New York'ta BM Ablukası

'New York'a turist olarak gitmek için en kötü zaman ne?' diye sorarsanız cevabım eylül olur. Hayır, hayır mevsimin kötülüğünden değil. Çünkü eylül ayının ortasından sonra sokaklar yüzlerce devletin heyetleriyle dolu olur. Sokaklar polis barikatlarıyla kesilmiştir. Ne lokantalarda ne de otellerde yer bulabilirsiniz. Hele otellerde fiyatlar üç katına çıkar.

A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Herkes liderlerin konuşmalarını, bunların detaylarını, kimi liderlere gösterilen tepkileri anlatıyor. Ben size bu hengamenin perde arkasını anlatmak isterim. Öyle bir perde arkası ki içinde müthiş bir hazırlık kimi zaman aksasa da etkin bir organizasyon yer alır.

Birleşmiş Milletler Manhattan Adası’nda önemli ama kıyıda sayılabilecek bir bölgede bulunuyor. Ve tam karşısında da Türkevi. Bizim Türkevimiz müthiş bir yerde. Pencereden baktığınızda Birleşmiş Milletler'e hakimsiniz. Her eylül ayında New York’ta bir Birleşmiş Milletler Genel Kurulu telaşı başlar. Adet olduğu ise neredeyse tüm dünya liderleri New York’a gelirler ve dünyanın gidişatı hakkında kendi önemli gördükleri şeyleri anlatırlar.

Bu sırada Manhattan adası tam anlamıyla abluka altındadır. Birleşmiş Milletler'e çıkan sokakların neredeyse tamamı kapatılmıştır bariyerler tarafından. Başlarında polisler bekler. Yaka kartı, geçerli kimliği olmayanları o bariyerlerin arkasına geçirmezler. Bu arada kapitalizm kendini gösterir ve New York’ta her şeyin fiyatı artar. Özellikle otel fiyatları. 200 dolarlık oteller bir anda 1000 dolara, 1500 dolara çıkar. O da yer bulabilirsen. Eğer bir oteldeysen emin ol çıkarılırsın. Çünkü bir başka ülkenin heyeti gelecektir ve otelin tamamını kapatmak istemiştir. Otel yönetimi bu ballı müşteriden vazgeçmek istemez. Sizi hemen atar otelden. Ki bu benim başıma geldi.

Eylül ortası uçak bileti fiyatları bile artar Amerika’ya. Devlet başkanları ile birlikte iş adamları diğer ve diğer yöneticiler de New York’a gidip kendisini gösterme çabasına giriştikleri için... Kimileri BM'ye uzak olmasına rağmen çok lüks otellerde yer kalmaz. Kazara otelde kalıyorsanız kendi otelinize bariyerleri aşıp güvenlik kontrollerinden sonra girebilirsiniz. Birleşmiş Milletler'in çevresindeki tüm lokantalar dolmuştur ve fiyatları artmıştır. Önceden yer bulunmaz ise yani rezervasyon yapılmaz ise girmek neredeyse imkansızdır.

Polis olağanüstü teyakkuz halindedir. Fransa Başbakanı Macron‘un yolda kalması da bunun ne derece ciddi olduğunu göstermiyor mu? Herkesin önemli olduğu bir ortamda kimseye müsamaha göstermez New York polisi. Adeta labirentte dolaşmak zorunda kalabilirsiniz. Trafik zaten dert olan bir bölgede yollar kesilince ulaşım devasa bir soruna bürünür.

Ve aleyhte gösteriler. Amerika’da her ülkeden insan yaşadığı için kimi ülkelerin vatandaşları ve eski vatandaşları 30'ar 40'arlı gruplar halinde gösteriler yapar. En çok dikkatimi çeken de her zaman İranlılar olmuştur. Onlar her zaman gösteri yaparlar. Bu gösterilere kimse müdahale etmez. Kural "Protesto edebilirsiniz ama dokunamazsınız"dır..

Liderler aslında çok yoğundur birbiri ardına yemekler, birbiri ardına görüşmeler, birbiri ardına temaslar... Kimi iyi niyet ilişkileri kimi varsa bir sorunu giderme çabaları.

Birleşmiş Milletler İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulduğunda zannetmiyorum ki amaç bugünkü duruma dönüşmek olsun. Çünkü bu yapısıyla son derece işlevsiz. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği gibi dünya beşten büyüktür lafı bugünkü Birleşmiş Milletler’in işlevsizliğini gördüğünüzde çok da yerinde oturuyor. İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri Rusya, İngiltere, Amerika, Fransa zaten doğal konsey üyesi. Çin de eklendi sonra. Ancak size soruyorum Fransa’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde işi ne arkadaş. Tamam savaşın galipleri arasında olabilir. Bu sözüm Fransız ulusal mücadelesini aşağılama amacı taşımıyor. Sadece Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kuruluşundaki yanlışlığı dile getiren bir düşünce bu benimki.

Belli ki ve kesin olan şekilde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünya çok değişti ve yeni bir dünya sistemi kurmanın zamanı geldi. Doğaldır ki hakim ülkeler bunu değiştirmek istemezler. Ancak zamanın değiştiği ve değişen zamanla birlikte yeni ihtiyaçlar oluştuğu da bir gerçek.

Etiketler
Amerika Birleşmiş Milletler