Zeydan Karalar Hakkında Bilimsel Rapor, Deliller Yetersiz ve Mesnetsiz

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a yönelik suçlamalara karşı uzman raporları hazırlandı. Raporlarda iddiaların delilsiz ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğu açıklandı.

A⁺ Yazı Boyutunu Büyüt A^- Yazı Boyutunu Küçült

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar hakkında yürütülen soruşturma kapsamında gündeme gelen irtikap iddialarına karşı alanında uzman isimler tarafından hazırlanan iki ayrı bilimsel rapor hazırlandı. Adli Bilişim Mühendisi Tuncay Beşikçi ile Yeminli Mali Müşavirler Güney Yılmaz ve Alaattin Solmaz’ın hazırladığı raporlar, iddiaların somut delile dayanmadığını ortaya koydu.

'ADİL YARGILANMA HAKKI ZEDELENİYOR'

Adli Bilişim Uzmanı Tuncay Beşikçi tarafından hazırlanan teknik raporda, Karalar’a yöneltilen irtikap suçlamasının yalnızca etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen Baki Nugay’ın ifadesine dayandığı belirtildi. Beşikçi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına atıf yaparak, menfaat karşılığı verilen tanık ifadelerinin yönlendirmeye açık olduğunu ve adil yargılanma hakkını zedelediğini vurguladı.

'HAKEDİŞ ÖDEMELERİNDE USULSÜZLÜK YOK'

Yeminli Mali Müşavirler Yılmaz ve Solmaz’ın hazırladığı mali raporda ise, Karalar dönemindeki hakediş ödemelerine dair iddiaların gerçeği yansıtmadığı ifade edildi. Rapora göre, Baki Nugay’a 2016 yılından itibaren düzenli ve yüksek miktarlarda ödeme yapıldığı, Karalar’ın göreve gelişinden sonra da bu ödemelerde herhangi bir artış ya da anormallik yaşanmadığı tespit edildi. Ayrıca, irtikap suçunun temelini oluşturan “menfaat karşılığı işlem” unsurunun somut olayda bulunmadığı açıkça belirtildi.

HTS VERİLERİ DELİL NİTELİĞİ TAŞIMIYOR

İddialarda dayanak olarak gösterilen HTS ve baz istasyonu verileri de adli bilişim açısından geçersiz sayıldı. Beşikçi, aynı baz istasyonuna bağlanan telefonların fiziksel olarak aynı mekânda bulunmadığını, bu verilerin sadece yaklaşık konum sunduğunu ve tek başına delil olarak kabul edilemeyeceğini ifade etti. Uzman görüşünde, Yargıtay’ın 2015 tarihli kararına da atıf yapılarak, “cihazların aynı baz istasyonuna bağlanmasının birlikte hareket ettiklerine delil sayılamayacağı” vurgulandı.