Oy haritasındaki CHP ve AK Parti dışındaki aktörler

31 Mart 2024 yerel seçimlerini bir önceki yazıda CHP ve AK Parti açısından değerlendirmiştim. Bu defa Cumhur İttifakı'nın diğer bileşenleri, İÝİ Parti ve DEM açısından seçmenin çizdiği resme, oy haritasına bakacağım.

YENİDEN REFAH'IN OLUŞTURDUĞU YÜKSEK GERİLİM

Bu seçimin en karakteristik yanlarından birisi, YRP'nin seçime ayrı girmesi ve oyunu iki katından fazla artırarak Urfa Büyükşehir'i de Cumhur İttifakı'nın elinden almasıdır. YRP ayrıca Yozgat il belediyesini ve 38 de ilçe belediyesini kazanarak yüzde 6,19 oyla Türkiye'nin üçüncü partisi olmuştur. Koalisyonlarda olduğu gibi, bir çeşit seçim öncesi koalisyon olan ittifaklarda da kazanan ve kaybeden ortak olabiliyor. Nitekim Cumhur İttifakı içinde erozyona uğrayan AK Parti oylarının bir kısmını YRP transforme etmeyi başarmıştır (AK Parti'ye oy veren bir kısım seçmenin de sandığa gitmeyerek iktidarın uygulamalarını protesto ettiği anlaşılmaktadır). Bundan sonraki süreçte de artık AK Parti ve YRP arasında Cumhur İttifakı zemininde bir ilişki kalacağını sanmıyorum. En azından bir dahaki genel seçimlere kadar böyle olacaktır ve bu aynı zamanda iki parti arasında yüksek gerilim demektir. Bu gerilimden beslenen ise YRP olacaktır.

AK Parti'nin seçmen tabanındaki çözülme ve YRP'ye doğru oy kaymasının iki önemli nedeni şu: 1)Erdoğan'ın kronikleşen ülkenin temel sorunlarına çözüm bulamaması ve çaresiz kalması. 2)AK Parti'nin 22 yıla yaklaşan iktidarında dağıttığı ihaleler ve merkezi yönetim ile yerel yönetimdeki üst düzey bürokrasiye kıyak maaşlarla yarattığı kendi zengini gibi oy tabanında yer alan geniş yoksul kesimler arasında oluşan sosyal çelişkinin iyice derinleşmesi. AK Parti'nin zenginleri giderek aynı zamanda kastlaşmış, ayrı bir zümre haline gelmiş olup çocuklarının evlilikleri bile aralarında olmaya başlamıştır.
(Tabiî CHP'nin çehre değiştirmesi ile birlikte AK Parti'den kaçan oyların bir kısmı CHP'ye de yönelmiştir).

MHP-AK PARTİ ÇEKİŞMESİ

Cumhur İttifakı'nın yerel seçimlerde yaşadığı bir gerilim de AK Parti-MHP arasındaki gerilim olmuştur. Öyle ki birçok il ve ilçede AK Parti ve MHP adayları yarışmış, rekabet içine girmiştir. Hatta bir yerde ikisinin itirazı sonucu yeniden sayımda aradan CHP adayı sıyrılmıştır! Bu rekabetin, iktidarın bir ve iki numaralı ortağı arasında önümüzdeki süreçte nasıl cereyan edeceğini, nereye doğru evrileceğini bekleyip göreceğiz.

BBP de seçimlerde il düzeyinde Muhsin Yazıcıoğlu'nun memleketi Sivas yanında 14 ilçe ve 5 belde belediyesini kazanmıştır.

