DEM Parti Heyetinin İkinci Tur Ziyaretleri Başladı

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan süreçte son olarak terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, örgüte silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı yaptı. İmralı'yla ilk temasların ardından siyasi partileri ziyaret eden DEM Parti heyeti, bugün ikinci tur ziyaretlerine başladı.

GÖRÜŞME TAKVİMİ

DEM Parti heyeti bugün ilk olarak saat 10.00'da EMEP'le Meclis'te görüştü. Ardından saat 13.00'te CHP Genel Merkezi'ne gelen DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir araya geldi. Saat 16.30'dan sonra ise DEVA Partisi Genel Merkezi'nde DEVA Partisi'yle görüşme gerçekleştirdi.

DEM Parti heyeti ve Babacan, görüşmenin ardından açıklama yaptı. Babacan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Bugün DEVA Partisi Genel Merkezi'nde DEM Parti Eş Genel Başkanlarını ve değerli heyetlerini ağırladık. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik. 1 Ekim 2024 tarihinde Sayın Bahçeli'nin Meclis'in açıldığı gün başlattığı süreçten bugüne kadar meydana gelen gelişmeleri masaya yatırdık. İlk günlerde de söylemiştim, tekrar ediyorum; gerçekten Türkiye'de şu anda devam etmekte olan barış süreci, silahların bırakılması, terörsüz Türkiye hedefi son derece kıymetlidir. Evet zordur, kimse size bu çözümü altın tepside sunmaz, ilmek ilmek örmek gerektiren bir süreçtir ama biz DEVA Partisi olarak küçük bir ihtimal, yüzde 5 bile olsa o ihtimali bile destekleriz diye ilk gün de söylemiştik. Ve aynı noktada da duruyoruz.

Tabii barış önemli ama barış için öncelikle bir yol haritası lazım. Bu yol haritasını henüz görebilmiş değiliz. Barış için kararlılık lazım, bu kararlılık acaba iktidarda gerçekten var mı? Bunu da görebilmiş değiliz. Siyasi irade şarttır, fakat Sayın Erdoğan'ın bu konuda tam olarak nerede durduğunu görmüyoruz, sağlam bir siyasi irade ortaya koyduğuna da bugüne kadar şahit olmadık. Kararlılık olmayınca siyasi irade olmayınca yol haritası olmayınca da biz bu süreci ihtiyatlı bir iyimserlikle izliyoruz. Gerçekten terörün sona ermesi önemlidir. Biz bu coğrafyada bin yıldır beraber yaşayan halklarız, bundan sonra da binlerce yıl da huzur ve barış içerisinde yaşamak istiyoruz."

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise şunları söyledi:

"Çok önemli bir tartışma yürüttük, bu konuda geçmişten kalan tecrübelerden de yararlandık. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Süreci doğru anlamak, doğru tartışmak çok önemli. Bir çağrı yapıldı, 50 yıldır bu ülkede süren çatışma ve şiddet ortamını sonlandıracak bir çağrıdır. 50 yılda Türkiye'nin çok büyük enerjisini aldı, ekonomisini aldı, her karışını etkiledi. Şimdi bu olumsuz anlamda oluşan etkileri ortadan kaldıracak, başta Kürtler Aleviler ve diğer halklar ile inançların demokratik bir zeminde demokratik bir Cumhuriyet'te eşitçe yaşamasını sağlayacak bir çağrı yapıldı. Biz bu çağrıyı önemsiyoruz, buna değer veriyoruz. Bu çağrı kime yapılmışsa gereklerini layıkıyla yerine getirmesi gerektiğini bir kez daha buradan belirtmek istiyoruz. Çağrı çağrı olmaktan çıkmalı, çağrı artık somut bir üretime dönmelidir. Bunun için bu çağrının toplum tarafından sahiplenilmesi gerekiyor. Yaptığımız toplantılarda ortak duygular ortaya çıkıyor, tarihin hiçbir döneminde Türkiye'de bu çağrıya ilişkin böylesine pozitif bir hava oluşmamıştı. Sadece siyaset değil, toplumun kendisi de bu ülkede acı olmasın, kan akmasın, artık demokrasi olsun diyor. Bu çağrı da bunu işaret ettiği için karşılık bulması için DEM Parti olarak bu süreci devam ettireceğiz. Umarım günün sonunda çağrının amacına ,şekilde uygun bu ülkede artık bir barış sürecine evrildiğini konuşuruz."

