128 Milyar kere kayda geçsin

Başkan İmamoğlu, Arzu Sabancı

Ahu Özyurt , Yarkadaş, Hacır, Özkan, Özışık

128 Milyar kere Kayda Geçsin

Arzu Sabancı'nın paylaşımı, sosyal medyayı karıştırmış , ‘ Yaz aylarını, güzel günlerin hayalini kurarak, umudumuzu kaybetmeden... Sakın evde sıkıldık demeyin. Rahat nefes aldığını güne... Evinizde olduğunuza şükrederek, evde kalmaya devam." Demiş .

Ve sanki 128 milyar takipçisi var da , aman efendim ne olay oldu .

Fakir biri söylemiş olsa aynı sözleri kimsenin gıkı çıkmazdı , zengin kadın söyleyince kabahat oldu zaten zenginlere bu günlerde takan takana , onlarda hiç susmuyorlar, hani bunca yoksulu sinir etmeyeyim susayım yok , nasihat nasihat nasihat !

Hoş ekranlara da 3,4 yıl ABD’de de görev yapıp döndükten sonra Türkçesi aksanlı nasihatçı ablalar serisinden yeni biri geldi , diğeri gidince hemen bir başkası yerini doldurdu ,

Krizler medyada böyle fırsatlar yaratıyor , ama ne yazık ki Şule Aydın gibi fark yaratan iyileri elde tutamıyorlar .

İyiler zor durumda , işini iyi yapamayanlar ortalarda , elbette istisnalar var , ama istisna .

Bu son nasihatçı abla konuk alıp kendi konuşan cinsten , son 8 dakikaya girdik kısaca ne diyeceksiniz diyor birde , koskoca Büyükelçiler, Generaller öyle şamdana dikilmiş mum gibi kalıyorlar karşısında , çıkmayın yahu konuşturulmayacağınız yere.

Medya zor durumda .

Bu günlerde zenginler de zor durumda , baksanıza Pandemide daha az elektrik satıp az kazanan elektrik şirketlerine yaklaşık 3 milyar lira yardım yapacakmış devlet . Yardımın parası ise elektrik faturalarına yansıtılıp tüketiciden toplanacakmış.

Devlette ne yapsın hani kimsesizlerin kimsesidir derler ya zenginlerin de kimsesi olmak istiyor , fakirden alıp zengine vermek ister mi yoksa , ama vermezse zenginler fakir olur fakirler zaten fakir birde onlar ilave olursa yoksulluğa hiç zengin kalmaz , fakirlik kalabalıklaşır diye düşünüyorlar herhalde , o zaman devlet ne yapar .

Arzu hanımın sözlerini boğaz manzarası eşliğinde yalısından söylemesine gelince aile yalı kolleksiyoncusu zaten , bir Arzu hanım değil ki , okuduklarımıza göre aralarında 4 , 5 tane yalısı olan bile var adam başına kaç yalı düşüyor net bir rakam yok , 128 diyorlar ama ben inanmadım zaten yalı sayısı 600 civarı.

Bu iş niye bu kadar büyüdü , kendisini ipleyen oldu mu , ‘aa madem Arzu Sabancı istiyor evde oturalım diyen yok halk arasında , kimse Arzu dedi diye hizaya gelip evde mevde de oturmuyor .

Demek ki artık kimse zenginleri iplemiyor . Bu iyi bir şey değil.

Zenginlerde yoksulları zaten sadaka vermek dışında iplemediler , halbuki yoksulları kurtarmadan zengin kalamayacaklarını anlamaları gerekiyor , yeni dünya böyle.

Sadaka vererek yoksul ile zengin arasındaki eşitsizlik giderilmiyor .

Yeni dünyada artık tarihi de zenginler yazmayacak ,

Hani ‘o tarihte’ kabahat hep fakirlerindir, anarşi, devrim yoksulluğun halt etmesidir ya …

Durumun farkında olan Kayser’i Rumi ,yani İmamoğlu Başkan yoksullara koli, süt dağıtıyor koskoca İstanbul Kentinde yoksullukla boğuşuyor , ne yapsın, yoksa elbette o da bilir sadaka dağıtarak yoksulluğu yenemeyeceğini . Kusura bakmayın elbette siyasetin sığ sularında gezenlerle muhatap olmaz . Ayrıca bu yardımı Allah için showa dönüştürmüyor, işbirliğine açık , daha ne .

