenidir Erdoğan…

İktidar olmak muktedir olmaktır Erdoğan…

2004 yılından bu yana küstah, işgalci Yunan göz göre göre vatan toprağı 20 Türk adasını işgal etti,

-Kaymakam, emniyet müdürü, askerî birlik atadılar,

-Cumhurbaşkanları, bakanları vatan toprağımıza pasaportsuz, izinsiz girdiler,

-Askerî törenlerle karşılandılar,

-Mangal yaktılar, içki içtiler,

-Türkiye'ye meydan okudular…

Ne acı ki sizi bağlamadı…

Ne acı ki Türk Silahlı Kuvvetlerinin Genelkurmay Başkanlarını da hiç bağlamadı.

Lozan'a göre silahlandırılması yasak olan 12 ada da Yunanlılar tarafından silahlandırıldı…

Hiçbiriniz umursamadınız…

Göz ardı ettiniz…

Müdahale etmediniz…

"Kardak" kayalıklarına dikilen Yunan bayrağını askerî operasyon yaptırarak indiren dönemin başbakanı Tansu Çiller kadar olamazdınız…

Türk halkı isyan etti umursamadınız…

Özgür gazeteci ve televizyoncular günlerce yayın yaptı umursamadınız…

Millî Savunma Bakanı eski Genel Sekreteri emekli kurmay Albay Ümit Yalım bas bas bağırdı umursamadınız…

Şimdi de kalkmış, "bizi bağlamaz" diyorsunuz…

18 yıl boyunca vatan toprağı 20 Türk adasının işgalini seyrettiniz ve şimdi de kalkmış diyorsunuz ki;

-"Vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Hani diyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz…"

Neden, "Vakti saati" gelmesini bekliyorsunuz Erdoğan?

Bu açıklamanız akla şunu getiriyor:

2023'te seçim kozu olarak kullanmayı mı düşünüyorsun Erdoğan?

Kaybolan oylarını geri almayı mı düşünüyorsun Erdoğan?

İzmir'in de yeniden işgalini mi bekliyorsun Erdoğan?

Erdoğan diyorsun ki;

-"Ey Yunan, tarihe bak, tarihe dön... Çok daha fazla ileri gidersen bunun bedeli ağır olur, Yunanistan'a tek cümlemiz var, İzmir'i unutma…"

Eyvallah haklısın Erdoğan, Yunan tarihe dönsün baksın…

Peki senin de dönüp bakman gerekmez mi Erdoğan?

İstanbul işgal edildi.

Mustafa Kemal Paşa dedi ki;

-"Geldikleri gibi giderler…"

19 Mayıs 1919'da başlayan kurtuluş savaşı sonrası 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu. 29 Ekim 1923'te "Cumhuriyet" ilan edildi…

-Atatürk önderliğinde 4 yılda kurtuluş ve kuruluş başarıldı.

Peki, 2004'ten 2022'ye kadar geçen 18 yılda Yunanlıların vatan topraklarımızın işgaline karşın neden hiç kükremedin Erdoğan?

Değerli okurlarım,

Sedat Peker açıklaması sonrası iki görüşme yaptım.

Görevden alınan cumhurbaşkanlığı danışmanı Serkan Taranoğlu hakkındaki gelişmeleri Anavatan Partisi'nde Genel Başkan Yardımcılığı yapan ağabeyi eski Devlet ve Orman Bakanı Ersin Taranoğlu'na sordum.

Taranoğlu dedi ki;

-"Devletimizin bir açıklama yapmasını bekliyorum birinci önemli konu budur. İkincisi kararı yargı verir. Bizler de siyaset yaparken başbakanımız ve genel başkanımız merhum Mesut Yılmaz Yüce Divan'a çıktı, yargılandı ve aklandı.

İlksan davasında ANAP'lıları suçlayan Demirel "Aklansınlar gelsinler" diye dava açtırdı. ANAP'lılar beraat etti.

Şimdi iddialar ve cumhuriyet savcılığına intikal eden ifadeler var.

Kardeşim de konuşmaz, ben de konuşmam.

Savcılığın ya da mahkemenin vereceği kararları da beklerim.

Bu iddiaları ortaya çıkaracak olan devlettir, yargıdır. Neticesini bekler sonucuna göre konuşurum…"

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi ve AKP Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcılığı yapan Korkmaz Karaca, Sedat Peker açıklaması sonrası üç görevinden de istifa ettiğini duyurdu.

Telefon ile görüştüğüm Karaca dedi ki;

-"Mine Sirenen'le hiç görüşmedim, kendisi de söylediği halde linç ediliyorum...

3 kez ameliyat geçirdim. Sağlığım bozulduğu için istifa ettim...

Kimin elinde hangi bilgi, belge varsa savcılığa versin.

Sayın Deniz Baykal'a da danışmanlık yaptım.

Özel sektördeki işime döneceğim.

Görevlerimden istifa ettim ama 2023 yolunda hep Sn. Cumhurbaşkanımızla beraber yürümeye devam edeceğim. Veremeyeceğim bir hesabım yok.

Her gün aynı suçlamalarla uğraşmaktan yoruldum. İstifamı kabul eden Sn. Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum…"

Değerli okurlarım,

Özgür gazetecilik ve etik mesleki anlayışım ile bu görüşleri yayınladım.

Kimin suçlu, kimin suçsuz olduğuna elbette yargı karar verecektir.

Ancak bugün, siyasi baskı altında olan yargıdan hukuki karar vermesini beklemek de abesle iştigaldir.

Bu iddialar ancak yargı bağımsızlığı sağlandıktan sonra yeniden değerlendirilmelidir.