Hiçbir şey olamıyorsan öğretmen ol dönemi başladı

. Milli Eğitim Bakanlığına çağrımdır, Teftiş Kurulunun bir an önce harekete geçirilmesi ve yasaya aykırı sözde okulların tespit edilip derhal kapatılması gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde YÖK öğretmen yetiştirme ile ilgili çok önemli bir karar aldı. Kamuoyunda çok fazla yer bulmasa da ataması yapılmayan öğretmen sayısını katlayacak bir düzenleme yapıldı.

YÖK kararına göre eğitim fakültelerine girebilmek için üniversite sınavında ilk 300 bin içinde olmak gerekiyor. Ancak YÖK aldığı kararla açık öğretim fakültesinden bile öğretmen olunabilmesinin önünü açtı.

YÖK yaptığı açıklamada;

“Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun 20/02/2014 tarihli ve 9 sayılı Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esaslarının ekinde yer alan öğretmen yetiştiren fakülteler dışında formasyon eğitimi alınabilen alanlardaki fakültelerde bu alanlar için örgün eğitim ve öğretim süresi içinde pedagojik formasyon eğitiminin verilmesine,

Açık öğretim ve uzaktan eğitim programlarında Talim ve Terbiye Kurulunun 20/02/2014 tarihli ve 9 sayılı Kararı kapsamında olup öğrenim gören öğrencilerin mezuniyetlerinden sonra Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programına ve Öğretmenlik Mesleği Tezsiz Yüksek Lisans programına katılabilmelerine” karar verdi.

Bu karar ile Talim Terbiye Kurulunun 9 sayılı Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esaslarında eğitim fakülteleri yanı sıra diğer fakülteler ve bölümlerden mezun olanların ilk 300 bine girmeden öğretmen olmalarının önü açılmış oldu. Örneğin, Beslenme ve Diyetetik Fakültesinden mezun olan Gaziantep’te ki bir üniversiteye 435 bininci olarak giren, bir öğrenciye formasyon alma hakkı tanındı. Öte yandan Boğaziçi Üniversitesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümüne 40-50 bin aralığındaki öğrenciler girebiliyor. Bu örnekteki iki öğrencide öğretmen olma hakkına sahip oluyor. Diğer bir örnekte ise Türk Dili ve Edebiyatı branşına atanmak için Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliğine 7-8 bin aralığındaki öğrenciler girebiliyor. Aynı branşa atanabilmek için yine başka bir üniversitenin eğitim fakültesi dışında kalan bazı bölümlerinden mezun olmanız formasyon alarak öğretmenliğe atanmanıza yetiyor. Bu kişiler için ilk 300 bin içerisine girme şartı da aranmıyor.

Öğretmen alımları sadece eğitim fakültesi mezunları içerisinden yapılmalıdır. YÖK aldığı bu karar ile eğitim fakültesine bağlı olmayan 100 den fazla bölümün öğretmen yetiştirmesine izin veriyor. Ayrıca uzaktan eğitim ve açık öğretim kapsamında mezun olanlara da öğretmenlik yolu açılmış oluyor.

2002 yılında 68 bin olan ataması yapılmayan öğretmen sayısı 1 milyona yaklaştı. Bu hızla ilerlerse 10 yıl sonra ataması yapılmayan öğretmen sayısı 1,5 milyonu geçmiş olacak. YÖK ataması yapılmayan öğretmen havuzunu eritecek tedbirler alması gerekirken 300 bin barajını da bazı bölümler için kaldırmış oldu. Öğretmenlik mesleğinin nitelik kaybı yıllardır eğitimciler tarafından tartışılıyor. En başarılı çocuklarımız öğretmen olması gerekirken 1-2 net yapan kişilere öğretmenlik yolunun açılması kabul edilebilir değildir. YÖK’ün bu kararı ile öğretmenlikte “nitelik” sorunu da ortadan kalkmış oldu!

Hiçbir şey olamıyorsan öğretmen ol dönemi başlamış oldu. Sizlere şunu sormak istiyorum Açık Öğretim Fakültesinden mezun olan bir öğretmene çocuğunuzu teslim eder misiniz?

Karma Eğitim

Van’da bulunan Şehit Murat Demirci Anadolu İmam Hatip Lisesi, Van Merkez İmam Hatip Lisesi ve 15 Temmuz Şehitleri Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde kız ve erkek öğrencilerin ayrı dersliklerde eğitim görmesine karar verildi. Bu durumun haber olmasının ardından 19 Ekim 2022'de İl Milli Eğitim Müdürlüğü, “İlimizdeki müdürlüğümüze bağlı okullarda, Milli Eğitim Temel Kanununun 15'inci maddesindeki 'Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitim türüne, imkan ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir” hükmüne uygun eğitim öğretim uygulanmaktadır" yanıtını verdi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğünün açıklaması tam anlamıyla aymazlıktır. Kanunun maddesinin içeriğini anlamamaktır. Kanunda açıkça “'Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitim türüne, imkan ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir” denmesine rağmen karma eğitim yapılan üç okulu ayrıştırmış oldu. Ülkemizde bazı alanlarda kız liseleri bulunuyor. Geçmişten günümüze bazı alanlarda ve bölgelerde bu uygulama yapıldı. Bir okulun kuruluşundan itibaren o okulun alanına göre ayrışma yapılmamış ise o okulda karma eğitime son verme şansınız bulunmuyor. Ayrıca günümüzde çocuklarımızın ayrıştırılması, akranları ile iletişiminin kesilmesi sosyal gelişimleri açısından doğru değildir. Okul öncesinden liseye kadar karma eğitime son verilen yüzlerce okul bulunuyor. 4-5 yaşındaki çocuklarımızı ayrıştıran bu zihniyete karşı sendikalar ancak cılız sesler çıkarabiliyor.

4+4+4 sonrası merdiven altı yasa dışı sözde okullar artmış, medrese adı altında eğitim kurumları açılmıştır. Bu kurumların hiçbirinin yasal dayanağı yoktur. Resmi okullarda kayıtlı öğrencilerin bir kısmı bu sözde okullara devam ediyor. Bu öğrenciler aynı zamanda resmi okullarda yok yazılmıyor. Öğretim Birliği Kanunu bu yöntemlerle çiğneniyor. Resmi okullara devam etmesi gereken ancak medreselerde eğitim gören öğrencilerle ilgili yasal süreci başlatmayan yöneticiler suç işliyor. Bu sözde okullarda çocuklarımızın kimler tarafından eğitildiği de bilinmiyor. Milli Eğitim Bakanlığına çağrımdır, Teftiş Kurulunun bir an önce harekete geçirilmesi ve yasaya aykırı sözde okulların tespit edilip derhal kapatılması gerekiyor.

Etiketler
Ağrı Öğretmen Okul Milli Eğitim Bakanlığı