Aylin Kotil ve Ateş İlyas Başsoy mevzuuna devam

"Bir kampanya şirketi 'ihsas-ı rey'de bulunabilir mi?" başlıklı bir önceki yazımda; "Aylin Kotil'in Beyoğlu adaylığı sürecini aday adaylığından itibaren çok iyi biliyorum. O süreç ilginçtir ve bir dahaki yazıda o süreci yazacağım." demiştim.

Şimdi o sürece gelebiliriz... Çünkü hakikaten ilginç ve epeyce de içinde olduğum bir süreç...

2014 BEYOĞLU SEÇİMİ: ERDOĞAN'IN KARİZMASI ÇİZİLEBİLİRDİ

2014 yerel seçimlerinde CHP'nin Beyoğlu'ndaki aday adaylarından dişe dokunur olan bir kısmıyla o günün koşullarında hasbelkader temasım oldu. R. Tayyip Erdoğan'ı ortaya çıkaran Kasımpaşa'yı da içeren İstanbul'un kadim ilçesinde seçim kazanmak zordu, hatta olanaksız görülüyordu. Diplomat iken Dışişleri'nden ayrılan Gökhan Eseli de aday adayı olarak Beyoğlu'nda topa girdi. Bu bağlamda benimle diyalog kurdu. Mustafa Sarıgül her nasılsa CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak belirlenmiş henüz kamuoyuna açıklanmasa da, eski eşi Aylin Kotil de Beyoğlu için aday adayı olmuştu. Sonradan CHP Milletvekili olacak olan müzisyen Hilmi Yarayıcı, CHP örgütünden saygın bir isim olan Dr. Şahin Özdemir, çeşitli ilçe belediyelerinde bürokrat ve başkan yardımcısı olarak görev yapan Leyla Ünver de aday adayı idi.

Beyoğlu için hareketlenmemin ve sürece dahil olmamın benim için cazibesi ise o zaman başbakan olan R. Tayyip Erdoğan'a siyasette yükseldiği ilçede bir yenilgi tattırma esprisiydi. Bu bağlamda şöyle bir oyun planı kurdum kendimce ve aday adaylarıyla paylaştım. Oyun planım şuydu: Farklı özellikleri ve farklı güçlü yanları olan aday adaylarını aynı potada buluşturmak; birinin başkan adayı, diğerlerinin de kontenjan adayı ve/veya ilk sıralarda meclis üyesi adayı olmasını sağlamak; yani bütün aday adaylarını bir "takım oyunu" etrafında bir araya getirmek...

AYLİN KOTİL'İN BİREYSEL TAVRI VE SONUCU

Söz konusu oyun planımı aday adaylarıyla bir araya gelerek anlattım. Ve kendilerini finalde CHP yönetimine topluca sunmak istediğimi, takım oyunu içinde kimin hangi pozisyonda olacağı hususunun da yönetimin takdirinde olacağını belirttim. Küba Konsolosu iken Dışişleri'nden istifa eden ve iş insanı olan Gökhan Eseli, Hilmi Yarayıcı, Dr. Şahin Özdemir oyun planını benimsedi. Leyla Ünver ile sadece telefonda konuşabildik, bir araya gelmek istemedi, süreci yalnız götürmek istediğini belirtti. Son olarak Aylin Kotil ile bir araya geldik. Geçenlerde tarihe karışan Taksim'deki Gezi Pastenesi'ndeki yemekte uzun uzun konuştuk ancak Leyla Hanım gibi Aylin Hanım da sonuçta birlikte hareket yerine tek başına hareket etmeyi tercih edeceğini ifade etti.

Sonuçta kilit isim yanaşmayınca takım oyunu planı kadük kaldı ve Aylin Kotil aday olarak açıklandı.

Kotil, 2014'te CHP'nin Beyoğlu adayı olarak yüzde 35,2 oy aldı. Seçimi AK Parti adayı yüzde 47,8 oyla kazandı.

