Listelerin ardından İzmir’de derin sessizlik, beklentiler, olası sonuçlar

“İzmir listeleri ile ilgili spesifik bir değerlendirme yapacağım” diyerek noktalamıştım bir önceki yazıyı… Şimdi oraya gelebiliriz… Neden? Şunun için; çok konuşuluyor İzmir, bana da çok soru geliyor… O halde “damardan” girelim konuya…

AK PARTİ VE MHP MEVCUDU KORUYABİLİR Mİ, ŞÜPHELİ

CHP, bir önceki genel milletvekili seçiminde iki seçim çevresinde eşit şekilde 7+7 olmak üzere 14 milletvekili çıkarmıştı. Bu milletvekillerinden birisi olan Teğmen Çelebi 27. Dönemin içinde önce Memleket’e sonra da AK Parti’ye geçti. Şimdi İzmir’de 1. Bölge’den dördüncü sırada yine aday. Bu bölgede geçen seçimde AK Parti 4 milletvekili çıkarabilmişti. Bu sıra Çelebi’yi çıkaracak mı, göreceğiz… Çünkü CHP onun çıkmaması için motive oluyor.

AK Parti’nin 2. Bölge’de dördüncü sıradaki Kırkpınar’ı İYİ Parti adayı Kırkpınar’ın amcazadesi. İl Başkanı iken ayrılıp aday olan Sürekli önceden milletvekilliği de yapmıştı; bu kez kritik sırada, beşinci. Bekle gibi onun da çıkması imkansız diyebilirim. Erdoğan Romanları dolgu malzemesi yaparken Sürekli’yi de harcamış gözüküyor. Binali Yıldırım ve Hamza Dağ da yok artık üç dönem kuralı bahanesiyle… 35 söz sahipsiz kalmıştı onlarla… İzmir’de her iki bölgede AK Parti’yi forse edecek isimler yok. Boksörlüğe özenip mecliste kavgaların adamı olan futbolcu Alpay mı forse edecek? Torbalı’yı CHP’ye kaybettiren Kaya mı? İzmir’den fena çizik yemeye hazırlanması psikolojisi için iyi olacak Çelebi mi?

MHP geçen seferki 1+1’i koruyabilir mi? Zor… BBP, MP, Zafer MHP’nin bir vekilliğine malolursa şaşırmam. Oktay Vural’ın duruşu da aktif siyasetin dışında gözükse de MHP’yi erozyona uğratan bir etken. Keza Sinan Ateş cinayeti de… MHP yetkililerinin bu cinayeti yüksek sesle kınamaması ve taziyede bulunmaması, üstelik zanlılarla evinde olduğu ortaya çıkan bir isme milletvekili aday listesinde yer vermesi de MHP’ye kan kaybettirdi. Ülkücüleri sokaktan alıp muteber bir zemine kaydıran, çizgi dışı unsurları partiden temizleyen Dr. Bahçeli ne oldu da duruşunu değiştirdi hakikaten anlamak zor. Bir cinayet neden kınanmaz ki? Ya da kamuoyunun bilmediği bir şey varsa çıkıp açıklar, camianızı da töhmet altından alırsınız.

CHP İTTİFAK KONTENJANLARINI DOĞRU KULLANDI MI?

CHP İl Başkanlığı’nın iddiası iki seçim çevresinde de 9+9 yapmak ve 18 milletvekili çıkarmak bu defa. Geçen defa İYİ Parti, MHP, HDP 2’şer, AK Parti 8 milletvekili çıkarmıştı. Yalnız bu defa İYİ Parti daha iddialı, TİP de 1. Bölge’de Yeşil Sol listenin önünü açmak için sadece 2. Bölge’de liste başına İrfan Değirmenci’yi alarak iddialı giriyor seçime. Bu defa seçim pusulasında geçen defa olmayan MP de var. TİP ve MP milletvekili çıkaracak kadar oy alamasa da bu CHP’nin 1 milletvekilliğine malolabilir. İYİ Parti’de 2-6 Mart arasındaki süreç yaşanmasaydı ya da bunun nedeni iyi anlatılabilseydi İzmir’de yakalanan ivme sürebilirdi ancak o ivmenin kırıldığını görüyorum İzmir’de. Yine de İYİ Parti milletvekili sayısını 1 arttırarak 3’e çıkarırsa sürpriz olmaz. Hatta 2. Bölge’den Aytun Çıray gösterilse dördüncüyü de zorlar ve alabilirdi.

İzmir’deki CHP listelerinde partinin kendi kontenjanında kimilerinin lakırdısını ettiği ‘sürpriz’ yok. Geçen defa Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve Böke vardı; bu defa onlar yok ama MYK’dan henüz milletvekili olmayan iki genel başkan yardımcısı Yüksel Taşkın ve Gökçe Gökçen var. Zaten iktidar iddialı bir parti kontenjanlarını nereden gösterecek ki; İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere büyük metropollerden ve özellikli istisnai yerlerden. O yüzden bu iki kontenjan doğal. Hacer Foggo ise sürpriz oldu.

