Kar felaketlerinden muhalefete ve kamuoyuna dersler

Muhalefet ve iktidara bağımlı olmayan medyanın gündem belirleme ve vatandaşın sorunlarını aktarıp iktidarı hesap vermeye zorlama konusunda büyük eksiklerini acil bir şekilde aşmaya ihtiyacı var.

Türkiye son haftalarda yoğun kar yağışının felakete dönüştüğü anlara tanıklık etti. Kar yağışı kamuoyunda kendine yer bulsa da bu gündem vatandaşların sorunları ve devletin eksiklerinden çok siyasi kutuplaşma etrafında döndü. Bu tartışmalarda iktidar cenahı muhalefet tarafından daha etkili olduğunu ortaya koydu. Muhalefet kar felaketi ve sonrasında yaşanan tartışmalarda gündemi belirlemekten uzak kaldı.

Ocak ayının son haftasında Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta son zamanların en büyük kar yağışı görüldü. Kar yağışına pek de alışık olmayan bu kentlerde yoğun yağışın faturası ağır oldu. Örneğin Gaziantep’te 7 bine yakın araç ve 15 bine yakın kişi yollarda mahsur kaldı. Büyükşehir belediyeleri kara hazırlıksız yakalandığı için eleştirilerin hedefi oldu. Valilik ve diğer kamu otoriteleri de başarılı bir sınav veremedi. Fakat muhalefet, vekiller haricinde bu başarısızlığın üzerine pek gidemedi.

Gaziantep ve Kahramanmaraş’tan sonra kar yağışı yurdun birçok bölgesinde etkili oldu. İstanbul, Ankara, Bursa, Konya, Mersin, Adana, Kahramanmaraş, Sivas, Kayseri gibi milyonların yaşadığı illeri birbirine bağlayan karayolları kapandı. Hükümet, yaz aylarında yaşanan orman yangınları ve sel felaketlerinde olduğu gibi yine başarısız oldu ve halkı çaresiz bıraktı. Bakanlıkların ve ilgili birimlerin inisiyatif gücünü kaybettiği aciz görüntü tekrarlandı.

Fakat iktidarın tüm başarısızlıklarına rağmen kar yağışı İBB ve Ekrem İmamoğlu üzerinde yaşanan tartışmalarla hatırlanacak. Merkezi idare, büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerinin aynı anda farklı arterlerden sorumlu olduğu megakentte, iktidar medyasının yoğun çabasıyla sorumluluk İBB’nin üzerine yıkıldı.

Muhalefet cenahı, TEM ve Kuzey Marmara Otoyolu ve İstanbul Havalimanı’nın ulaşıma kapanmasını gündeme getirse de İmamoğlu’nun İngiliz Büyükelçisi Chilcott ile yediği yemek tüm tartışmaların önüne geçti. Her ne kadar İBB sorumlu olduğu yolları açık tutmayı başarsa da iktidarın propaganda makinesi kendi taraftarlarını kenetlerken, iktidara uzak kamuoyunda politik doğrucu eleştiri oklarının muhalefet aktörlerine yönelmesine zemin hazırladı.

Muhalefetin çok parçalı olması, parti liderleri ve belediyeler arasında senkronizasyonun yer yer sekteye uğraması ve iktidar yanlısı olmayan medyanın vatandaşın sorunlarını odak noktası haline getirip gündem belirlemekten çok gündemi polemikler üzerinden takip etmeyi yeğlemesi, kar felaketinin esas sorumlusu olan hükümetin vatandaşa ödettiği bedellerin konuşulmasının önüne geçti. Örneğin Yunanistan’da otoyol işletmecisi şirket yolda kalanlara tazminat öderken, ordu hükümet ve belediyelere yardım etti, yollarda kalanlara gıda temin etti. Türkiye’de yollarda mahsur kalanlar bırakın tazminat almayı, yol kullanım ve geçiş ücretlerini şirkete ödemek zorunda kaldılar. Ayrıca ordunun pasif kalması da kamuoyunda kendine hiç yer bulmadı.

Son olarak Isparta vakası iktidarın kamu hizmetlerinde çöküş dönemine girerken, muhalefetin gündem belirlemekten ne derece uzak olduğunu ortaya koydu. 5 gün boyunca elektriksiz kalan şehir gündemde üst sıralarda kendine yer bulamadı. CHP’nin genel başkan, milletvekilleri ve il yönetimi seviyesindeki çabası ancak son gün haberlere yansıdı. Ayrıca AK Partili Isparta Belediyesi’nin CHP tarafından yönetilen Antalya ve Burdur’un yardım tekliflerini reddettiği de ancak yine son gün ortaya çıktı. Muhalefet daha etkin bir şekilde refleks gösterebilseydi Isparta’da yaşanan skandallar ülke gündeminin ilk sırasına yerleşebilirdi.

Muhalefet siyasetçileri parti içi ve partiler arası siyasete odaklanmaktan acil sorunlara yeterince odaklanamıyor. İktidar medyasında yer almayan gazeteci ve televizyoncuların çoğunluğu ise Oytun Erbaş gibi figürlerin polemiklerine vakit harcamayı tercih ediyor. Sahaya inmek yerine sosyal medyada mesai harcanıyor. Sivil toplum ve ünlüler siyasetin hedefi haline getirilerek susturulurken, muhalefetin ve medyanın ellerindeki kısıtlı imkanları verimsiz kullanıp asli olmayan konulara odaklanması iktidarın zayıflıklarını örtüyor. Muhalefet ve iktidara bağımlı olmayan medyanın gündem belirleme ve vatandaşın sorunlarını aktarıp iktidarı hesap vermeye zorlama konusunda büyük eksiklerini acil bir şekilde aşmaya ihtiyacı var.

Etiketler
Muhalefet