Belediyeler Yatacak Yeriniz Yok

Emlak vergilerindeki astronomik artışlar zaten canı burnunda vatandaşın tepesinin tasını attırdı. Belediyeler vatandaş üzerinden kazanacakları paraların hayaliyle adeta “salma” çıkardı. Süratle müdahale gerekiyor. Yoksa herkes mahkemelere üşüşecek.

A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Belediyeler, insaf, vallahi insaf. Nedir bu emlak vergisi artışı? Bir “Ali Baba”nız eksik. Lafımın devamında maliye bakanlığına da sözüm olacak.

Efendim, durum şu: Emlak vergisi doğrudan belediyelere gelir oluyor. Yani parayı alırken hiç sesleri çıkmıyor.

Şöyle belirleniyor:

Vergi matrahı, taşınmazın “emlak vergisine esas değeri” üzerinden hesaplanıyor.

Bu değer her 4 yılda bir belirleniyor.

Belirleme işi, “Takdir Komisyonu” tarafından yapılıyor.

Takdir Komisyonu Emlak Vergisi Kanunu’nun 29’uncu maddesi gereği, vergi dairesi başkanı veya müdürü, belediye başkanının görevlendireceği bir memur, tapu sicil müdürlüğünden bir görevli, ticaret odasından bir üye, esnaf ve sanatkarlar odasından bir üyeden oluşuyor. Yani karışık bir yapı. Yani kurulda hem belediye hem merkezi idare temsil ediliyor.

İşte bu kurullar toplanıp dört yılda bir bölgedeki taşınmazların rayiç bedellerini değiştiriyor. Vatandaşın ödeyeceği vergi ortaya çıkıyor.

İşte zurnanın zırt dediği yer tam da burası. Bu kez o değerler o kadar çok arttı ki, kimi yerde yüzde 500, kimi yerde 1500 oldu. Değer artınca da vergi inanılmaz boyutlara ulaştı. Ve belediyelerin hiç biri de “Ben bu parayı almayayım. Ayıp olur yahu” demedi.

Kıymetli ekonomist Mahfi Eğilmez son yazısında bu duruma değindi. Onun dikkatini çektiği şey, eğer müdahale edilmezse mevcut durumun bir tür “servet vergisi”ne dönüşeceği.

Eğilmez’in hesabına göre ortalama bir konut için ödenecek vergi yüz binlerce lirayı aşabilecek. Ayrıca, böyle bir miktar artışı açıklanabilir bir artış değildir ve büyük olasılıkla vergi tahsilatını çok düşürecek ve vergi mükellefiyle belediyeleri ve vergi idarelerini birbirine düşürecek sonuçlara yol açabilecek.

Bu işin bir yönü. Bir de diğer yönü var. O da “değerli konut vergisi” Bu vergi ise emlak vergisinin tersine Hazine ve maliye Bakanlığı’nca tahsil ediliyor. Yani bu sorunda işin birazı da merkezi idareye düşüyor.

Şu anda “değerli” mülk sınırı 15 milyon 709 bin lira. Mesela İstanbul’daki eviniz durduğu yerde bir anda “değerli konut” oluveriyor. Halbuki hiçbir şey yapmadınız. Sadece oturduğunuz aynı yerde, aynı evde, aynı şartlarda yaşamayı sürdürdünüz. Ama bir anda “zenginleştiniz.” Değerli konut vergisindeki sınırların da değişmesi ve güncellenmesi gerekiyor. Yoksa vatandaşa doğru oradan da bir vergi geliyor.

Bu yazıyı kaleme alırken, bir başka ayrıntı dikkatimi çekti. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın harekete geçtiğine dair. Habere göre Sayın Erdoğan bu fahiş artışlara el koymuş ve incelenmesi talimatı vermiş. Umarım bu inceleme sonucunda vatandaşı sıkıntıya sokacak bu tür uygulamalar ortadan kaldırılır.

Etiketler
Emlak Vergisi