DEM Parti heyetinin son durağı DEVA Partisi oldu. Heyet, DEVA Partisi Genel Merkezi'ne geldi. Heyeti, partinin genel başkanı Ali Babacan karşıladı.

DEM Parti ve CHP'nin heyetleri görüşmenin ardından kameralar karşısına geçti.

Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları şunları söyledi:

Özellikle Öcalan'ın yapmış olduğu çağrıyla bilgilendirme ve değerlendirme mahiyetinde görüştük. Parlamentonun burada üstleneceği rolün toplumsal barışa ne kadar katkı sağlayacağının altını çizmek istiyorum.

Bir çatışmasızlık sürecinin başlaması önemli. Bu bakımdan bu sürecin başlaması önemli. Bundan sonra parlamento zemininde atılacak adımların önemi... Yasallık sürecinin başlaması önemli. Buradan bütün başta ana muhalefet çağrısı olmak üzere muhalefetin verdiği mesajlar çok önemli.

Bu sürecin heba edilmemesi çok önemli. Bu çorbadan herkesin bir tuzunun olması çok kıymetli. Bu anlamda iktidara ve devlete çok önemli sorumluluklar düşmektedir.

Bütün Türkiye kamuoyunun takip ettiği üzere, dışarıdan, hem hükümetler devletler düzeyinde dünya çapınca bir sahiplenme var. BU çağrıya oldukça pozitif karşılık verildi.

Hepimizin barışa ekmek ve tuz kadar ihtiyacı olduğu bir dönemde, burada başta iktidar ve devletin bu zemini güçlendirmesine katkı sağlamasının çok büyük önemi var.

Bugün CHP’nin görüşmemizde, demokratikleşme paketi hazırlıklarıyla ilgili bizleri bilgilendirdiler. Hakikaten bu dönemde Meclis’in ve bütün demokratik zeminin inisiyatif alması gereken bir dönem.

Ana muhalefet partisinin tutumunu çok önemsediğimizi bilmenizi isterim.

Son olarak, Suriye'de yaşanan Alevi katliamıyla ilgili sözlerimi tamamlamak isterim. Çok acı olaylar yaşanıyor. Çok ciddi bir katliam gerçekleşiyor. Türkiye'de de bölgede de bugüne kadar yaşanmış en büyük Alevi katliamıyla karşı karşıyayız.

ÖZEL PARLAMENTOYU İŞARET ETTİ

CHP lideri Özel ise şunları kaydetti:

Böyle bir sürece "ne olursa olsun karşı olmak" demek, "akan kana benim bir çözümüm" yok demektir. Biz bu ülkeyi düşman işgalinden kurtaran cumhuriyeti kuran bir siyasetin unsuru olarak, son derece yapıcı bir tutum içindeyiz.

Çatışmalı bir süreç terk edilecekse, terör örgütü silahlarını bırakacaksa, kendisini lağvedecekse, artık hiçbir ana ağlamayacaksa, şehitler gelmeyecekse, Türk’ün annesi, Kürt’ün annesi ağlamayacaksa, kan duracaksa, yetimler olmayacaksa, milletin verdiği görev bu sürece katkı sağlamaktır.

Zemin parlamentodur. Numan Kurtulmuş’a inisiyatif alması için çağrıda da bulunmuştum. Biz CHP olarak, Kürt sorununu inkar etmeyen, kapsayan bir demokratikleşme paketinin üzerinde çalışıyoruz. Parlamentoda bu sorunla ilgili çalışmalar başladığında, milletin bize verdiği görevi yerine getirmek üzere orada olacağız.

Bizim hedefimiz Türkiye’nin, etnik kimliği ya da inancı ne olursa olsun herkes için tam demokrasi ve tam özgürlük, herkesin eşit hissettiği bir toplum. Bunun için yasal düzenlemelerin tamamının yapılması gerekiyor.

Bu işi, bir siyasi partinin karına zararına bir takım ufak hesaplara alet edersek hepimiz kaybederiz. Baştan beri olumsuzlamak istemem ama, AK Parti muhalefeti dışlayarak yol alma niyetinde. Bir kez daha uyarıyorum ki kaybederiz.

