AKP, kan ikizi HDP ve PKK'ya hayır

Çaldılar, soydular, götürdüler, “Ne var ya bunda” dediler. Teröristlerle pazarlık yapacak kadar zillete düştüler, milli birlik ve kardeşlik projesi...

Çaldılar, soydular, götürdüler, “Ne var ya bunda” dediler.

Teröristlerle pazarlık yapacak kadar zillete düştüler, milli birlik ve kardeşlik projesi uydurmasını ürettiler.

AKP’yle geçen yılların faturası çok ağırdır.

Türkiye iyi yönetilmemektedir.

Teslimiyetçiler mevki ve koltuk sahibidir.

Hukuktan kaçan bir hükümet işbaşındadır.

Seviyesiz ve soysuz kadrolar yetkiyle donatılmıştır.

İmralı canisi ile pazarlık yapanlar şeref kaybı yaşamıştır.

Bitmeyen yoksulluk, sonu gelmeyen işsizlik ülkemizin etrafını kabus gibi sarmıştır.

Adalet laçkalaşmış, hukuk devreden çıkmıştır.

Beka sorunları artmış, milli güvenlik duvarları aşınmıştır.

Milli kimlik düşmanları çıtayı yükseltmiştir.

Türklükle kimin hesabı varsa sıraya girmiştir.

Türk’üm diyemeyenler Andımızı kaldırmıştır.

Bununla yetinmemişler, “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünü kazımaya ve kaldırmaya yeltenmişlerdir.

Cumhuriyetin ve başkent Ankara’nın birikimlerinden rahatsız olanlar milli bayramları gölgelemiştir.

Türkiye böylesine art ve kirli niyetli bir iktidarı hiç görmemiştir.

Türk milleti yetki verdiklerinin tahrik ve operasyonlarına hiç bu kadar muhatap kalmamıştır.

AKP zillettir, iftiradır, başarısızlıktır, günahkardır ve artık vebaldir.

Şimdi siz söyleyiniz;

√ Bu vebale ortak olacak mısınız?

√ Küresel bir proje olan bu zihniyete sabır ve tahammül gösterecek misiniz?

Hükümet yıpranmış, yorgun ve acizdir.

AKP haram ve yolsuzluğa batmıştır.

Vatandaş, yoksul, umutsuz ve çaresizdir.

Ekonomi krizde, çözümsüz ve kötüdür.

Toplum tedirgin, öfkeli ve kaygılıdır.

AKP hükümeti ülkenin sorunlarını çözme iradesini tümüyle kaybetmiştir.

Siyasi oyunlarla devlet ve adalet kurumları arasında uyum tamamıyla kaybolmuştur.

AKP’nin soygun ve haram düzenini sorgulayanları bastırmak için şer ortaklıkları, hakaret ittifakları, işbirlikçi cepheler oluşmuştur.

Kardeşliğimiz tehlikeye atılmış, birliğimiz ve bütünlüğümüz ucuz siyaset uğruna yargılanır hale getirilmiştir.

Milli değerlerimizin istismarıyla ayrışma ve kutuplaşma tehlikesi baş göstermiştir.

Mukaddesatımız ağır istismarlara maruz kalmış, inançlarımız hırsızların, haramzadelerin malzemesi yapılmıştır.

Camiler siyasi propaganda alanına dönüştürülmektedir.

Kur’an-ı Kerim siyaset sahnesine çıkarılmaktadır.

Din tacirleri bir yanda tekbir getirmekte, diğer yanda hırsızlık yapmaktadır.

AKP, soygun yapmakta; başörtüsünün altına saklanmaktadır.

AKP, rüşvet alıp vermekte; imam hatiplerin bahçelerine gizlenmektedir.

AKP, haram ve hıyanete sapmakta; Kudüs diyerek, Kâbe’yi işaret ederek tertemiz ve ihlaslı vicdanları kandırmaktadır.

Maneviyat yağmacıları, Allah’la aldatmak için yarış içindedir.

Bunlarda Allah korkusunun zerresi kalmamıştır.

