İki Kız Kardeşi Öldürüp Gömdüler... Sanıklar 19 Yıl Sonra Hakim Karşısına Çıktı! Önce İtiraf Etti, Sonra 'Hepsi Kurguydu' Dedi

2005’te kaybolan iki kardeşin kemikleri bağ evinde bulundu, sanıklar 19 yıl sonra hakim karşısına çıktı. Sanıklardan biri cinayeti önce itiraf etti, sonra “Baskı altında söyledim” diyerek suçlamaları reddetti. Cinayetlerin detayları kan dondurdu.

A⁺ Yazı Boyutunu Büyüt A^- Yazı Boyutunu Küçült

Kahramanmaraş'ta Fatma Alıç (31) ile kardeşi Gülcan Alıç'ın (24) 2005 yılında öldürüp, bir bağ evinin bahçesine gömülmesine ilişkin davada 2'si tutuklu 4 sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Gülcan Alıç'ın birlikte yaşadığı Behçet Yediminareli (63), cinayetleri kuzeni Mevlüt Doğan'ın (60) işlediğini iddia etti. Sanık Doğan ise önce suçlamaları kabul etti daha sonra bu ifadeyi baskı altında verdiğini öne sürdü.

Kahramanmaraş'ta 2005 yılında kaybolan Fatma ve Gülcan Alıç kız kardeşlerin, yakınlarının başvurusu üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü, kayıp dosyasını yeniden açtı. Kardeşlerden hiçbir iz bulunamayınca cinayete kurban gitmiş olabilecekleri değerlendirilerek Cinayet Büro Amirliği'nce özel ekip kuruldu. Özel ekip, Gülcan Alıç'ın birlikte yaşadığı Behçet Yediminareli ve kuzeni Mevlüt Doğan'ın hareketlerinden şüphelenerek takibe aldı.

KARDEŞLERİN KEMİKLERİ BULUNDU

Mevlüt Doğan, 6 Kasım 2024 tarihinde gözaltına alındı. Sorgusunda suçunu itiraf eden Mevlüt Doğan, kız kardeşleri öldürdükten sonra bağ evinin bahçesini gömdüklerini söyledi ve gösterdiği yerde de iki kardeşin kemikleri bulundu. İtiraftan bir gün sonra da Behçet Yediminareli ile birlikte yaşadığı Y.K. ve kız kardeşi A.K., gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Doğan ile kuzeni Yediminareli tutuklanırken, kız kardeşler adli kontrolle serbest bırakıldı. Mevlüt Doğan, cezaevine götürülürken gazetecilerin sorusu üzerine "İkisini de ben öldürdüm" dedi.

İDDİANAME KAN DONDURDU

Soruşturma sonunda 4 kişi hakkında 'Birden fazla kişiyi aynı sebeple taammüden öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianamede; 30 Mart 2005 tarihinde Behçet Yediminareli, bağ evinde kuzeni Mevlüt Doğan'dan elleri ve ayakları bağlı kardeşlerden Gülcan Alıç'ı sorgulayarak kendisini aldatıp aldatmadığını öğrenmesini istedi. Gülcan Alıç'ın konuşmaması üzerin, Mevlüt Doğan genç kadını boğarak öldürdü. Yediminareli ise "Arkada tanık bırakmayalım" diyerek Gülcan'ın kız kardeşi Fatma Alıç'ı çelik telli çamaşır ipiyle boğarak öldürdü. A.K. ve Y.K.'nin de olay öncesi kışkırtıcı, olay sonrası delilleri gizleme yönündeki fiillerinden dolayı suçun işlenmesine azmettirdikleri belirtildi.

DAVANIN İLK DURUŞMASI GÖRÜLDÜ

2'si tutuklu 4 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya; tutuklu sanıklar Behçet Yediminareli, Mevlüt Doğan ile tutuksuz sanıklar A.K. ile Y.K., öldürülen Fatma ve Gülcan Alıç'ın kardeşleri katıldı. Duruşmada savunma yapan Behçet Yediminareli, cinayetleri Mevlüt Doğan'ın işlediğini, Y.K. ile A.K.'nin olayla ilgilerinin olmadığını söyledi.

'MEVLÜT MEZAR KAZIYORDU'

Emniyet ve savcılıktaki ifadelerini kabul etmeyen Behçet Yediminareli, olay günü Mevlüt Doğan, Gülcan Alıç, Fatma Alıç ve çocuklarla birlikte bağ evine ağaçlara aşı yapmak için gittiklerini, daha sonra kendisinin ayrıldığını iddia etti. Yediminareli, "Bir ara Mevlüt'ten telefon geldi, kendisi bana iki kız kardeşi öldürdüğünü söyledi. Şoka girdim, neden böyle bir şey yaptığını sordum, bana herhangi bir açıklama yapmadı, Gülcan'ı aradım ancak yanıt alamadım. Sonrasında bağ evine gittim, gittiğimde Mevlüt eylemini tamamlamış mezar kazıyordu. Bağ evine baktığımda kardeşleri cansız halde, ayrı odalarda gördüm. Yine niye öldürdüğünü sordum ama yine bir cevap alamadım. Sinirlenerek olayın şoku ile Mevlüt'e birkaç tokat attım. Mevlüt bunun üzerine cinayeti birlikte yaptığımızı söyleyerek beni tehdit etti, bunun üzerine ben ne yapacağımı bilemedim. Çok korktum." dedi.

'BEN ÇIKARKEN KADINLAR SAPASAĞLAMDI'

Mevlüt Doğan ise savunmasında kuzeni Behçet Yediminareli'yi suçladı. Bağ evinde fidan dikmek için çukurlar kazdığını söyleyen Doğan, "Ben içkiyi fazla kaçırdım ve sızma noktasına geldim, bunun üzerine Behçet beni arabaya bindirip evime bıraktı. Ben bağ evinden çıkarken kadınlar sapasağlam ayaktaydı. Sonrasında Behçet ne yaptı bilmiyorum." dedi. Kardeşleri öldürenin Yediminareli olduğunu düşündüğünü söyledi. Ayrıca kuzeninin kendisine para gönderip, ailesine bakacağı yönünde telkinlerde bulunduğunu da öne sürdü.

'HEPSİ KURGUDUR'

Mahkeme başkanının cinayetleri kabul ettiğine dair ifadelerini hatırlatması üzerine Doğan, bu ifadeyi baskı altında verdiğini söyledi. "Karakolda beni dövmesinler diye suçlamaları kendi üstüme aldım. Anlattıklarım kafamda kurduklarımdan ibarettir. Hepsi kurgudur." diyen Doğan, "Zaten ben ilk başta cesetlerin bulunduğu yer olarak yanlış bir yeri göstermiştim, bunu bilerek yapmadım çünkü cesetlerin yerini gerçekten bilmiyordum. Polisler, beni bunun üzerine tutup başka bir yere götürdü. 'Burada çalışma yaptınız mı' diye sordular, ben de fidan dikme islerinden bahsettim sonrasında cesetlerin bulunduğu tahmin ediyorum. Kadınların boğularak öldürülmüş olabileceğini tahmin ederek anlatmış olduğum yalanlara boğma ayrıntısını da ekledim. 'Olsa olsa bu iş böyle yapılır' diyerek beyanlarımda yer verdim" dedi.

Y.K. ve A.K. de cinayetlerle ilgilerinin olmadığını ve kimseyi azmettirmediklerini belirterek, suçlamaları reddetti. Mahkeme heyeti, Behçet Yediminareli ve Mevlüt Doğan'ın tutukluluk hallerine karar verip, duruşmayı erteledi.