Cumhuriyet en iyi fikir kutlamalar ise arızalı

KAYDA GEÇSİN Cumhuriyetimizin 97. Yılının kutlamalarına baktığımızda maalesef muhayyele kıtlığı illetinin ülkemizde kovid 19 kadar önemli bir salgın...

KAYDA GEÇSİN

Cumhuriyetimizin 97. Yılının kutlamalarına baktığımızda maalesef muhayyele kıtlığı illetinin ülkemizde kovid 19 kadar önemli bir salgın olduğunu saptayabiliyoruz.

Önce belirteyim , Cumhuriyetin 97.yıl kutlamalarında ‘Fikirler Ölmez’ marşı gurur duyulacak bir çalışma ,

Sözleri Cumhuriyetin önce bir fikir olduğunu anlatması ve çocuktan büyüğe, hepsinin yürek ve akıl süzgeçinden geçip duygulara evrilmesinin etkisi bize bu marşı söyletti , ancak ne yazık ki eserin yaratıcıları hakkında hemen hemen hiç bilgi yok sadece O.Özay altyapı diye bir bilgi paylaşabiliyorum , Amasya İlduş Hatun Meslek lisesi performans ise okul gibi okul, öğretmenler gibi öğretmenler, öğrenci, gibi öğrenciler dedirtti izleyenlere , göğsümüz kabardı , sevincin gözyaşı olurmuymuş, olurmuş, ağladık .

Ahh birde, bir yandan balıkları tepsiye yerleştiren , bir yandan Cumhuriyet şarkısı söyleyen o minik çocuk yok mu umudumuz oldu. Maaşallah canım benim , nazarlardan sakla Yarabbim.

Evet Cumhuriyetimiz bu topraklardan , Ortadoğu , Doğu’dan çıkmış ki en güzel fikirdir.

Ama fikri olmayan kutlamalar 97. Yıla hiç yakışmadı ,

Bu cumhuriyet milyon defa kurulmadı bir defa kuruldu ve payidar olsun , lugat paralayacağız edebiyat yapacağız diye saçmalamanın alemi yok , hele yabancı dizi adaptasyon karakterinden manifesto gibi okumalar , Cumhuriyet dersi vermeler koskoca hem de eğitim işine bulaşmış holdinglere yakışmadı ,mamafi iyi oldu durumları ayan beyan ortaya çıktı .

Belediyeler , siyasi, partiler ve bazı kanallar ise Cumhuriyet dersi verecek kadar biliyorsanız o zaman gereğini yaptınız mı , bir kendinizi sorgulayın dedirttiler elbette istisnalar vardı ama ortak yan muhayyele sorunu maalesef konuklara bile yansımıştı , aynı basma kalıp sözler, atarlanmalar kime niye belli değildi.

Cumhuriyet dersi vermek yerine görevini yapmak ‘Cumhuriyet’e en büyük hizmet , zor geliyor galiba, kestirmeden ders vermeler, kendini ayrıcalıklı sanan bir ekran megalomanı da alnımızdan öptü , işte o an kafa atmak lazım neyse…

Görevini yap çok mu zor,

Hele cânım şiirlerden tornistan yaparken ne saçmalamalar , Sonra Allah aşkına siz Cumhuriyet nedir diye kime soruyorsunuz, bu nasıl bir dangalaklıktır, ne olduğunun hukukunu açıp okumadığınız sözlerinizden belli , bu cehaletle

Birde izleyenleri imtahan etmek nesi ,

‘Cumhuriyet’ in yasalardaki tarifi hariç herşeyi Cumhuriyet yaptılar, bir ‘Cumhuriyet Pırasadır’ demedikleri kaldı , sapı samanı karıştırmak , işin ciddiyetini yaralar istemeden de olsa, farkında değil misiniz ?

Lügat parçalayacağız, güya güzel sözler söyleyeceğiz diye fikirsiz nutuklar attılar.

Sanatkarlar ellerine verilen her metni okumaz sorgular, deşifre sorgulamaktır yazanların bizi utandırmalarına onlar manidir, nedir bu teslimiyet ben bunu oynamam diyememek .

