İman sizinle olsun!

Biri zırhlı üç Mercedes, bir TOGG, bir Audi 8 ve bir de Mercedes Vito… Tüm bunlar bir uzay gemisine denk midir? İşte, asıl sorulması gereken soru bu!

Kendimi bildim bileli bulmaca çözmeyi severim. Özellikle Cumhuriyet gazetesinin Pazar bulmacası favorimdi. Geçmiş zaman kullanıyorum çünkü belli bir süredir büyük üstat Sedat Yaşayan hazırlamıyor. (Sanırım, #Tarih dergisinde devam ediyor.) Bir de meraklılar için Cumhuriyet’in Kitap ekinde yayımlanan bulmacayı öneririm. Hala her fırsatta onu çözmeye çalışırım.

Benim gibi çok fazla bulmaca çözenlerin ezbere bildiği kalıplar vardır. Misal, boru sesi dendi mi Ti, gümüş balığı dendi mi Aterina veya iri taneli bezelye için Araka gibi. Tamam, bulmaca genel kültürü geliştirmek için iyi ama bazen klasik bir romanın özetinin özetini okumuş gibi olursunuz. Aslında boru denilenin bir müzik aleti olduğu, çeşitli borular olduğu ve bunlardan sadece birinin Ti borusu olduğu bunun da genelde resmî törenlerde saygı duruşunda 30 saniye boyunca çalındığını öğrenmek için biraz daha okumak gerekebilir. Hani İstiklal Marşı çalınmadan önce bir ses duyarız ya, işte o ses Ti sesi.

Yine bulmacalarda sık sorulan bir soru olan “Fütüvvet şeyhi” meraklılar tarafından otomatikman “Ahi” diye yanıtlanır. Bunu yanıtlayanlara “Fütüvvet nedir?”, diye sorsanız bir bölümünün o anda acil yetişmesi gereken bir işi çıkabilir.

Aslına bakarsak, bu topraklarda bin yılı aşkındır arzı endam etmekte olan ve Ahilik olarak bilinen müessesenin köküne baktığımızda, konunun şeyhlikle alakalı olmadığını görebiliriz. Çeşitli yaklaşımlar olmasına rağmen, bu gibi konularda en itibar ettiğim kişi olan Abdülbaki Gölpınarlı’nın yaklaşımına göre Ahilik tamamen o zamana kadar Araplar, Iraklı sufiler ve Horasanlı Melametiler’de kurulmuş olan fütüvvet teşkilâtının Anadolu’da aldığı değişik bir biçimdir. Fütüvvet kavramını anlamak için Câhiliye devrinde Arap toplumundaki fetâ tanımına bakmalıyız. Bahsi geçen feta, Yunanlıların bizdeki beyaz peynire taktıkları isimden biraz farklı bir anlam taşır. Öncelikle bir peynir cinsi değildir, bu önemli. Yiğitlik, yardımseverlik, cömertlik, namusluluk gibi vasıflar için kullanılan Arapça bir kelimedir. Özellikle İslâmî dönemde kurumlaşmış bir fütüvvet teşkilâtından önce, bu vasıfları kendinde barındıran kimseler için kullanılırdı.

Fütüvvet, Câhiliye fetâsıyla bağlantılı bir şekilde İslâm’ın ilk yüzyılında sosyal bir kavram olarak belirmeye başladı. 9. yüzyılda sosyal bir yapılanma halinde gençler arası toplumsal, iktisadi ve siyasi bir kurumlaşmaya dönüştü ve 12. yüzyıl başlarında son Abbasî döneminde de resmî bir devlet kurumu haline getirildi. Yine 9. yüzyılda, artık kişisel yaşayış biçiminden sıyrılıp kurumlaşmaya başlayan tasavvuf hareketine paralel olarak sûfîlikle iç içe geçti. Son aşamada da esnaf tabakasıyla bütünleşerek yine bir sûfî kurum hüviyetini geniş ölçüde koruyarak, meslekî kurum niteliğinde “Ahilik fütüvveti”ne dönüştü. Kısacası bir nevi esnaf meslek kuruluşu gibi bir şekil aldı. Tabii üyelerinden beklenen vasıflar orijinaliyle aynı kaldı: Yiğitlik, yardımseverlik, cömertlik, namusluluk…
Bunca lafı boşuna yazmadım tabii. Alt başlığı okuyup konunun uzay gemisine ne zaman bağlanacağını soranlara yanıtım “Hemen!” olacak.

……………..

2001 yılında İngiltere ve Galler’de yapılan son geniş çaplı nüfus sayımında (2011’de çapını daraltarak tekrar yapmışlar ve sonra sanırım sıkılıp bırakmışlar.) nüfusun yüzde 0.8’i yani yaklaşık 400.000 kişi bağlı oldukları din sorulduğunda Cedayizm (Jedi dini) yanıtını vermiş. Gerek olmayabilir ama gene kabaca belirteyim. Star Wars filminde Aydınlık ve Karanlık Güç arasındaki savaşta Aydınlık için mücadele edenlerin arasındaki üstün vasıflı savaşçılara Ceday denmekte.

