Tarım, Gerçek Milli Güvenlik Tehdidi
Eğer kendi gıdamızı kendimize yetecek kadar üretemez isek geleceğimiz ağır tehdit altında demektir. Ve maalesef şu anda durum bu. Kendi kendimizi doyuramıyoruz. O yüzden de gıda enflasyonu aldı başını gidiyor.
Bizi kandırdılar. “Cennet Vatanım” diye başlayan, öve öve yere göğe koyamadığımız ülkemiz tarım açısında hiç de öyle “cennet” falan değil. Bildiğin kurak bir alan. Siyasi ve ekonomik sebepleri peş peşe sıralamayacağım. Yapacağım şey bilimsel olarak verileri aktarmak.
Dostlar, Türkiye ve üzerinde bulunduğumuz Anadolu, genç bir bölge. Asya ile Afrika çarpışmış, Anadolu aradan fışkırmış. Ortalama yüksekliğimiz 1132 metre. Yüzde 55’imiz bin metrenin üzerinde bir rakıma sahip. Anlayacağınız bela. Tarım için uygun değil, ulaştırma için uygun değil, ekonomi için uygun değil. Biz bu coğrafyayı binlerce yıldır ehlileştirmeye çalışıyoruz.
Bizde petrol yok, gaz yok, adam akıllı maden bile yok. Kok kömürü yok. Zonguldak’ta kısıtlı bir alan dışında. Bolca linyit var. Çünkü dünyaya göre çok genç olan topraklar üzerinde yaşıyoruz. Ve bu saydıklarımın olması için zaman gerekiyor.
Biz 1132 metre rakıma sahipken Almanya 263 metre ortalama yükseltiye sahip. Anlayacağınız tarıma çok müsait.
Yükselti konusunda bölgesel farklar da keskin.
- Doğu Anadolu Bölgesi: Ortalama 1.800–2.200 m.
- İç Anadolu: 900–1.200 m.
- Ege ve Marmara: 300–600 m.
- Akdeniz kıyıları: 0–200 m.
- Karadeniz: Kıyı şeridi düşük, iç kesimler hızla 1.000 m’nin üstüne çıkar.
Anlayacağınız bazı bölgeler tarıma çok uygun iken bazıları hiç uygun değil.
Sadece yükselti değil. Toprağın niteliği de önemli. Topraklarımız bildiğin fakir. “Toprak nasıl fakir olur?” demeyin. Basbayağı olur. Toprağın zenginliğini içindeki organik madde miktarı belirler. Bizde bu kaç dersiniz? Yüzde 1’in altında. Yani toprak diye gördüğümüz şey aslında toprak değil.
Bilimsel verilere göre yüzde 1 altı organik madde miktarı çok fakir. Yüzde 1-3 arası fakir. Bu yüzde 5’e kadar iyileşerek yükseliyor. İdeali yüzde 4-5 olması. Bizde sadece yüzde 1.
En yüksek değerler genellikle Karadeniz Bölgesi’nin nemli topraklarında görülüyor (Yüzde 3–6’ya kadar çıkabilir). İç Anadolu ve Güneydoğu’da organik madde oranı çoğunlukla yüzde 1’in altında.
Anlayacağınız tarım için zor bir coğrafyadayız. Peki bunu bilmemize rağmen neden tarım alanlarını “talan” etmekle meşgulüz. İnadına aç kalmak için mi? Bir sonraki yazıda size yapılan planlama ve ekonomik hataları sıralayacağım. Belki zaman kalır ise kısa vadede yapılması gerekenleri.