Ayasofya , Kültür işleri ile ilgili eleştirilerimi her belediye için saklı tutuyorum bir yurttaş olarak yazıyorum da .

Habertürk’de Nihal ve Nagehan Hanımlar sürekli isim vermedikleri kaynaklarından duydukları dedikodular üzerinden boşuna soru sormaya kalktılar, Ekrem İmamoğlu haklı olarak devamlı atakların arasında bildiğini okudu, bizi bilgilendirdi , hele İstanbul Kanalı ile ilgili bilimsel görüşleri , olan biteni bu güne kadar en güzel anlattığı programdı .

Soru yerine gazetecilerin kendilerini anlatmalarına , isim vermeden dedikodu kaynaklı hiç bir soruyu muhatap almadı , izin vermedi .

Bizlere değer veren bir belediye başkanının yurttaşlara ciddi bir brifingi gibiydi. Bravo 128 kere Maaşallah Başkana, yanlız İstanbul Kanalı projesi iptal oluca arazi alanların mağduriyetinden bize ne başkan ! Kamulaştırma nasıl olacak biraz aç konuyu . Ama seni kesip durmayacakları bir kanal seç , bir de kendilerini anlatma meraklısı bir türlü soru soramayan gazeteci olmuyor sıkılıyoruz.

İstanbul bunca zenginlik içinde fena halde yoksullaşmış bir kent bu insanın içini acıtıyor , dahası zenginler ve yoksullar arasındaki uçurum daha da yürek yakıcı , zengin mahallelerde artık yemek arayan insanlar yakışmıyor İstanbul’a . Peki zenginler ne yapsın zenginlerse , sussunlar mı ? Susacaklarsa ne anladım o yalılı malılı zenginlikten ?

Peki Ne yapsınlar . Ayrıca dürüst Arzu Hanım , çatır çatır zenginliğin içinden poz verip nasihat veriyor , cesurda ha , zamanı mı şimdi millet yoksulluk içinde demiyor .

Biz fakir o zengin ise onun kabahati mi bu , tamamen bizim hıyarlığımız .

Onun da kaderi bu yalıda oturmaksa , sabahtan akşama su akar deli bakar kaderi olmuşsa , bu onun kabahati mi ?

Tamamen alınyazısı kimse değiştiremez .

Onun değilse kimin kabahati ? İşi gücü bırakıp Arzu hanıma odaklanalım ilişkimizi bu hale getirenin kafasına 128 milyar taş düşsün .

‘Tam kapanma olmasa bile kendi irademizle tam kapanma

yapabiliriz ‘ diyor Arzu Hanım ,

Bir şeyler anlatmak istiyor ama ‘irade ve tam kapanma’ sözleri yanyana gelince ben kötü oluyorum kendi iradesiyle çarşafa girenleri gördükçe, bu iki kelime Cumhuriyet kadınları için kabus oldu Modacı olan Arzu hanım keşke söylemeseydi .

Hoş zenginler ne dediklerinin farkında mı bu pandemiden sonra ,Bekir Bey gerçeklikten kopukluktan bahsediyor siyasette , zenginler hariç olabilir mi , artık tek gerçek yoksulluk iken zenginliğin eski tadı güvencesi, mutluluğu kaldı mı !

Orhan Gencebay, Sezen Aksu, Ebru Gündeş’de bu zengin yalı elit arasında . Yanlız ülkemizde zenginlik dönüşümlüdür , dünyada da öyle 3 nesil dayanmazmış , vakıflar bunun için icat edilmiş ,

Sanki zenginlik sırası gelen zengin oluyor sonra sırasını savıp hop başkasına devrediyor zaten öbür tarafa götürecek hali yok gibi fakat bu devir sonrasında kimse fakir olmuyor genellikle , çok az zengin gerçekten fakir oluyor oto camı filan siliyor , çoğu hatta daha zengin olup sadece yer değiştiriyor , ama yalıların adı ‘Lanetli’ ye çıkıyor.

Gelelim Krizin yarattığı bir başka ekonomik olguya ,

Kriz Fırsatları arasında kahraman olma , kendi efsanesini yaratma, demokrasi kahramanı sayılma , solun sesi olma kadrosunda ‘post’lara talip çok tontinik var , prestijli iş sol hiç sağa talep yok , ama herkes sağcı !