Ancak ittifak kontenjanlarının sırasını CHP uzlaşmayla daha farklı saptayabilirdi. 1. Bölge’de DEVA ve DP’ye 6 ve 7’nin verilmesini yadırgadım doğrusu. O bölgedeki CHP PM Üyesi Devrim Barış Çelik 7’ye, DEVA’dan Seda Kaya Önen 8’e, DP’den Haydar Altıntaş da 9’a konulsa daha iyi olabilirdi. DP’nin zaten 2. Bölge’de 5’teki garanti seçilecek adayı Salih uzun var. DP’den ikinci bir ismi İzmir’den garanti almak lüks kaçmadı mı? Geçen defa 7 vekil çıkaran CHP’nin arkasına konulacak ittifak adaylar ilave oylarını getirebilir ve 9 zorlanırdı. İttifakın esprisi biraz da bu değil mi? Keza 2. Bölge’deki Gelecek’ten bir ismin 7’ye konulmasını da yadırgadım. Tek nedeni garanti altına alınması ama o zaman da ilave oy nasıl getirecek bu aday? Ayrıca, ithal DP isimleri yerine DP İzmir İl Başkanı Serdar Faralyalı daha iyi olabilirdi. Tabii bu tercih DP’nin.

CHP LİSTELERİNDE GÖREMEDİKLERİM

CHP listelerine baktığımda günümüzdeki yakıcı sorun alanlarından kentsel dönüşüme ve çok önem verilen tarıma ilişkin isim göremiyorum. Rumeli kesimi de yeterince temsil edilmiş gözükmüyor. AK Parti, Ceyda Bölünmez ile Mardin kökenine ve Güneydoğu’dan olanlara selam çakarken CHP’nin bu kesimi ıskalamış gözüküyor. İzmir’in neredeyse üçte biri Rumeli, bir de onların enişteleri ve gelinleri var. İzmir’in omurgası olan bu kesimin daha güçlü temsili dikkate alınmalıydı ki 9+9 hedefi tutturulsun. 2015’ten itibaren İzmir’den bir Roman unsuru listesine alan CHP bu defa almadı. AK Parti ise 1. Bölge beşinci sırada mevcut Roman vekili listesine alarak Romanlara” yüklenip çıkarın” mesajı verdi (AK Parti başka Roman yoğunluğu olan illerde de 4 Roman aday daha gösterdi; biri arafta diğerleri seçilecek sırada değil ancak CHP’nin bu defa Roman milletvekili adayı olmaması şaşırtıcı. Romanlar ikinciyi de isterken CHP’de birini de kaybetti). CHP İzmir’deki Roman eksikliğini dezavantajlı kesimlerle ilgili olarak çalışan iki isimle; 1. Bölge 1. sıradaki genel başkan yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın ve son andaki değişiklikle 2. Bölge’de 8. sıraya yerleştirilen genel başkan danışmanlarından Hacer Foggo ile gidermeye çalıştı. Foggo’yu tanıyorum; kendisi aynı zamanda Şişli Belediye Meclis Üyesi idi ve yoksullukla ilgili olduğu gibi Romanlarla ilgili de çalışıyor, “Masal Gibi Mahalle Kuştepe” kitabımı kaleme alırken kendisinin Romanlarla ilgili bir raporundan da yararlandım iznini alarak. İstanbul’daki CHP’nin vizyon toplantısında da İzmir’de İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde de dinlediğim sunumlar yapmıştı. Ayrıca o da bendeniz gibi Gerçek Gündem’de yazıyordu son olarak).

CHP’den bu dönem mevcut vekillerden dördünün devam edeceğini sanıyordum, beşincisi de devam ediyor. Her iki bölgeden ilk 8’e baktığımda örgütten sadece il başkanı iken istifa edip aday adayı olan Yücel’i görüyorum. İstanbul’da seçilebilecek sırada ilçe başkanı varken örneğin, İzmir’de başvuranlar arasından yok.

KADINLAR VE GENÇLER NE ZAMAN LİSTELERDE HAK ETTİĞİ YERİ ALIR?

İzmir’de listelerden sonra CHP’de derin bir sessizlik var. Kadınlar ve gençler iki bölgede de aşağılarda yer alıyor. Bunun hiç kuşkusuz nedeni, CHP’nin hak ettiği büyümeyi ve seçmen nezdinde ilave oylar almayı hedef olarak önüne koyamaması. Büyük fotoğrafa baktığımızda manzara bu. “Dostlarımızla birlikte iktidar” seçimi listelere de damga vuruyor haliyle. CHP listelerinde kadınlar, gençler, yeni yüzler görülmek isteniyorsa önce CHP’nin büyümesini ve daha çok seçmene ulaşmasını istemek, bunun için çalışmak gerekiyor. Aksi takdirde İzmir’de kadınların ve gençlerin adı daha uzun süre olmaz, olamaz. O yüzden seçimlerden başarılı çıksa da CHP’nin dersini çalışması, sağlıklı bir şekilde ülke deseniyle orantılı olarak büyüyecek şekilde açılım yapması şart.