Uzmanından 'Delirten Hastalık' Uyarısı: Ağrı Dayanılmaz, Teşhisi Çok Zor

Yüzde bir anda başlayan, elektrik çarpması gibi tarif edilen keskin ağrılar hastaların hayatını karartıyor. Uzmanlar, bu “delirten hastalığın” diş ağrısıyla karıştırılmaması gerektiğine dikkat çekiyor ve erken, doğru tanının önemine vurgu yapıyor. İşte detaylar...

Uzmanından 'Delirten Hastalık' Uyarısı: Ağrı Dayanılmaz, Teşhisi Çok Zor
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Yüzde ani ve şiddetli ağrılarla kendini gösteren trigeminal nevralji, halk arasında "delirten hastalık" ya da "intihar hastalığı" olarak biliniyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Abuzer Güngör, bu sinsi ve yaşam kalitesini derinden etkileyen hastalığa dair önemli uyarılarda bulundu.

Prof. Dr. Güngör, hastalığın en belirgin belirtisinin yüzün bir tarafında, elektrik çarpmasına benzer şekilde aniden başlayan, keskin ve tekrarlayıcı ağrılar olduğunu belirtti. "Yanak, çene, dudak ya da göz çevresinde hissedilen bu ağrılar; diş fırçalama, yemek yeme veya konuşma gibi basit hareketlerle tetiklenebilir" diyen Güngör, hastalığın çoğunlukla 50 yaş üzeri bireylerde ve kadınlarda görüldüğünü vurguladı.

Uzmanından 'Delirten Hastalık' Uyarısı: Ağrı Dayanılmaz, Teşhisi Çok Zor - Resim : 1

'DİŞ ÇEKTİREN HASTALAR VAR'

Trigeminal nevraljinin genellikle diş ağrısıyla karıştırıldığını belirten Güngör, yanlış tanı nedeniyle birçok hastanın sağlam dişlerini çektirdiğini söyledi. "Bu yüzden hastanın öyküsünü dikkatlice dinlemek ve MR gibi görüntüleme yöntemleriyle sinire baskı yapan damar ya da kitle olup olmadığını araştırmak şart," diye ekledi.

'TEDAVİ KİŞİYE ÖZEL PLANLANMALI'

Tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Güngör, öncelikle ilaç tedavisinin denendiğini ancak zamanla etkisinin azalabileceğini belirtti. İlaçlara yanıt alınamayan durumlarda radyofrekans gibi girişimsel işlemlerin ya da mikroskobik cerrahi yöntemlerin devreye girdiğini aktardı. En etkili çözüm olarak ise mikrovasküler dekompresyon adı verilen ameliyatın uygulandığını ve sinire baskı yapan damarın bu işlemle ayrıldığını kaydetti.

Prof. Dr. Güngör, "Bu hastalık sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da hastaları çökerten bir tablo yaratabiliyor. Bu nedenle tedavide yalnızca ağrıyı değil, hastanın yaşam kalitesini yeniden inşa etmeyi de hedeflemeliyiz" ifadelerini kullandı.

Cerrahi tekniklerdeki gelişmeler sayesinde hastalığın artık kalıcı şekilde tedavi edilebildiğini belirten Güngör, doğru tanı ve kişiselleştirilmiş tedaviyle yüksek başarı oranlarına ulaşmanın mümkün olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: DHA

Etiketler
baş ağrısı doktor