AKP yargısı Fethullahçıları aklıyor, davalarını devam ettiriyor: 'Karanlık ilişkilerin üzerine toprak mı atılıyor?'

Balyoz kumpas davasının akıbetini belirleyen dönemin 1’inci Ordu Komutanlığı Savcısı Bülent Münger hakkındaki dava zaman aşımına gitti. AKP yargısı son dönemde kumpasçıları aklarken, Fethullahçıların davasını ise devam ettirdi.

AKP yargısı Fethullahçıları aklıyor, davalarını devam ettiriyor: 'Karanlık ilişkilerin üzerine toprak mı atılıyor?'

GERÇEK GÜNDEM - FURKAN KARABAY

Türkiye Cumhuriyeti hukuk tarihinin en büyük davalarından olan Balyoz davasının akıbetini belirleyen dönemin 1’inci Ordu Komutanlığı Savcısı Bülent Münger hakkında, görevi kötüye kullanma suçlamasıyla açılan davanın zaman aşımından düşmesine karar verildi. AKP’nin Fethullahçılarla iş birliği içinde olduğu yıllarda kumpasları başlatanlar hakkında zamanaşımı kararı verilirken, Balyoz kumpasında hapis yatanlar ise aynı davalarda tekrar yargılanmaya başlandı.

Yüzlerce askerin yargılandığı, hapis yattığı, hayatını kaybedenlerin de olduğu kumpas sürecini başlatanlar hakkında zaman aşımına gidilmesiyle “Bir dönemin karanlık ilişkilerinin üzerine toprak mı atılıyor” sorusu yanıtını arıyor.

YÜZLERCE İSİM YARGILANMIŞ, HAYATINI KAYBEDENLER OLMUŞTU

Fethullahçılarla AKP’lilerin beraber hareket ettiği günlerde, sahte belge ve dokümanlar, dönemin iktidarına yakın medyada haberleştiriliyor ve cemaatçi yargı mensupları tarafından operasyon başlatılıyordu.

Fethullahçıların kapatılan yayın organı Taraf gazetesinde, 20 Ocak 2010 tarihinde, Mehmet Baransu, Yıldıray Oğur ve Yasemin Çongar imzalı haberde, 2003 tarihli "Balyoz Harekât Planı" başlıklı belgelerden bahsedildi. Haberde, “1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın liderliğindeki cunta tarafından yapılan buluşmalarla darbe planı hazırlandığı” ifade edildi. Taraf gazetesi, sahte olduğu daha sonra ispatlanan dijitallerle, “Fatih ve Bayezid Camilerinde bomba patlatılarak hükümetin sıkıyönetim ilan etmeye zorlanması, Yunanistan hava sahası üzerinde bir Türk jetinin düşürülerek halkın galeyana getirilmesi ve darbe sonrası demokrat görüşlü gazetecilerin tutuklanması gibi planlar olduğunu” haberleştirmeye devam etti.

BARANSU’NUN ASKERİ SAVCI ARKADAŞI

Haberler üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı ve Mehmet Baransu’nun bir bavul içerisinde Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi’ne sahte belgeleri teslim etmesinin ardından kumpas süreci hızlandı.

Baransu’nun o döneme damga vuran fotoğraftaki bavulda yer alan belgelerin 1. Ordu Kozmik Odası’ndan çıkarılmasını incelemek için Dönemin 1’inci Ordu Komutanlığı Savcısı Bülent Münger görevlendirildi. Münger’e, “2003 Mart ayında 1’inci Ordu Komutanlığı’nda yapılan plan seminerinde basında (Balyoz adı ile) yer aldığı gibi bir plan hazırlanıp, hazırlanmadığı ve bu seminerle ilgili bilgilerin basına sızdırılmasının araştırılarak, sorumluların tespit edilmesi” görevi verildi.

Münger de Pilot Kurmay Binbaşı Ahmet Erdoğan’ı “Bu belgelerin gerçek olduğunu farz ederek, bir rapor hazırlamasını” istedi. Erdoğan da bunun üzerine “Deliller gerçekse, bu bir darbe planıdır” diyerek rapor hazırladı. Öte yandan Baransu, “Karargâh” adlı kitabında, ifade vermeye gittiğinde Münger’in söz konusu gizli raporu kasadan çıkarıp kendisine gösterdiğini yazmıştı.

KUMPASÇIDAN “GÜL VE ERDOĞAN’A SORUN” İFADESİ

Raporun ardından da özel yetkili Fethullahçı savcılar, 5-7 Mart 2003 tarihinde gerçekleştirilen resmi plan seminerinin de Balyoz darbe planının bir provası olduğuna dair iddianame hazırladı.

