Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'ye İsim Vermeden 'Cemal Enginyurt Göndermesi: Ne Kadar Tembel, Başıboş Varsa...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Merkez Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi'nde konuştu.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, isim vermeden CHP'ye katılan milletvekillerine yönelik eleştirilerde bulundu. Cumhurbaşkanı, "Ortalıkta ne kadar başı boş gezen, marjinal, tembel varsa hepsini paratoner gibi kendilerine çekiyorlar" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AKP Genel Merkez Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında isim vermeden 'Cemal Enginyurt' üstünden CHP'ye ve Özgür Özel'e yönelik eleştirilerde bulundu.
Cumhurbaşkanı, "Ortalıkta ne kadar başı boş gezen, marjinal, tembel varsa hepsini paratoner gibi kendilerine çekiyorlar. CHP'li vatandaşlarımız uzun zaman önce umutlarını kestiği için bu trajediler eskisi gibi onları etkilemiyor" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Değerli hanım kardeşlerim, kıymetli dava ve yol arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları 7. Olağan Kongremizin ülkemiz, partimiz ve hanım kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını Allah'tan diliyorum.
Partimizi kurduğumuzdan bu güne zorlu, çetin fakat bir o kadar da şerefli, önemli yolda yürüyoruz. Yolculuğumuzun her bir adımımızı milletimize hizmet sevdası ile kat ettik. Her bir vatandaşımıza hizmetlerimiz ile ulaşma çabasında olduk. Bu kutlu mücadelenin mihmandarlığını hep kadınlarımız yaptı. Bizleri yalnız bırakmamış tüm hanım kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
'KONGRELERİMİZDE YÜREKLER KONUŞUYOR'
Kadın kollarımızda görev yapmış eski başkanlarımıza, emek vermiş tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. 12 Ekim'de başlayan kongrelerimizi bir bayrak yarışı olarak gerçekleştiriyoruz. Yeni yüzlerle kadrolarımızı güçlendirerek kongremizi yürütüyoruz. Muhalefet kongreleri tasfiye aracı olarak kullanırken biz yenileniyoruz. Bizim kongrelerimizde yumruklar değil yürekler konuşuyor.
'MÜCADELEMİZ ŞAHSİ İKBAL MÜCADELESİ DEĞİLDİR'
Kongrelerimizde sadece teşkilat mensupları değil gönüller buluşuyor. Hiçbir kargaşanın saygısızlığın yaşanmadığı sandalyelerin havada uçuşmadığı kongrelerimizi tamamlıyoruz. Bugün kadın kollarımızda bir görev değişimi yaşanıyor. Kadın kolları başkanımız Düzce vekilimize emekleri için teşekkür ediyorum. Geride iz bırakan projelere imza attılar. Kendilerini partim, şahsım, ailem adına tebrik ediyorum. İstanbul vekilimiz Tuğba Işık kardeşime de üstün başarılar diliyorum. Kendisi bu hareketin içinden gelen bir kardeşimizdir. Bayrağı çok daha yukarılara taşıyacağına itimadım tamdır. Bizim mücadelemiz şahsi ikbal mücadelesi değildir. Hepimiz görevimiz ne olursa olsun ülkeye ve millete hizmet neferleriyiz.
'PAZARA KADAR YOL ARKADAŞLIĞI YAPANLARDAN DEĞİLİZ'
Türkiye'yi yüceltmenin demokrasimizi güçlendirmenin mücadelesini veriyoruz. Biz kısa mesafe koşucusu değiliz. Biz pazara kadar yol arkadaşlığı yapanlardan değiliz. Her birimiz hakkın rızası halkın duası olan uzun maratonun koşucularıyız. Bu maratonda da sabrımızı enerjimizi kaybetmeden ipi göğüsleyene kadar koşacağız. Millete hizmet yolunda küsmek darılmak gibi, yarıştan kopmak gibi lükse şahsım dahil kimse sahip değil. Kişisel menfaatlerini siyasetlerinin merkezine yerleştirenler gibi olmadık olmayacağız. Ben değil biz demeye ısrarla devam edeceğiz. Rabbim ömür verdikçe, enerjimiz oldukça tüm Türkiye'ye hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Bu davaya omuz vermiş olanların haklarını ödeyemeyeceğimizin bilincindeyiz.
Bugün 22 yıl öncesine kıyasla her alanda bambaşka Türkiye'den bahsediyorsak bunda sizlerin çok büyük emeği ve fedakarlığı var. Ülkemizin bugünlere eriştiği seviyede siz kadınların büyük payı var. Hak ve hürriyetlerden demokrasiye kadar eşsiz kazanımlarda sizlerin büyük katkısı var. Zorlukların üstesinden beraber geldik. Milli iradeyi hedef alan saldırıları beraber püskürttük. Demokrasinin, adaletin, kalkınmanın yolunu sizlerle birlikte açtık. Tahriklere, provokasyonlara prim vermeden kardeşliğimiz birlikte savunduk. Nice reformlara yine birlikte imza attık. Zulmün, yasakların ufkumuzu kararttığı günlerden müreffeh Türkiye'ye beraber ulaştık.
'KADINLAR İÇİN DEĞİL KADINLARLA SİYASET'
Biz yola çıkarken kadınlar için siyaset değil, kadınlarla siyaset dedik. Bu sözümüze bugüne kadar sadık kaldık. Her meselede sizlerin kanaatlerini almaya önem verdik. AK Parti Kadın Kollarımız da siyasete seviye getirdik, kalite ve nitelik kazandırdı. Kadınlara yönelik önyargıların kırılmasına sizler vesile oldunuz.