O gün doğru yönetilseydi sonrasında Hendek olayları olmayacaktı. Bu kadar annenin babanın ocağına ateş düşmeyecekti. TBMM dışındaki oluşturulan zeminlerdeki arayış doğru olmaz.

Demokratikleşme içermeyen hiçbir çözüm kalıcı olmuyor. Biz kendi iktidarımıza bunu adreslemeyi doğru bir yaklaşım olarak görmeyiz. Türkiye'nin önüne bakacağı süreci beklemek yerine bu süreci hep birlikte sahiplenmek gerekiyor.

Ön seçim hakkında da sayın eş başkanlarımızı bilgilendirme imkanı buldum.

LİDERLERDEN BAHÇELİ'NİN AÇISINA YORUM

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları:

Bahçeli’nin yaptığı son açıklamada, ‘hukuki zemin’ ile ilgili bir vurgusu var. Sayın Öcalan yaptığı çağrıda da ifade etti. Bu diyalog zemininin ilerleyebilmesi için parlamentonun rol üstlenmesi çok önemli. Yapılan açıklamayı hep birlikte gördük. Biz aynı noktadayız. Yasal zeminin açılması, bu diyalog süreci açısından önemli.

Bizlerin MHP’den de bir görüşme talebimiz var zaten. Sayın Bahçeli’nin sağlık durumundan dolayı kendisi olur mu bilmiyorum ama MHP’den bir heyetle görüşeceğiz.

CHP lideri Özel:

Sayın Bahçeli kendi değerlendirmesiyle bu sorunun bu şekilde çözüleceğini düşünüyorsa. Muhalefete gerek yok, Meclis’e gerek yok diyorsa bu başka bir faz. O zaman bunun ‘kaçırılmayacak bir fırsat’ olarak değerlendirilmemesi gerekir.

Bu ülkede bir sorun var ve bu sorunun tek çözümü demokratikleşme. Demokratikleşme yasal zeminle olur, bunun yeri de Meclis.

Bugün gelinen noktada CHP kimin ne dediğinden bağımsız, Kürt sorununu da içeren bir demokratikleşme paketi önermektedir. Onun dışındaki polemik alanları içinde biz yokuz.

Birileri bir sihirli değnek tarif ediyor. Bu ancak masallarda olur. Siyasette işin doğrusunu yapma yerine masallara inanmak isterseniz bunun sonu kabus olur. Türkiye bunu daha önce yaşadı. Bir daha yaşamaması için, benim genel başkan olarak sorumluluğum bunu hatırlatmaktır. Birileri AKP açısından hiçbir risk almadan, sorumluluk almadan, kendileri açısından bir konfor alanı içinde götürmek istiyorlar.

'SDG SİLAH BIRAKACAK MI?' SORUSUNA YANIT

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan:

Ben SDG ile ilgili bir sorunun muhatabı olamayız. Yaklaşık 12 yıldır Suriye’de diğer halklarla ilgili bir yönetim hali var. Onların silah bırakmasına DEM Parti’nin söyleyecek hiçbir şeyi yok. Bunlar tabii ki önemli sorular ama 50 yıllık çatışmayı ortadan kaldıracak bir süreç için uğraşmak en doğrusudur. SDG kararı kendisi alır, kendisini bağımsız olarak değerlendiren bir oluşum için bizim bir şey dememiz doğru değil.

Dem Parti heyetinin ikinci durağı CHP. Heyet, CHP Genel Merkezi'ne geldi. Heyeti, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin karşıladı.

Görüşmenin ardından Tuncer Bakırhan açıklama yaptı. Bakırhan, "Emek Partisi sürecin barış sürecine dönüşmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söylediler. Bundan sonra da bu süreçteki gelişmeleri kamuoyuyla paylaşacağız. Bu çağrının yerine ulaşması için daha güçlü bir iş birliğine ihtiyaç vardır. Çare demokrasidir, barıştır." dedi.

DEM Parti, bugün ilk görüşmeyi EMEP'le yapıyor. Saat 10.00'da başlayan görüşme sürüyor.

DEM Parti heyetini EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, EMEP MDK üyesi Şükran Doğan heyeti karşıladı.

AYRINTILAR GELİYOR...

Kaynak: Haber Merkezi