Yüklü data ve yaşlı tecrübe iletişimsizliği

KAYDA GEÇSİN Bazen düşünüyorum çok data birikti insan zihni bunları içinden çıkamaz halde ondan mı acaba her telden çalıp , her boktan çıkan ekranlardaki ...

KAYDA GEÇSİN

Bazen düşünüyorum çok data birikti insan zihni bunları içinden çıkamaz halde ondan mı acaba her telden çalıp , her boktan çıkan ekranlardaki değerli insanlar saçmalayıp duruyor ve başta söylediklerinin aksini sonunda söyleyip işi Magellan gibi başladıkları aynı yere bağlıyorlar ?

Tam bir dön baba dönelim hali

Çok data yükü çok , ve ekranların yaşını almış başat aktörleri , diğer alanlarda da , ne kadar değerli olsalarda yaşlı zihinleriyle bu kadar data ile baş edemezler , nitekim edemiyorlar görüyoruz.

Big Data derken Big Çorba olduk.

Peki çözüm nedir ?

‘Bütün dünya böyle ‘ sloganları oldu , tamamda ne yapacağız ?

Bu durumda zaten herkesin neredeyse Prof. ünvanlı olduğu bir ülkede ; ne tuhaf içeri atıldıkça çoğalan iki meslek grubunden biri de gazeteciler.

Onlara fazla takılmak , üzmek doğru değil hele kamu için herşeyi hapislere girmeyi göze alanları tenzih ederim ,

ama bin yıl mainstream medyada malum patronlarının kanatları altında yıllarını heba ettikten sonra şimdi birden sosyalist ve sosyal devletten yana olanlar hayatlarının ‘Gecikmiş itirazlar’dan ibaret olduğunu gözümüze sokuyor .

Şimdi ‘Big Data’ meselesinin içinden böyle çıkacaklarını mı zannediyorlar , hoş big data filan umurları bile değil , aynı laflarla hem kendi hem başkalarının kafalarını karıştırıyorlar.

Uluslararası büyük bir şirketin yöneticilerinden biri olan ve yurt dışında yaşayan genç bir dostuma bu data birikiminin içinden nasıl çıkar insan zihni diye sorduğumda ‘ nesiller arası iletişimsizlik asıl sorun’ gibi bir noktayı dile getirdi ve devamında dedi ki : ‘Genç nesil biriken dataların içinden çıkar ama hayat tecrübesi yok yaşlı nesil gibi , onlarında dataların içinden çıkmaları zor , dolayısıyla her iki taraf işbirliği yapmak durumunda ‘ böyle mi güzel anlatılır mesele !

Tam bu sırada evden eğitimde Rahmetli Menderes’in çizgi filim olarak idam sahnesi çocuklara izletilmiş , tartışmalar başlamıştı .

Başka hangi idamlar var acaba sırada ?

Bunları kim kime ısmarladı ve nasıl yayınlandı , 1 haftada 3 yeni kanal kurulmuş kendi ifadesi bakanın ama bu çizgi filimler 1 haftada mı hzırlandı , çok mu lazımdı ,kime yaptırıldı , niye yaptırıldı kim ısmarladı , böyle denetimsiz yayıncılık olur mu ? Sayın Bakanın ‘ekibim ‘ dediği ve denetleme ihtiyacı duymayacak kadar güvendiklerini söyledikleri kimler , yayınları MEB mi denetliyor artık , Diyanet’in yayınlarını da diyanet mi denetleyecek ve böyle mi gidecek ?

Bir inattır gidiyor ve artık kimlerle kimlerin arasında net belli değil ,sadece mesele rant diyebiliyoruz başka kondurmaları içimiz kaldırmıyor. Ama netleşmeli .

İnat insan ruhunda inancı da , vatanseverliği de aşarmış , laf dinlemezmiş.

İnat zihin daralması yapmış birilerinde ki bunlar yayınlanabiliyor ,

o birileri kimler , Bu inat bir günde Kanuni Sultan Süleyman’ın ‘Baban Çağırıyor ‘ diye çadırına çağırttığı şehzadesi oğlu Mustafa’yı nasıl boğdurduğunun da çizgi filmini yapar ve izlettirir çoluk çocuğa .

Haklıysan inatla yolunda gitmek tamam , ama yanlıştan geri çekilmemek inadı başka bir şey , korkunç yaralar açıyor.

Kimdir bu pervasızlar , benzer densizlik daha öncede yapıldı , paket mi satın alındı kim aldı , depoda daha başka ne ‘ciciler’ duruyor ?

İnat doğru yolda olanlar için erdemdir , sapkınlar için kullandıkları orantısız güç ve başıboşluk olursa vay halimize , devletin gereğini yapacağına inanmak bize düşen , saygıyla kayda geçsin efendim .