İsraf bunlarda, yetim malını yemek, fukaranın nafakasına göz dikmek bunların mesleğidir.

Ankara’nın kalbine yoksulluk hançeri saplanmışken, Erdoğan kendisine 1 milyar 370 milyon liraya kaçak ve karanlık bir saray yaptırmıştır.

Sizlerden alınan vergiler, saraya yatırılmıştır.

Ankaralının nafakası haram kanallarından kaçak ve karanlık sarayın bin yüz elli odasına taşınmıştır.

Ankaralı işsiz ve gelirsizdir; ama 17-25 Aralık şebekesi arsız, uğursuz ve hırsızdır.

Ankaralı muhtaç ve ihtiyaç sahibidir; ne var ki AKP cüzdanlarınıza hortum bağlamaktadır.

Sizler yoksulsunuz, fakat onlar gayri ahlaki yollardan zenginleşmiştir.

Sizler aç ve açıktasınız, fakat onlar yanlış ve sapkın yollardan köşeyi dönmüştür.

Umutsuzluğa düşen siz, soymaya devam diyen onlardır.

Borçlanan siz, yabancı bankalara servetlerini havale eden onlardır.

Bu haksızlığa dur diyecek misiniz? (Evet)

Bu kara döneme son verecek misiniz? (Evet)

Bu zalim ve zulüm iktidarı def edecek misiniz? (Evet)

Şayet aksi olursa Türkiye çökecektir.

Şayet aksi olursa Ankara siyasal ve ekonomik esarete düşecektir.

Sayıları beş milyonu bulan asgari ücretle geçinmeye çalışan kardeşlerimizi düşünen yoktur.

Sayıları on milyonu aşan emeklilerimizi aklının ucuna getiren görülmemektedir.

Çiftçi sahipsiz, esnaf kimsesiz, işçi darda, memur bunalımdadır ve ayın başını güç bela getirmektedir.

Böyle bir adaletsizlik nerede ayakta kalmıştır?

AKP’nin yönettiği Türkiye’de bebeklerimiz bile borçludur.

Milletimiz yıllardır süren müzminleşmiş yoksullukla ve artan işsizlikle karşı karşıyadır.

Haramzade bakanlar ve oğulları, vakıf adı altındaki haraç tahsilat büroları, odalardan çıkan para dolu ayakkabı kutuları, para kasaları ve Allahtan korkmaz, kuldan utanmaz ahlaksız soygun çeteleri AKP’nin eseridir.

Sabredin az kaldı. Tarihi hesaplaşma günü yaklaşıyor.

Ellerini çabuk tutsunlar. Çalabildikleri kadar çalsınlar.

Devlet imkanlarını sınırsızca kullansınlar.

Devletin uçaklarına, araçlarına, helikopterlerine doya doya binsinler.

Seçim propagandalarını devlet imkanları ile sonuna kadar kullansınlar.

Ya hortum, ya yurdum diyerek başladığınız iktidarınızda boğazınıza kadar çirkefe, hırsızlığı, yolsuzluğa bulaştınız.

Allahtan korkan kuldan utanan iktidar sözü verdiniz, kulun elinden, yetimin ağzından lokmasını aldınız. Soygun çetelerinin ümidi oldunuz.

Soruyorum sizlere:

Başkanlık adı altında; PKK’nın affedilmesine, İmralı canisinin özgür kalmasına, Kürdistan’ın kurulmasına onay verecek misiniz? (Hayır)

O halde AKP’ye de Hayır.

Rüşvet düzeni sürsün mü? Hırsızlar adaletten kaçsın mı? Ekonomik kaos devam etsin mi? 17-25 çetesi Türkiye’yi bölsün mü? (Hayır)

AKP’ye de hayır, kan ikizi HDP ve PKK’ya da hayır.

Müslüman düşmanlarına da hayır, Türklük katillerine de asla.

BU SÖZLERİN SAHİBİ: Devlet Bahçeli – ÖZETLEYEN: Orhan Uğuroğlu

YORUM: Büyük Türk halkının…

Etiketler
HDP PKK