Tıslamayan araba istiyom!

"Bir elektrikli araba sahibiyle cırcır olmuş birinin ortak yönü nedir? İkisi de eve zamanında yetişme kaygısı taşır. Bu konuya daha sonra değineceğim. Öncelikle gündemde neler olduğuna kısa kısa bakalım isterim"

Bir elektrikli araba sahibiyle cırcır olmuş birinin ortak yönü nedir? İkisi de eve zamanında yetişme kaygısı taşır. Bu konuya daha sonra değineceğim. Öncelikle gündemde neler olduğuna kısa kısa bakalım isterim.

Bildiğiniz gibi ben gavur ellerde yaşıyorum ama nedense Türkiye gündemini cennet vatanımızda yaşayan birçok arkadaşımdan ve akrabamdan daha yakın izlediğim hissine kapılıyorum. Hangisini arasam ve gündemle ilgili bir şaka yapsam telefonda önce bir sessizlik oluyor ve sonra onların o olaydan haberi olmadığı ortaya çıkıyor. Çoğunun savunması ve karşı saldırısı hazır: Sen benim burada ne çektiğimi biliyor musun? Daha da moralim bozulmasın diye hiçbir habere bakmıyorum. Tabii senin orada keyfin gıcır, kendine meşgale arıyorsun. Burada hiçbir şey dışardan göründüğü gibi değil.

Haklı oldukları yönler var, kabul ediyorum. Öte yandan, uzaklığın duyguları ve özellikle kaygıları katladığını ve içindeyken çok da üstünde durulmayan bir olayın dışarı çıktığında insanı nasıl dertlendirdiğini de biliyorum, yaşıyorum. Tam değil ama gene de tıpkı sevgilinin sen ayrıldıktan sonra bir hayırsızın elinde eziyet çektiğini duymak, görmek içini nasıl sızlatırsa, öyle. Üstelik o hayırsızın yüzünden sevgilinden ayrılmışsan, daha da koyuyor insana.

Neyse, ben gündeme geçeyim…

- Reisi öldü, Reis yaşıyor. Reisi kim diye sorarsan, İran Cumhurbaşkanı. Reis kim diye sorarsan, gücenirim ve ardından müstehzi bir şekilde gülümserim.

- Türkiye’de doğum oranı düşmüş. Bunun, dış güçlerin ve özellikle Bill Gates’in bir oyunu olduğu iddia edilmiş. Hatta bu güçlerin tüm toplumları eşcinsel yapmayı planladığı ve böylece sağlıklı nüfus yetiştiren aile kurumunun önüne geçileceği öne sürülüyor. (Hayır, bu benim uydurduğum bir şaka değil.) Kısacası, sanırım yapılan araştırmalarda Microsoft ürünlerini en çok eşcinseller tercih ettiği için Bill Gates bu planı devreye soktu. (Evet, bu benim uydurduğum soğuk da olsa bir şaka)

- Fenerbahçe Galatasaray’ı yenmiş. Bu sayede Fenerbahçe’nin gazı alınmış oldu. Şampiyon yüzde doksan dokuz Galatasaray. (Bu arada, ben bir FB taraftarıyım.) Bu arada, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi halen görevinin başında.

- Fatih Terim Yunanistan spor kulübü Panathinaikos’tan da kovuldu. Bence affını istemiştir.

- Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama kararına başvurdu. Hamas yöneticileri için de başvurdu ama o vaka-i adiye. Netanyahu kararı “Neden yahu?” diyerek şiddetle kınadı. Hocam tarihte görülmemiş bir katliam yaptığın ve öldüremediklerinin de açlık, susuzluk ve hastalık yoluyla ölmeleri için elinden geleni ardına koymadığın için olabilir mi? Ben sadece sesli düşünüyorum, yanlış anlama.

- Bu yazı kaleme alındığı anda sonra 7 saat 11 dakikada don lastiğine zam gelmedi. Bu olay ülkemiz ekonomistlerini düzlüğe çıkacağımız konusunda umutlandırdı. Banu Alkan bu konuda da sessizliğini korumaya devam ediyor.

Bunlar ve bunun gibi birtakım olaylar gerçekleşti bugünlerde. Bakın, korktuğunuz gibi değilmiş, di mi?...

Gelelim elektrikli otomobil konusuna… Basit sorularla ilerleyelim:

Elektrikli otomobillerin çevre üzerindeki artıları ve eksileri nelerdir?

Artı - Akülü Elektrikli Araçlar (EA) yoldayken egzoz borusundan CO2 (Karbondioksit) yaymaz. Yılda ortalama 1,5 ton CO2 tasarrufu sağlar!