TARİHİ BİR FIRSAT KAÇTI

Oysa, kurguladığımız oyun planı doğrultusunda takım oyunu gerçekleşebilseydi kanımca Eseli, Yarayıcı ve Kotil'den hangisi aday olarak gösterilse CHP seçimi kazanabilir, R. Tayyip Erdoğan siyasette yükseldiği ilçede yenilgiye uğratılabilirdi. Bu oyun planının içinde aday adayı olmayan fakat 2009'da CHP'nin Beyoğlu adayı olan gazeteci Mustafa Dolu'yu da düşünüyordum. Nedeni, ilçedeki demografik yapının önemli bir unsuru olan Alucralı seçmen kitlesinin ciddi bir kesim oluşturması (Dolu ile tanışıyorduk, 2009'da aday oydu, ancak ona aday adaylarını ikna ettikten sonra konuyu açacaktım) ... Aylin Kotil, genel ilçe kamuoyu yanında Rizeli ve genel olarak Karadenizli kesime hitap edecekti. Hilmi Yarayıcı ile radikal sol seçmene ulaşılacak, Dr. Özdemir ile örgüt ile Okmeydanı ve çevresindeki seçmene dokunulacak, Leyla Ünver ile de Alevi seçmenin desteği alınacaktı. Gökhan Eseli, Ayaspaşa, Cihangir, İstiklal, Galata, Karaköy eksenindeki popüler bir isimdi; ayrıca Romanlara kadar dokunan sıradışı projeleri vardı. Şunu da belirteyim; Aylin Kotil, kendisini örgütün de üzerinde gören bir tipoloji çizdi ve Beyoğlu örgütü ile de verimli çalışamadı bu yüzden. Oysa söz konusu oyun planı aynı zamanda örgütle birlikte çalışmayı, örgütü merkeze almayı da öngörüyordu. O zamanki CHP'nin ilçe başkanı İnan Güney de kazanmak üzerine bu oyun planına eminim sıcak bakardı.

Kısacası tarihi bir fırsat önemli ölçüde Aylin Kotil'in yukarıda izah ettiğim oyun planına yüz vermemesi nedeniyle kaçmış oldu.

BAŞSOY İLE 2009'DAKİ KESİŞME

Ateş İlyas Başsoy'u ise ilk kez 2009'da duydum. O zamanki yerel seçimlerde Gönen Orhan'ın Ceren Tanıtım'ı Antalya-Kepez kampanyasını üstlenmişti. Bendeniz de o kampanyada içerik editörü ve metin yazarı olarak görev almıştım. Kepez, Antalya'da beş merkez ilçe içinde en büyüğüdür ve seçmen sayısı olarak belirleyicisidir. Buradaki farkı biz çok özel bir çalışma ile 24'ten 4,5'a indirince CHP'nin lehine, bu tablo Büyükşehir ve bitişik ilçe Döşemealtı'na yansıdı. Böylelikle CHP Menderes Türel'i devirerek Antalya Büyükşehir'i kazandı.

Antalya Büyükşehir'in kampanyasını ise Ateş İlyas Başsoy yürütmüştü. Prof. Mustafa Akaydın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde CHP'nin Halk gazetesine verdiği demeçte "Kepez sayesinde kazandığını" açık yüreklilikle belirtti. Gerçekten de 2009'daki Antalya zaferini CHP Kepez'de yürüttüğümüz olağanüstü ve çok özel bir çalışmayla elde etti fakat bu başarıyı Başsoy "profesyonelce" üstlendi. Oysa başarının arka planında Ceren Tanıtım ve bir parçası olduğum kampanya ekibi vardı.

Aylin Kotil'in Beyoğlu'ndaki takım oyununa katılmayarak olası bir zaferi herc-ü merç etmesini anlatırken yeri gelince Başsoy ile Antalya'da yolumuzun nasıl kesiştiğini de anlatmış oldum.

RAKAMLARIN DİLİ

Finali rakamlarla yapacağım; 2014'te takım oyunu kurulsa karşı taraftan 6,4 oyu bu tarafa geçirip seçimi almak çok da zor değildi. 2009'dan örnek vereyim; Silivri'de CHP adayının kampanyasını da Ceren Tanıtım yürüttü ve bendeniz orada da içerik editörü ve metin yazarı olarak görev aldım. Adayımız 12 puan gerideydi ve yarışı mevcut başkana karşı yine de 6 puan önde bitirdik çünkü doğru bir strateji üzerinde hareket ettik.

Kısacası 2014 Beyoğlu seçimi için yanarım hala... Aylin Kotil de yanıyor mu, bilmek isterdim.