Erzurum'da Kentsel Dönüşüm Ortaya Çıkardı: İşte 1700 Yıllık Fay Hatları...
Erzurum’un Yakutiye ilçesinde kentsel dönüşüm kazılarında 1700 yıllık üç deprem fay hattı gün yüzüne çıktı. Jeoloji uzmanı Dr. Mehmet Salih Bayraktutan, bu alanın “jeolojik miras” olarak korunması ve geopark ilan edilerek bilimsel çalışmalara açılması gerektiğini vurguladı.
Erzurum’un Yakutiye ilçesine bağlı Hacı Cuma Mahallesi’nde, Büyükşehir Belediyesi’nin sürdürdüğü kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında önemli bir keşif yapıldı. Erzurum Kalesi, Çifte Minareli Medrese ve Üç Kümbetler gibi tarihi eserlerin bulunduğu bölgede, iş makinelerinin kazılarıyla en az 1700 yıllık üç ayrı deprem fay hattı ortaya çıktı. Kazılarda görülen fay hatları, kıvrımlar, bindirme fayları ve alüvyon üzerine bindirilmiş killi silt-kum tabakaları, bölgenin jeolojik geçmişine ışık tuttu.

'JEOLOJİK MİRAS KORUMA ALTINA ALINMALI'
Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi’nin kurucusu ve emekli jeoloji mühendisi Dr. Mehmet Salih Bayraktutan, fay hatlarının Erzurum’un içinden geçerek Çat yolu ve şehir hastanesinin altından Yarımca Mahallesi’ne kadar uzandığını belirtti. Bayraktutan, “Bu fay hatları, Erzurum’un aktif sismik yapısını açıkça gösteriyor. Burası jeolojik miras statüsünde koruma altına alınmalı, geopark ilan edilmeli ve bilimsel çalışmalara açılmalı. Türkiye’nin dört bir yanından jeoloji ve inşaat mühendisliği öğrencileri buraya gelerek bu alanı inceleyebilir, bu da bilimsel çalışmalara büyük katkı sağlar” dedi. Ayrıca, bölgenin müze olarak kullanılmasını önerdi.

'ERZURUM’DA EN FAZLA 6 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLUR'
Dr. Bayraktutan, ortaya çıkan fay hatlarının 1700-2000 yıl önceki depremlerin izlerini taşıdığını ifade ederek, Erzurum’da en fazla 6 büyüklüğünde depremler beklendiğini söyledi. “Bu büyüklükteki bir deprem, Türkiye için normal bir sismik etkinliktir. Sağlam zeminde, deprem yönetmeliğine uygun yapılmış bir binada otursam, böyle bir depremde panik yapmam ve kaçmam” diyen Bayraktutan, son dönemde Balıkesir’de yaşanan depremi örnek göstererek, yapı denetim süreçlerindeki eksikliklere dikkat çekti. “Kağıt üzerinde her şey tam görünebilir, ancak raporları hazırlayanların yetkinliği ve imzaların geçerliliği ciddi şekilde soruşturulmalı” diye ekledi.

'DEPREM AFET DEĞİL, NİMETTİR'
Bayraktutan, 6 büyüklüğündeki bir depremde sağlam yapıların yıkılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Eğer bir bina yıkılıyorsa, sorumluluk raporları hazırlayan ve inşaatı yapan mühendislerdedir. Depremi suçlamak doğru değil. Deprem, afet değil, nimettir. Depremler, iklim dengesini sağlar, atmosferi temizler, hidrolojik sistemleri düzenler ve jeotermal kaynaklar gibi endüstriyel ham maddelerin oluşumuna katkıda bulunur. Deprem, yeryüzündeki yaşamın sürekliliğini sağlayan bir rahmettir” şeklinde konuştu.

Bayraktutan’ın bu çarpıcı görüşleri, depremin doğal bir süreç olarak yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyarken, Hacı Cuma Mahallesi’ndeki keşfin bilimsel ve turistik açıdan değerlendirilmesi için yetkililere çağrı yapıldı. Erzurum’un jeolojik mirasının korunması ve geopark projesi, bölgenin bilimsel değerini artırmak için önemli bir fırsat olarak görülüyor.
Kaynak: DHA
Sındırgı Depremini Bilen Şener Üşümezsoy, Deprem Korkusu Olmadan Uyuyacağı Şehri Açıkladı! "100 Yıl Kırılmaz Görünüyor"Yaşam
6.2 Büyüklüğündeki Depremle Yürekler Ağza Gelmişti: Uzman İsim İstanbul Depreminin Yönünü AçıkladıGüncel