Artı - EA'lar ayrıca gürültü kirliliğiyle de mücadele eder - motor gürültüsündeki azalma, özellikle şehirlerde daha iyi bir çevreye gerçekten katkıda bulunabilir.

Eksi - Tamamen elektrikli araçlar, çoğunlukla lityum pillerinin üretimi nedeniyle daha fazla emisyon üretir.

Eksi - EA'lar bile yol, lastik ve fren aşınması ve yıpranmasından kaynaklanan partiküller yaydığı için emisyonsuz değildir.

Eksi - Çoğu EA araç aküsü Çin, Güney Kore ve Japonya'da üretilmektedir. Bunlar, elektrik üretiminde (yenilenebilir kaynaklardan ziyade) karbon kullanımının genellikle oldukça yüksek olduğu ekonomilerdir.

EA şarjı ne olacak?

Bir EA'yı şarj etmenin elbette çevresel bir etkisi vardır. Evde şarj ederken bu, seçtiğiniz enerji sağlayıcısına bağlıdır. Bu arada elektrik şebekesi yüksek talep gördüğünde daha fazla fosil yakıt kullanır.

Aslında arabanızı doğrudan güneş panellerine veya bir rüzgâr türbinine takmak mümkündür, tabii bulursanız.

Elektrikli otomobil üretimi çevreyi nasıl etkiler?

Çoğu EA'nın kullandığı lityum iyon pillerin üretimi nedeniyle, elektrikli arabalar yapmak, normal araba üretmekten daha fazla enerji kullanma eğiliminde. Bir çalışma, üretimde %59-60 daha fazla emisyon yarattıklarını tahmin ediyor. Pillerin yeniden kullanılması ve geri dönüştürülmesi ve elektrik depolama için pillerin oluşturulması, her zaman daha iyi keşfedilen teknolojilerdir.

Eski elektrikli araba akülerine ne olur?

Bu, birçok işletmenin çözmeye çalıştığı bir sorun. Her tür pilin çevreye zarar vermeden atılması zor ve EA pilleri de farklı değil.

Bir EA pili ne kadar dayanır?

Bir EA araç aküsü ideal olarak, optimum pil kullanımı için %80'in üzerine kadar şarj etmemeli veya şarjın %20'nin altına düşmesine izin vermemelisiniz. Pil, çoğu durumda araçtan ayrı olarak, uzatılmış bir garanti kapsamındadır. BMW, Audi, Jaguar, Nissan ve Renault, Hyundai ve Tesla pillerini sekiz yıl boyunca koruyor.

…………….

Görüldüğü üzere araba çalışırken her şey güllük gülistanlık. Ancak araba üretilirken ve pillerin ömrü bittiğinde çevreye verilen ve verilecek zarar dikkat çekici. Zurnanın zırt dediği yer çurası: Ortalama bir Tesla aracının pilinin üretilmesi 2,4 tonla 16 ton arası CO2 emisyonu yaratıyor. Bu rakam benzinli arabaların 3 katı. Kısa bir hesapla, ortalama her pil üretiminde 6 ton fazladan CO2 emisyonu. Eğer süper bir şarj tekniği uygularsak, hız yapmazsak, falan yılda 1.5 ton kar ettiğimize göre ilk 4 yılda kafa kafaya geliyoruz. Kalan 4 yılda ise doğa dostu olarak dolaşabiliriz. Ancaaaak pil öldüğünde ne olacak?

Bugünün teknolojisini sabitlersek karşılaştırdığımız şey 4 yıl elektrikli aracın sağladığı yarar ve atık pilin verdiği zarar olmalı.

2023 yılında 40 milyon elektrikli araç satılmış durumda. Tahminler her yıl bu rakamın 2 katına çıkacağını öngörüyor ama diyelim ki 2030’da toplam araç sayısı bir milyar olsun. Biz bu bir milyar pili ömürleri tükenince ne yapacağız?

Acaba diyorum, elektrikli araba için henüz çıldırmasak mı? Üreticilere “pillerin hem üretiminde hem de geri dönüşümünde içimizi açacak ilerlemeler sağlamazsanız biz pek ilgilenmiyoruz” mu desek?

Fosil yakıt rezervlerinin azalmaya yüz tuttuğunu gören bazı müteşebbislerin ondan iyi olmayan bir öneriyi allayıp pullayıp önümüze sundukları duygusunu içimden atmak istiyorum gerçekten. Sanki birisi şu ana kadar Hitler’le gittiniz ama şimdi size Netanyahu veriyoruz, diyor gibi olmasın da…