Ahu Özyurt’un TV 100 de perşembe akşamları Gürkan Hacır, Barış Yarkadaş , Hadi Özışık , Metin Özkan ile birlikte yaptığı ‘ Sağlı sollu’ programı işte bu yüzden fark yaratıyor, herkes neyse o , Sağlı Sollu ve bir Aslan Kadının yönettiği bir program . Zeki ve esprili insanlar gazeteciliklerini ise konumlarına feda etmeyen insanlar bu çok zor bir iş başardıkları . Bu hafta izlemeyenler yine çok şey kaybetti , saymakla bitmez anlardan bazıları şöyle ; Karsın Kaz Mevsimi üzerine Yarkadaş ve Özışkın atışması , Gürkan’ın Sağlık bakanı Dini Bütün Popçu Athena Gökhan ‘a cevap verirken gazetecilere vermemesi yüzünden haklı sitemleri üzerine Hadi Özışık’ın bakanı telefonla araması , bakan ona da cevap vermeyince milletçe orada bütünleşmemiz , bunlar artık kimseye cevap vermiyor dedik , Hadi’si , Gürkan’ı sizi bizi yok bir bütünüz yanıtsızlıkta , 128 defa şükür olsun bizi birleştiren bu kadere dedik ve sarıldık birbirimize.

Derken Metin Özkan’ın durup dururken ‘Benden korkuyor musunuz, çekiniyor musunuz ‘ sözleri kopardı , hani ülkücülerden çekinilir böyle bir arkadaş gelince kaş göz işareti yapılır ya korkudan hani arıza çıkmasın diye … Bu sözleri duyunca bir an ; işte bu an o an , artık ürkütücü olmak istemiyorlar dedirtti Özkan , öyle cin cin söyledi ki adeta herşeyin farkındayım içime atıyorum , ama ben öcü değilim der gibiydi çok sevdim onun bu yaklaşımını .

Zaten sağcı olup solcu anılmak isteyen bu kadar çok insan dünyanın neresinde var . Hep bu öcü korkusuna Metin Kardeşim ,

Zaten kendi siyasi düşüncesine uygun ise büyük , değilse küçük sanatkar olunabilen bir ülkede yaşıyoruz , insanları öcüleştiriyoruz.

Bütün bunların içinde Arzu Hanım ‘yazın hayali’ni kurun diyor demek hayal kurabiliyor ki tavsiye ediyor , yazın ne değişecek bir bildiği var herhalde . Ben hayal kurabilen zenginlerin yaratacağı farkla dünyanın güzelleşeceğine inanırım, nitekim Musk’dan tutun Bill Gates’e , Steve Jobs, Wozniak Disney hep hayallerin adamalrıdır . Arzu Hanım yazın hayalini kurun derken pek merak ettim herhalde güneşlenme , Yunan adalarında gezmeyi kastetmedi .

Çetin Altan Rahmet istedi, hayal kurmadan zengin olmanın tatsızlığından bahisle, bu kadar yalı var bir tanesi denize bir akvaryum yaptırıp seyretmedi denizi derdi ….

Fakire üzül, zengine üzül birde Özkök’e üzüldüm , gerçekten. Yazısında , Emin Çölaşan’a diyor ki : ‘ Bak arkadaşım, ben senin bir tek kitabını bile okumadım.

Sen de benim yazdığım 10 kitabın tek birini bile okumadın.

Biz ayrı dünyaların insanıyız Emin.’

Emin Çölaşan’ın bir kitabını bile okumamış olması mı yoksa Emin Çölaşan’ın her kitabının okunmuş olması koymuş bilemem tabii. Ama son cümle yıkıyor, o Türk filimleri üslubuyla ‘Biz Ayrı dünyaların İnsanıyız Emin’ diyor . Buna kimsenin şüphesi yok zaten Keşke Özkök ayrı dünyasında kalıp bizim dünyamızı şekillemeye kalkışıp berbat etmeseydi , ne olacak şimdi o 10 kitap , Basılamayanlar yerine onları mı okuyacaklar ? Çok üzüldüm .Üzüntüler , Arzu Hanım , Sağlı Sollu Ahu Özyurt ve Arkadaşları 128 milyar kere kayda geçsin. Saygıyla Efendim