Erkek Şiddeti Bir Kadını Felç Bıraktı! Düğünden 21 Gün Sonra Eşini Balkondan Aşağı Attı
Adana'da Çağlar Gökgül isimli erkek, 21 gün önce düğün yaptığı eşi öğretmen Dilek Gökgül'ü oturdukları apartmanın 6'ncı katındaki dairenin balkonundan aşağı attı. Kadının belden aşağısının felç kalmasına neden olan saldırgan tutuklandı. Dilek Gökgül, son anda balkonun demir parmaklıklarına tutunmasına rağmen eşinin parmaklarını açarak düşmesine neden olduğunu söyledi.
This is a modal window.
Kadına yönelik şiddetin giderek artması toplumu endişeye sürüklerken, son olarak geçtiğimiz ay Adana'da korkunç bir saldırı meydana geldi. Sarıçam ilçesinde emlakçılık yapan Çağlar Gökgül (36) ile sosyal medyadan tanışıp 6 ay önce evlendiği, 21 gün önce de düğün yaptığı öğretmen eşi Dilek Gökgül (31) büyük bir tartışma yaşadı. Tartışmanın büyümesi üzerine Çağlar Gökgül eşini darp etti.
Bu sırada Çağlar Gökgül, eşini balkondan attı. Zemin kattaki iş yerinin sundurmasına düştükten sonra beton zemine çakılan Dilek Gökgül ağır yaralandı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Dilek Gökgül, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Gözaltına alınan Çağlar Gökgör, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı.
'SADECE İÇMESİNİ İSTEMEDİĞİMİ SÖYLEDİM'
Hastanede 1 hafta tedavi gören Dilek Gökgül'ün belden aşağısı felç kaldı. Yatalak kalan kadın, Adana'da kimsesi olmadığı için kabusu yaşadığı Muğla'daki aile eve dönmek zorunda kaldı. Yaşadıklarını anlatan Dilek Gökgül, "Eşimle aramızda normalde hiçbir sorun yoktu. Sabah dualarla eşimi işe gönderdim, daha sonra namazımı kıldım. İçimde kötü bir his oluştu, eşimi aradım. 'Müşterim var' diye mesaj attı. Müşterisi varken de telefonunu açtığı için görüntülü aradım. Açtığında ocak başındaydı. İçki içmek istediğini söyledi. Ben içmesini istemediğimi söyledim. Hiçbir zaman da istemedim. Ama o ısrarla devam etti. Bana yeminler ederek evlenmişti" dedi.
'KORKULUKLARA TUTUNDUM, DÜŞÜRDÜ'
Evlendiği günden bu yana eşinin alkol problemi olduğunu anlatan Dilek Gökgül, "Ağzına bile sürmeyeceğini söylemişti ama evlendiğim günden bu yana benimle alkol pazarlığı yaptı. Gece 22.30 sıralarında eve geldi. Beni aradığında sesi çok kötü geliyordu. Ben o sıra apartmanın bahçesinde onu görebileceğim bir pozisyonda duruyordum. Sonra onu karşıladım ve beraber eve çıktık. Ben masada, o koltukta oturuyordu. Neden içtiğini sorduğumda delirdi. 'Bundan sonra her gün içeceğim, var mı itirazın' diye bağırdı. Sonra beni masaya fırlattı. Başka odaya kaçtım ama yakalayıp darbetmeye devam etti. Sonra balkona kadar sürükledi ve aşağı attı. Demir korkuluklardan tutunmuştum ama gözümün içine bakarak 'Bana içirmiyorsun, öl, geber' dedi ve sonra parmaklarımı açtı. Sonrasını hatırlamıyorum, 6'ncı kattan düştüm" diye konuştu.
'İNTİHAR GİRİŞİMİ OLDUĞUNU İDDİA EDİYOR'
Valiye ve savcılarına "adalet" çağrısı yapan kadın, "Benim intihar girişiminde bulunup kendimin atladığını iddia ediyor. Emlakçı olduğu için çevresi geniş ve yalancı şahitler tutuyor. Ailesi bana destek olacağı yerde tehditler savuruyor. Geçmiş olsun bile demediler. Burdur'dan buraya gelin geldiğim için Adana'da kimseyi tanımıyorum, ailem uzakta ve destekçim yok. Maddi zorluklar da yaşıyorum. Üstelik, bu kabusu yaşadığım evde yatalak halde hapis hayatındayım. Bu ülkede onlarca kadın balkonlardan atıldı, intihar diye kayıtlara geçti. Çok şükür ben ölmedim ve hukuk mücadelemi veriyorum" dedi.
'BALKONDA HALA KAN İZLERİ VAR'
Dilek Gökgül'ün avukatı Ozan Karabulut ise dosyada çok zorluklar yaşadıklarını belirterek şunları söyledi:
"Olayla ilgili hanımefendinin 6'ncı kattan adeta eşya fırlatırcasına aşağı atılmasına şahit olduk. Lakin şüpheli taraf hanımefendinin intihar girişiminde bulunduğunu iddia etmekte ve parayla yalancı tanıklar bulmaya çalışmaktadır. Ama mevcut dosya kapsamında hala 6'ncı katın balkonlarının kan izlerine bakıldığı zaman müvekkilimin intihar etmediği ortada. Müvekkilimin zorluk yaşadığı ve yaşama tutunmak için parmaklıklara tutunduğu net bir şekilde görülmektedir. Bu dosyanın en acımasız kısmı bence intihar değil de müvekkilin öldürülmeye kastedildiği evde hala yaşamak zorunda kalıyor olmasıdır. Çünkü müvekkilim gelin olarak Adana'ya gelmiştir ve gidebileceği, yaşayabileceği başka bir yer bulunmamaktadır. Mevcut olayı her gün aynı evde yaşamaktadır.
Ayaklarında his bulunmamaktadır, sağlık problemleri yaşamaktadır. Hastaneye gidip gelmekte zorlanmaktadır. Bir çuvala koyulurcasına bir kız çocuğunu hastaneye götürüp geri getirmek zorunda kalmıştır aile. Soruşturma sürecimiz devam ediyor. Karşı taraf emlakçı olması sebebiyle çevreye verdiği satılık ve kiralık dairelerdeki tanıdığı insanları tutuklanmış olmasına rağmen etki altına alarak tanık göstermek istiyor. Yaptığımız araştırmalara göre bu şahıs yalan görgü tanıkları ayarlayarak, ücret karşılığında dosyayı lehine çevirmek istemektedir. Adalete ve yargıya güvenimiz, inancımız tam. Bu yönden bir kuşkumuz yok."
Kaynak: DHA