'BU ÜLKEDE YILLARCA KADININ ADI YOKTU'
Birileri bilmeseler, bilseler dahi kabul etmek istemeseler de bu ülkede yıllarca kadın adı yoktu. Kadının adı siyasette vitrin malzemesi olarak görülüyor, seçilme hakları gasp ediliyordu. Kamuda ve özel sektörde çalışma hakları kısıtlanıyordu. CHP unutma, üniversitelerin kapsında ikna odalarını kuranlar sizdiniz. Şimdi çıkmış bunlar bize kadın haklarından bahsediyor. Kadın haklarını yakalamak için çok fırın ekmek yersiniz. Bu ülkede yıllarca kadının adı yoktu. Evlatlarının yemin törenini tel örgüler arkasında seyretmek zorunda kalan kadınlar bu ülkenin gerçeği idi. İkna odalarında psikolojik baskıya maruz kalan kızlar bu ülkenin gerçeği idi. Başörtülü diye milletin meclisinden zorla çıkarılan kadınlar bu ülkenin bir gerçeği idi. 28 Şubat'ta gazete köşelerinde iffetine dil uzatılan kadınlar bu ülkenin gerçeği idi. Yokluğun yasakların tüm yükünü kadınlar çekmiş, en büyük bedeli kadınlar ödemiştir.
'KİMİN KADINLARI ÖZGÜRLEŞTİRDİĞİ ORTAYA ÇIKTI'
Zorluklarla geçen karanlık iklimde en fazla horlanan kadınlar olmuştu. Ey CHP siz değil miydiniz, çarşaflı kadının yakasına parti rozeti takan sahte cambazlar siz değil miydiniz. Demokrasimize yakışmayan bu kötü manzaralara biz sizlerle birlikte son verdik. Kadınlar için fırsat eşitliğini sağlayan birçok hizmete imza attık. Eğitimde kız çocuklarının okullaşmasını biz sağladık. Rakamlar çabalarımızın meyve verdiğini ispat etmektedir. Göreve geldiğimizde kız öğrenci oranı yüzde 13 iken bugün yüzde 53 üzerine çıktı. Özgür bey, biz buraya durup dururken gelmedik, ter döktük ter. Yüreğimizi koyduk. Kimin kadınları özgürleştirdiği ortaya çıktı. Kadınlar hak ettiği yeri almaya AK Parti ile birlikte başladı. Meclis'te, yerel yönetimlerde, iş dünyasında kadınların güçlü şekilde temsil edilmesini biz sağladık. Muhalefetin faşizan tavrına rağmen bunları başardık. Kadınlar he alanda kendilerini göstermekte, karar mekanizmalarında güçlü biçimde yerlerini almaktadır.
'KADINA YÖNELİK ŞİDDET BİZİM İKTİDARIMIZDA SUÇ HALİNE GELDİ'
Kadına şiddetle mücadele taviz vermediğimiz bir alandı. Mevzuatımızdaki kadına yönelik şiddet suç olarak bile tanımlı değildi. Bunu nitelikli suç haline bizim iktidarımız getirmiştir. Unutmayın, kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir. Hiçbir sözleşmeye ihtiyaç duyulmayacak şekilde kadınların korunmasını temin ettik. Birçok başlıkta, muhalefetin gündeminde dahi olmayan devrim niteliğinde adımlar attık.
'28 ŞUBATT'TAN HATIRLADIĞIMIZ AYRIMCI POLİTİKALAR...'
Kadınların inşan onuruna yakışır hayat sürmeleri, haklardan eşit ve adil şekilde istifade etmeleri için üzerimize ne düşüyorsa samimiyetle yapmaya çalıştık. Kadınların karşılaştığı zorlukları biliyoruz. Muhalefetin yönettiği belediyelerde 28 Şubat'tan hatırladığımız ayrımcı politikalar tekrar hayata geçirilmek isteniyor. Mütedeyyin kesimin hayat tarzına gerekli saygı gösterilmiyor. Hedefe yine kadınlar konuyor. Buram buram rövanşizm kokan marjinal siyasetin muhalefet eli ile yerel yönetimlerde hortlatılmaya çalışılması utanç ve endişe vericidir.
Bunların hepsi yakın takibimizdedir. İnsanımızın yaşam tarzına müdahale edilmesine asla izin veremeyiz. Kadınların uzun yıllara sarih elde ettikleri kazanımların, ister yerel yönetim ister özel sektörde olsun üç beş faşist tarafından gasp edilmesine sessiz kalamayız. Devri sabık peşinde koşanlara eyvallah etmeyiz. Bu milletin ekseriyetinin tahrik edilmesine sessiz kalmayız. Birileri hala kabullenmekte zorlansa da dün dünde kalmıştır. Eski Türkiye'nin kötü alışkınları eski Türkiye'de kalmıştır. Tetikçi kalemlerin millete ve sivil siyasete ayar verdiği günler bir daha gelmemek üzere geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin tapusu Türk milletinin üzerindedir. Kurumların yegane sahibi 85 milyonunun tamamıdır. Bu hakikat ile yüzleşmek zorunda kalacaklardır. Biz iktidar olarak yasakçı, kibirli zihniyet ile mücadelemizi demokrasi ve hukuk zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz.
'NE KADAR BAŞI BOŞ GEZEN, TEMBEL VARSA...'
Ortalıkta ne kadar başı boş gezen, marjinal, tembel varsa hepsini paratoner gibi kendilerine çekiyorlar. CHP'li vatandaşlarımız uzun zaman önce umutlarını kestiği için bu trajediler eskisi gibi onları etkilemiyor. Varsın onlar kırmızı ve sarı kartlar ile oyun oynamaya devam etsinler, sol terör örgütlerinin jargonu ile konuşmayı sürdürsünler.
Kaynak: Haber Merkezi