Sonra estetik görüntüyü bozan cami ampullerine soruşturma açan komikliğe teslim oluruz , onlarda , o cânım insanlar sanırım bir laubalilik girdabına takıldılar aralarında fırsat bu fırsat teşneler vardı elbette .

Sanat kültür işleri mümkün olan en kısa sürede belediyelerin görev kapsamından çıkarılırsa en hayırlısı olacak gitgide kötüye gidiyor.

Cumhuriyet kutlamaları belediye , siyasetçi , siyasi parti , tv veya gazetecilerin rant kapısı , alıp satılan bir meta haline getirilirse fikirsiz, prensipsiz, muhayyelesiz bir saçmalamaya döner gitgide büyür, ki nitekim öyle oldu.

Yoksa isteyen istediği gibi Cumhuriyeti kutlar kimi dualarıyla, kimi haç çıkararak kimi hatim indirerek, kimi kadeh kaldırarak sofrada , kimi dans ederek, kimi şarkı söylerek , kimi camide, kimi havrada, kimi kilisede kims enin kutlama şekline kimse karışamaz. Ancak kamu yayıncılığında , kamuya arz edilen kutlamalar her kafadan sese dönüşen bir saçmalık haline geliyorsa Bu nedir diye sormak Cumhuriyetin Yurttaşının sorumluluğudur.

Muhayyele kısıtlı olursa , tasavvur , sanat da olamaz bunların kimileri de kötü niyetli değildir ama muhayyele noksanlığı niyete bakmaz zincirleme felaket gibi bulaşır , sonra Ortadoğu’u tasavvurunu Attali yazar Macron uygulamaya

kalkar , aydın aydın olmazsa , gazetecinin mesleği yıllarca bölgede olan felakatleri yazamaması, başta patron menfaatinin süzgecine takılırsa laf cambazlarına illallah denmezse böyle üste çıkıp saçmalarlar .

Hindistan 8 milyon Covid 19lu sayısıyla ABD’den sonra ikinci ülke oldu.

Avrupa okullar hariç heryeri kapatıyor, okullarda koruyucu önlemler alınırsa oran düşüyormuş , evde çalışan anneler için çocuklar sorun, kadınlara ve çocuklara şiddet artış göstermekte, bütün bunlar olurken Polonya’da kadınları sokaklara döken zorunlu haller dışında zaten yapılması yasak olan kürtajın tamemen yasaklanması , bunca dert arasında zorunlu tıbbi hallerde bile kadının bedenini riske atma kararını alma hakkını kimler kendilerinde görürürler acaba,

Hollanda, Çek Cumhuriyeti ve Belçika pandemide en yüksek sayıya ulaşan ülkeler arasında

Avrupa’da Hastane sistemleri kritik noktada, Hırvatistan’da emekli doktorlar göreve çağırılıyor, Belçika zorunlu haller dışında sağlıkçıların izinlerini iptal etmiş.

Böyle bir dünyada 97 yıldır ayaktayız, çünkü ‘Fikirler Ölmez ,

Cumhuriyetimiz çok iyi bir fikirdir, dolayısıyla saçmalamaya demokrasi kılıflı sığlıklara , fikirsiz güya derin düşünceler uydurmaya , tavuk pazarı şairlerine , yabancı dizi karakterlerinin nasihatlerine halkı ancak anlarlar zannıyla yapılmış mahalle dizileriyle oyalamaya sonra birde üstüne halk dalkavukluğu yapmaya ihtiyacımız yok , vaz geçin bu köhnemiş fikirlerden , bu kadar basit .

Önce Atatürk’ü sever gibi yapanlardan çok çektik

Şimdi birde Cumhuriyeti sever gibi yapanlar çıktı başımıza .

Sever gibi yapanlardan bıktık . Sevecekseniz sevin sevmeyecekseniz dürüst olun.

Saygıyla Kayda Geçsin Efendim , necefugurlu@gmail.com