Balyoz’dan tutuklu 150 civarında asker Münger hakkında, “görevini kötüye kullanma, soruşturmanın gizliliğini ihlâl” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Balyoz’un kumpas, belgelerin sahte olduğunun ortaya çıkmasıyla Münger yargılanmaya başlandı. Bu süreçte Baransu, polise bavulun kim tarafından getirildiğine yönelik soruya, “Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan’a sorun” diye yanıt verdi.

Yüzlerce ismin kumpasla yargılandığı, hayatını kaybettiği sürecin akıbetini belirleyen Münger hakkındaki dava ise bir türlü sonlandırılmadı. Aradan geçen yıllara rağmen Münger hakkında nihai karar verilmedi. Gazeteci Müyesser Yıldız, Münger hakkında görülen davaya bakan Yargıtay 5. Ceza Dairesi Başkanı’nın “Davanın zamanaşımından düşmesine karar verildi. Dava bitmiştir” dediğini aktardı.

KUMPAS DAVA YENİDEN GÖRÜLMÜŞ, CEZA İSTENMİŞTİ

15 Temmuz 2016’daki Fethullahçı darbe girişiminden 5 yıl sonra, kapatılan Yargıtay 16. Ceza Dairesi de Çetin Doğan, İhsan Balabanlı, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç'a verilen beraat kararını bozmuştu.

Balyoz davası, 31 Mart 2015'te 236 sanığın yüklenen suçu işledikleri sabit olmadığından beraatine karar verilen İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanmıştı. 13 Mayıs’ta görülen duruşma öncesinde dikkat çeken bir değişim yaşanmıştı. Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki esasa ilişkin mütalaa öncesinde duruşma savcısı olarak Alim Yaşar atanmıştı.

Savcı Alim Yaşar duruşmada, FETÖ kumpasını devam ettirecek mütalaayı vermişti. Fethullahçıların, sahte belgeler ve dokümanlarla hazırladığı Balyoz kumpasında Savcı Yaşar, "suç için anlaşma" suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar hapis talep etmişti.

Mütalaada, ortada bir suç olmadığı ancak generallerin bir araya gelmesinin “suç için anlaşma” suçunu doğurduğu öne sürülmüştü. Savcı Yaşar, 80 yaşın üzerindeki emekli generaller hakkında hapis talep ederken alay edip gülerek ceza istemişti.

KUMPASÇILARA ZAMAN AŞIMI KUMPAS MAĞDURLARINA YENİDEN YARGI SOPASI MI?

Kumpasın aktörlerinin bazılarının cezalandırılmayıp haklarında zamanaşımından davanın düşürülmesi yönünde karar verilmesi ise son dönemde verilen kararları bir kez daha akıllara getirdi.

Fethullahçıların kumpası sadece Balyoz değildi, Ergenekon ve Odatv de vardı. Ergenekon kumpası davasında görev alan hakim ve savcılar hakkında “görevi kötüye kullanma, hürriyeti tahdit, suç uydurma ve evrakta sahtecilik” suçlamalarıyla açılan ve yaklaşık 4 yıldır Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde görülen davaya devam edilmişti. 1 Haziran’da görülen duruşmada, tüm sanıkların adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasına karar verilmiş, sanıklar da heyete teşekkür etmişti.

Ardından Odatv davasına bakan bazı hakim ve savcılar hakkında da adli kontrol hükümlerinin kaldırılması kararı verildi. Kumpasçı isimler hakkındaki adli kontrolün kaldırılmasına verilen kararın gerekçesi ise Ergenekon davasında da verilen gerekçenin aynısıydı.

Yargılamaların uzamasıyla zamanaşımı meselesi gündeme gelmişti. Kumpas davalarının mağdur avukatı Hüseyin Ersöz, “Ne yazık ki aradan geçen bu uzun zaman zarfında sorumlularının cezalandırılmamış olması, adalete olan güveni zedeliyor. En büyük sorun ise zamanaşımı meselesi. Yargılamaların daha da fazla uzaması halinde bu komplo davaları yürütenlerden hesap sorulamaması dahi gündeme gelebilecek” diye belirtmişti.

Yakın dönemde, Ergenekon ve Odatv kumpasçısı yargı mensupları hakkında adli kontrolün kaldırılması, Balyoz davasının yeniden görülüp “suç için bir araya geldiler” deyip ceza istenmesi son olarak da kumpasın akıbetini belirleyen isim hakkında zaman aşımı verilmesi dikkat çekiciydi.

Mevcut yargı, Fethullahçıların başlattığı kumpasları devam ettirirken, kumpası kuran aktörlerin yargılamalarını kapatması, yakın dönemde yaşanabilecekler hakkında soru işaretlerini çoğaltıyordu.

Etiketler
Ordu Savcı