Büyük Diktatör

1940. Savaş daha yeni başlamış.

Chaplin, arkadaşı Alexander Korda'nın Şarlo ve Adolf Hitler'in fiziksel benzerliğine işaret etmesinden alır ilhamı.

Daha sonra ikisinin de bir hafta arayla doğduklarını (Chaplin 4/16/1889, Hitler 4/20/1889), kabaca aynı boy ve kiloda olduklarını ve her ikisinin de kendi alanlarında büyük başarıya ulaşana kadar yoksulluk içinde mücadele ettiğini öğrenir.

Hitler'in ırksal baskı ve milliyetçi saldırganlık politikalarını öğrendiğinde, Hitler'e saldırmak için bu benzerlikleri kullanacaktır.

Yapımcılığını, yönetmenliğini, müziklerini ve elbette starlığını üslenir yine filmin.
Bu kez, büyük usta iki rolde oynar. Hitler’i hicvettiği karakter, Tomania diktatörü Adonoid Hynkel ve bir Yahudi berber.

1940 Akademi Ödülleri'nde film beş adaylık alır.

Ancak, herhangi bir Akademi Ödülü kazanamaz ve Charles Chaplin buna gerçekten üzülür.

Hollywood'da zaten yirmi yedi yıl geçirmiştir. Ve haklı olarak dehasının karşılığını beklemektedir.
Chaplin’in de aday gösterildiği En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazanacak James Stewart, tören başlamadan saatler önce oraya gitmesi söylenene kadar törene gitmeyi bile düşünmüyordur oysa...

Charles Chaplin, doğaçlama olan sahte Almanca hariç, dünya dansı sahnesindeki her hareket dahil her detayı senaryolaştırır.

Meşhur final sahnesi konuşmasını yapmaması için "Bu bize 1 milyon dolara patlayacak" diye yalvaran iş arkadaşına "5 milyona da patlasa umurumda değil "diyecektir.

Zaten filmin tüm finansmanını da kendisi üstlenir.

Sessiz sinemanın bitiminden tam 11 yıl sonra Chaplin’in ilk tamamen sesli ve diyaloglu olan filmidir.

Usta ,”Konuşmamı mı istiyorsunuz? Alın size konuşma ! “ demiştir adeta !..

Ve tam 5 dakika boyunca gözlerini on defadan daha az kırpacaktır..

Şunu unutmayalım. Henüz savaşın başı.

Amerikan oligarşisinin elebaşları, başta Ford olmak üzere Nazi yanlısı.

Amerika’nın savaşa girmek gibi bir niyeti yok. Kamuoyu konuyu umursamıyor bile.

Sadece Amerika mı ?

Chaplin bu filmi yapacağını ilk duyurduğunda, o zamanki politikası Nazi Almanya'sını yatıştırmak olan İngiliz hükümeti filmi yasaklayacağını açıklar.

Film gösterime girdiğinde, ise İngiltere Almanya ile savaş halinde ve yangının tam ortasındadır artık.
Bu nedenle hükümetin filme karşı tutumu tamamen değişir.

Chaplin vizyonu , büyük İngiliz devlet aklını bile aşmıştır.

Sonuçta bu film onun ,kendisinden sadece dört gün sonra doğup , üstüne bir de bıyığını çalan kötü kopyasından tarihin en acımasız sanatsal intikamını alacağı anti-faşist başyapıtı olacaktır.

"Karamsarlar çuvallayabileceğimi, diktatörlerin artık komik olmadığını, şeytanın çok ciddi olduğunu söylüyorlar.Bu yanlış.Bildiğim birşey varsa o da iktidarın her zaman gülünç duruma düşürülebileceğidir. O herif büyüdükçe benim alaylarım onu daha derinden yaralayacaktır " der Chaplin

“Nazilerin yapacaklarının boyutlarını tam olarak bilseydim, bu şekilde alay edemeyebilirdim “ demiştir.

Filmin yapımıyla ilgili belgesellere göre, Charles Chaplin, Hitler'in Avrupa'daki eylemlerini duydukça, Adolf Hitler'i hicvetmekten rahatsız olmaya başlar.

Chaplin, Hynkel kostümü giymenin kendisini daha agresif hissettirdiğini ve çekim ekibinin Hynkel karakteri olarak çekim yaptığı günlerde onunla çalışmakta daha zorlandığını söyler.

Gücün nasıl hasatalıklı bir şey olduğuna dair müthiş bir tespittir bu.

Nihayetinde, Fransa'nın işgali, Chaplin'e filminin sonunu ünlü konuşmasını içerecek şekilde ,durumun vehametini ortaya koyacak şekilde değiştirmesi için ilham vermiştir.

Filmin bir diğer unutulmaz sahnesi de Hynkel’in, Wagner’in birleşmiş ve güçlü Almanya hayallerini anlatan müziği eşliğinde dünya şeklindeki bir balonla oynadığı sahnedir.

Elbette film Nazi işgali altındaki tüm ülkelerde yasaklanır. Ancak tarihi kayıtlara göre Hitler, filmi tek başına merakından izlemiştir. Hem de iki kere....

Ve ispatlayamam ama eminim ki kudurarak!..

Selam olsun diktatör kudurtanlara..