Bu sayımdan sonra Cedayizm İngiltere’de en yaygın beşinci inanış haline gelmiş. Meraklısı için sıralama şöyle: Hristiyan, Ateist, Müslüman, Hindu, Ceday. (Bu aralar Musevilik ve Budizm, Cedayizmi yakalamış olabilir.) Yine aynı yıl Avustralya’daki nüfus sayımında 70.000 kişi Cedayizme inandığını belirtmiş. Dünyanın farklı bölgelerinde bu yayılmanın izleri görülmekte. Kanada’da 21.000, Hırvatistan’da 303, Çek Cumhuriyeti’nde 15.070, İrlanda’da 2.050, Yeni Zelanda’da 20.000, Sırbistan’da 640 ve İskoçya’da 14.052 kişi bu inanışı seçtiğini söylemiş. Bunlar sadece kayda girenler.

2005 yılında İngiliz İşçi Partisi’nden milletvekili olan Jamie Reed ilk konuşmasında kendini Parlamento’nun bir Ceday üyesi olarak tanıttı. Yine aynı yıl ABD’nin Texas eyaleti Ceday Düzeni Tapınağını dini bir kuruluş olarak kabul edip vergiden muaf ilan etti. 2007’de Galler’de Cedayizm Kilisesi kuruldu. 2009’da Ceday kapüşonuyla bir süpermarkete giren Daniel Jones bu yüzden dükkândan atıldıktan sonra meşhur süpermarket zinciri Tesco resmi bir özür yayınlamak zorunda hissetti. Özür açıklamasında, Obi-Wan Kenobi, Yoda ve Luke Skywalker’ın kapüşonsuz da göründüklerini ve tüm Ceday camiasını kapüşonsuz olarak Tesco’ya beklediklerini belirttiler. 2013’te İskoçya’da Patrick Day (Cedayizm Kilisesi) ve Michael Kitchen (Ceday Düzeni Tapınağı) kendi rahiplerine nikah yapabilme hakkı verilmesi için resmi başvuruda bulundular.

Aynı esnada Türkiye’de… 2015 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İTÜ’nin rektörü Mehmet Karaca üniversite kampüsünde sembol bir cami yapılabileceğini söyler. Caminin yapılması için 200.000 hedefli imza kampanyası açılır ama imza sayısı 180.000’de kalır. Aynı esnada, İTÜ’de Budist Tapınağı yapılması için de imza kampanyası yapılır. Fakat hemen ardından İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri el arttırır ve Ceday Tapınağı için imza kampanyası başlatırlar; üstelik 5.000’den fazla da imza toplarlar. Amaçlarının yeterince eğitim görmemiş padavanların (Ceday öğrencisi) “Karanlık Tarafa” geçmelerini önlemek olduğunu söylerler.

Şimdi, bir Ceday’dan beklenen karakter özelliklerini sıralayalım: Ahlaklı, cesur, yardımsever, barışçıl, bilgili, vesaire. Ne tesadüftür ki fütüvvet ehli ahilerden beklenen vasıflarla hemen hemen aynı. Üstelik Ceday Kodu denilen temel ortak inanç dizisinde de bu belirtilir:

Duygu yoktur, barış vardır
Cahillik yoktur, bilgi vardır
Tutku yoktur, huzur vardır
Kaos yoktur, uyum vardır
Ölüm yoktur, Güç vardır.

Bakınca, Müslümanlığın, Budizmin, Hristiyanlığın falan ortak noktalarında bu ilkeleri görebiliriz. Zaten Cedayizm kendisinin senkretik bir din (birkaç dinin iç içe geçtiği) olduğu iddiasında. En azından Ceday Düzeni Tapınağı bunu böyle açıklamış.

Zamanın Ahilik ocağı veya Fütüvvet teşkilatı belki de günümüzde Cedaylık müessesesine dönüşmüştür, kim bilir? Ve eğer illa bir Fütüvvet şeyhi sorulacaksa bunun bugünkü yanıtı Yoda’dır. Kendisi yeşil, kepçe ve yana doğru sivrilen kulaklara sahip, cüce boyutunda kısa ve cümle kurarken kelimeleri düzenli yerleştiremeyen birisi olabilir ama ışın kılıcının ustası olup gerektiğinde metrelerce havaya sıçrayabilen bir karakterdir. Üstüne üstlük kendine ait bir uzay gemisi bulunmaktadır. Çevrenizdeki din temsilcilerine bir bakın ve Yoda ile karşılaştırın; farkı göreceksiniz.

İdeolojilerini bir din, inançlarını tuttukları futbol takımı aidiyet gibi yaşayan insanlara kötü bir haberim var: Artık her şey hibrit…