İki ayyaşın anneler günü hediyesi

Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmadan çok önceydi.Ayyaşın(!) biri Beyrut’taydı.15 Temmuz 1906 günü arkadaşlarını topladı, şehrin fotoğrafçısına götürdü.Askeri...

Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmadan çok önceydi.
Ayyaşın(!) biri Beyrut’taydı.
15 Temmuz 1906 günü arkadaşlarını topladı, şehrin fotoğrafçısına götürdü.
Askeri üniformaları ile bir fotoğrafı çektirdi. Gençti, yakışıklıydı. Güzel çıkmıştı.
O fotoğrafı annesine hediye olarak gönderdi.

Staj yerleri belli olmuştu.
Topçu stajını yapmak için kendisi Şam’da kalmıştı.
Öğrencilikten beri en yakın arkadaşı Ali Fuat ise Selanik’e gidiyordu. Tarih, 14 Kasım 1906’yı gösteriyordu
Vedalaştılar.
Mustafa Kemal, Selanik’e giden arkadaşı aracılığıyla annesine bir hediye paketi hazırladı. İçine bir mektup, biraz para ve Suriye’den aldığı dört tarafı sırma bir tespih, gümüş işlemeli bir de eşarp koydu.
Annesine hediye göndermişti.

Bu ayyaş(!) daha sonra Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu.

Öbür ayyaş(!) da sürekli cephedeydi.
Topçuydu, bu yüzden kulağı sağır olmuştu.
Eşine, çocuklarının annesine sık sık yazar, mektuplar hediye ederdi. Ama çocuklarının annesine ilk hediyesi bir piyanoydu.
İnce düşünmüştü.

Bu ayyaş(!) sonra da Türkiye’de Cumhurbaşkanı oldu.
Oğlu ise Amerika’da öğrenciydi.
1949 yılında kendisine Amerika’dan bir mektup yazdı. Annesine 2 kürk beğendiğini ve birini hediye etmek istediğini söyledi. Biri 1000 dolar, diğeri 600 dolar idi. Bizim ayyaş(!) bunu duyar duymaz çıldırdı.
“Olacak şey değil, o kadar doları bulamayız. Hemen sözünü geri al” dedi.
Halbuki Cumhurbaşkanıydı. İstediği kadar alabilirdi.
Ama istemedi.

Bunlar güya iki ayyaş(!),
Kolonyalıya göre.
Biri Mustafa Kemal Atatürk, öbürü de arkadaşı İsmet İnönü.
O iki ayyaş(!) yemedi, içmedi, aç kaldı, susuz kaldı, savaşların, ölümlerin içinden geçti, cepheden cepheye koşup bir millete ömrünü verdi...
O kafayla fabrikalar kurup çağdaş bir ülke yarattı

Atatürk’ün annesine verdiği hediye bir fotoğraf, bir tespih ve bir başörtüsünden öteye gitmedi. İnönü ise Albay maaşıyla eşine aldığı düğün hediyesi sade bir piyanoydu. Oğlunun annesine hediye etmek istediği 600 dolarlık kürkü dahi almadı.

Çocuklarına şirketler, holdingler gemicikler bırakmadı.
Vakıflar kurdurtup, halkın parasını oğullarına, kızlarına peşkeş çekmedi.
Yurt dışına örneğin Man adasına halkın milyonlarını göndermedi.
Damatlarını dünürlerini bakan yapmadı.
Öylesi güzel insanlardı.

Şimdiki Kolonya cumhurbaşkanı da işte o güzel iki insana maalesef ayyaş(!) dedi. Yetmedi, o güzel insanların kurduğu o güzel ülkenin çiftçisine de
-“Ananı al git” dedi.

Yüz yıl sonra,
Bu anneler gününde, bu memleket maalesef işte bu hale geldi.

Etiketler
Anneler Günü