Avukatları Tek Tek Anlattı: Teğmenler Savunmalarında Ne Dedi, Kurul Üyeleri Müdahale Etti mi?

Kara Harp Okulu’ndaki kılıçlı yemin sonrasında Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) sevk edilen teğmenler dün savunma yaptı. Teğmenlere disiplin soruşturmasında konuyla ilgisi olmamasına rağmen “ibadet” sorusu sorulduğu öne sürüldü. İddiaların ardından teğmenlerin avukatlarından ortak açıklama geldi. Açıklamada kurul üyelerinin herhangi bir soru sormadan savunmaları dinlediği ifade edildi. Açıklamada ayrıca teğmenlerin savunmalarına da yer verildi.

Avukatları Tek Tek Anlattı: Teğmenler Savunmalarında Ne Dedi, Kurul Üyeleri Müdahale Etti mi?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde kılıç çatarak yemin eden ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen 5 teğmen ile 3 komutan dün Yüksek Disiplin Kurulu'nda sözlü savunmalarını gerçekleştirdi. Teğmenlerin ihracının görüşüldüğü toplantı 6 saat sürdü. Kararın daha sonra gerekçeli olarak hazırlanarak, onayın ardından tebliğ edileceği aktarıldı.

Bir Tuğgeneral tarafından teğmen İzzet Talip Akarsu’ya, “Deizm hakkında ne düşünüyorsunuz? Bayan Harbiyeliler nasıl ibadet ediyorlar?” şeklinde sorular yöneltildiğini iddia etti. Diğer Tahkikat Kurulu üyelerinin ise ‘bu bizim konumuz değil’ diyerek soruyu geçiştirdiği belirtildi.

Bu gelişmelerin ardından teğmenlerin avukatlarından ortak açıklama geldi. Açıklamada, Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin herhangi bir soru yöneltmeden teğmenlerin savunmasını dikkatle dinlediği belirtildi.

'YANLIŞ ANLAMALARA SEBEBİYET VERECEK ŞEKİLDE...'

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Yargılamanın basına açık olmaması ve savunmaları da içerecek gerekçeli kararın henüz yayınlanmamış olmasının doğal sonucu olarak, basın yayın organlarında müvekkillerimizin savunmasına atfen yer alan bazı sözcükler, savunmanın tamamı içindeki yeri ve anlamı bilinmeden yazılmış olması nedeniyle istemeden de olsa yanlış anlamalara sebebiyet verecek şekilde haberleştirilmiştir. Sanki kendileri hakkında yürütülen disiplin süreci nedeniyle reaksiyon göstermiş oldukları anlamı çıkabilecek haberlerin aksine, müvekkillerimiz savunmaları esnasında bir subaya yakışır askeri nezaket ve terbiye kuralları içinde ve vakur hareket etmiştir. Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri de herhangi bir soru yöneltmeden müvekkillerimizin savunmasını dikkatle dinlemiştir.

TEĞMENLER SAVUNMALARINDA NE SÖYLEDİ?

Müvekkillerimiz savunmalarında özetle, 25 senedir mezuniyet töreninde okunan subay andını okumak için amirlerine mevzuata uygun olarak başvurduklarını ve amirlerinin 2023 yılında Tören Yönergesi’nde yapılan değişiklik nedeniyle subay andının mezuniyet töreni programında okunamayacağına dair emir verdiğini, emre uygun olarak tören esnasında bu andın okunmadığını, tören sonrasında ise sahada aileleriyle buluştuklarında kendiliğinden oluşan kalabalığın geleneksel kılıç çatma seremonisi için toplanması üzerine, yine gelenekselleşmiş ant içme, marş ve topluca özlü sözler söyleme etkinliği kapsamında verilen emrin kapsadığı zaman diliminden sonra subay andının okunduğunu, andın okunmasında herhangi bir siyasi amaç gütmelerinin söz konusu olmadığını, emre itaatsizlik kastlarının bulunmadığını ifade etmişlerdir.

'RÜTBE OMZUMDAN ALINSA BİLE...'

Ayrıca Teğmen Ebru Eroğlu savunmasında; “Törenden sonra toplanan silah arkadaşlarının tamamı gibi Mustafa Kemal’in askeri olmakla gurur duyduğunu, zira Mustafa Kemal’in önce sıra arkadaşı sonra da silah arkadaşı olduklarını, içindeki Harbiyeli ruhunun ölmez olduğunu, omuzundan rütbeleri alınacak olsa bile bu ruhun yüreğinde yaşayacağını, Harbiyeli brövesinin büyük bir onur olarak kendisinde kalacağını”;

Teğmen Talip İzzet Akarsu savunmasında; “Her daim Ulu Önder Atatürk’ün izinde ve onun ‘bir ordunun kıymeti zabit ve kumandan heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünden feyz alarak vatana ve millete layık bir subay olmak için çalıştığını, Türk istikbalinin evladı olarak şerefle doğduklarını, şerefle yaşadıklarını ve şerefle öleceklerini”;

'VATANA HİZMETTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Teğmen Batuhan Gazi Kılıç savunmasında; “Türk Silahlı Kuvvetlerine sadakatle bağlı Atatürkçü şerefli Türk subayları olduklarını, suç işlemediklerini ancak vatana hizmet etmek için üniformanın şart olmadığını, haklarında verilecek karar ne olursa olsun vatana hizmet etmekten asla vazgeçmeyeceklerinden hiç kimsenin şüphe etmemesini”;

'BAKİ KALACAK OLAN ATATÜRKÇÜLÜK'TÜR'

Teğmen Deniz Demirtaş savunmasında; “Türk Milletine, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Cumhuriyete layık bir subay olmaktan başka bir gaye gütmediğini, yaşadıklarının tarihte vatan uğrunda bedel ödeyen komutanların yaşadıkları yanında önemsiz ve kişilerin gelip geçici, baki kalacak olanın Atatürkçülük olduğunu”;

Teğmen Serhat Gündar savunmasında; “Harp Okulu’na girerken gelecek kaygısı ile bu yola girmediklerini, ‘bir ordunun kıymeti zabit ve kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünü şiar edinmiş subaylar olarak mezun olduklarını, bugün savunma yaparken duydukları endişenin de yine gelecek kaygısı olmadığını, kaygılarının kendilerini yetiştiren ve bu üniformayı ve rütbeyi layık gören Türk Milletine olan hizmet borcumuzu ödeyememek ihtimali olduğunu” ifade etmişlerdir."

Kaynak: Haber Merkezi