AKŞENER'İN İYİ PARTİ'Yİ ÇAKILMAYA GÖTÜREN POLİTİKASI

Yerel seçimlerin en büyük kaybedenlerinden birisi "özü başına" politikası ile yerel seçime giden İYİ Parti olmuştur. Akşener’in muhalefet partisi değilmişçesine CHP'ye ve İmamoğlu, Yavaş gibi aktörlerine nezaket sınırlarını da aşan şekilde çok sert eleştirileri seçmende karşılık bulamamıştır. Akşener’in duruşu, seçmen tarafından "AK Parti'ye yanaşıklık" olarak değerlendirilmiştir. Sonuçta İYİ Parti'nin aldığı il düzeyindeki Nevşehir ve 24 ilçe belediyesi zevahiri kurtaramaz. Ki, bu yüzden Akşener partisini 27 Nisan'da büyük kongreye götürüyor. Normalde istifa etmesi beklenirdi fakat etmedi. Kongreye yaklaşan günlerde istifa ederek başarısızlığı üstlenir mi, kestiremiyorum. Ancak şunu söylemek mümkün: Turhan Çömez ve Buğra Kavuncu gibi isimleri belki de müstakbel genel başkan adayı gördüğü için harcamak üzere Balıkesir ve İstanbul'da aday olarak gösterdi.

İYİ Parti'nin Türk siyasal yaşamındaki önemi şu yaşadığımız günler açısından: AK Parti'nin İhvan çizgisi iflasa gidiyor ve etrafında toplanan merkez sağdaki seçmen tabanı adres arayacak. İYİ Parti ya bu adres olmayı başaracak AK Parti'ye yanaşıklık çizgisinden ayrılarak ya da merkez sağ için başka bir adres ortaya çıkacak.

Siyasal yaşamı zigzaglarla dolu olan Akşener’in İYİ Parti'yi merkez sağın adresi haline getirmesi yerel seçim pratiğine bakıldığında olanaksız. Aytun Çıray, Faruk Köylüoğlu, Bahadır Erdem ve pekçok yol ayrımına gittiği isim de bunu gösteriyor. Ancak başka bir ve merkez sağa sıcak gelecek, siyasal İslam-İhvan ile mesafeki Ülkücüleri de kucaklayacak isimle İYİ Parti toparlanıp merkez sağ bir parti olabilir ve AK Parti'den kopacak emanet merkez sağ oyları transforme edebilir. Akşener’in zigzaglı siyasal serüveni şöyleydi: MHP, DYP, MHP, AK Parti (Kurucu üye), MHP, İYİ Parti. Bakalım asabının iyice bozulduğu anlaşılan ve eril bir dille etrafa, bilhassa muhalefet figürlerine bulaşan Akşener ne yapacak, evine gidecek mi?

SEÇMEN İRADESİ ESASTIR, KAYYUM UYGULAMASINA SON VERİLMELİDİR

DEM, yüzde 5,7 oy oranıyla Güneydoğu ve Doğu'nun bor kısmında 3 Büyükşehir, 7 il ve 65 ilçe belediyesi kazandı. Metropollerde beklediği oyu almamasının nedenini muhalefete tolerans gibi sunsa da gerçek başka. Seçmen nasıl genel seçimlerde DEM'in öncülü olan partilere barajı aşsın diye destek veriyorsa, yerel seçimlerde de o seçmen grubunun bir kısmı gerçek partisine bir kısmı da kazanacak adaya gidebiliyor. Öteyandan Van'daki yargısal gitgel sürecinde yaşananlar öyle ki AK Parti üst katlarında bile deprem oluşturdu. Seçimden ağır yaralı çıkan Cumhur İttifakı'nın bundan sonra DEM belediyelerine kayyum ataması çok zor. Ancak ve ancak çok somut ve adli süreçle kanıtlanmış nedenlerle söz konusu olabilir ve bunun olmaması için de yasal düzenleme yapılması şart. Demek istediğim şu: Türkiye'nin herhangi bir yerinde bir belediye başkanının terörle iltisaklı olduğu yargısal olarak belirlense de yerine belediye meclisinde yeni bir başkan seçilmeli ve kayyum uygulamasına son verilmelidir. Seçmenin iradesi hiçe sayılmamalıdır.