TÜİK Enflasyonuyla Ücret Zamları Belirlendi, Ekonomistler Verileri Eleştirdi

TÜİK’in enflasyon verileriyle ücret zamları belli oldu. Ekonomist Mustafa Sönmez verilere ilişkin “IMF programı uygulanıyor. Asgari ücret ve açlık sınırı arasındaki fark 7 bin liraya çıkacak” derken Uğur Gürses “Asgari ücret zammı enflasyona neden olmaz” ifadelerini kullandı. Çalışma Ekonomisi Uzmanı Aziz Çelik ise “Enflasyonla mücadeleyi Merkez Bankası değil TÜİK yapıyor. Enflasyonun nedeni şirketlerin aşırı kâr hırsı” değerlendirmesinde bulundu.

TÜİK Enflasyonuyla Ücret Zamları Belirlendi, Ekonomistler Verileri Eleştirdi
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

RIFAT KIRCI

TÜİK merakla beklenen enflasyon verilerini açıkladı. Beklentinin altında gelen oranlara göre haziran ayında tüketici enflasyonu yüzde 1,37 yıllık enflasyon ise yüzde 35,05 arttı. Böylece ücretlerden, vergi zamlarına kadar pek çok alanda artışlar şekillenmiş oldu.

Açıklanan enflasyon verileriyle birlikte memur ve memur emeklilerinin maaş zammı yüzde 15,56 emekli maaşları ise yüzde 16,67 oldu. Akaryakıt, tütün mamulleri ve içkileri ise üretici enflasyonu oranında zam yapıldı. Böylece bu ürünlerin fiyatlarında yüzde 15,71 artış gerçekleşecek.

TÜİK verilerini değerlendiren ekonomistler enflasyonla ücretlerin baskılanarak mücadele edildiğini vurguladı. Ücretlerin baskılanmasının ekonomik daralmaya neden olacağını aktaran ekonomistlerin ortaklaştığı nokta ise asgari ücrete zam yapılması gerektiği oldu.

RAKAMLAR MANİPÜLATİF, PİYASA BEKLENTİSİNİN ALTINDA

Ekonomist Mustafa Sönmez, TÜİK verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede söz konusu rakamların manipülatif olduğunu vurguladı. Söz konusu verileri yorumlayan Sönmez şöyle konuştu:

“TÜİK enflasyonu düşük açıkladı. Piyasa katılımcıları denen hükümete çok yakın finansçılar bile yüzde 1,6 bekliyorlardı. Üstelik bu 12 gün savaşı çıkmadan önceydi. O savaşın etkisiyle yüzde 2 dolayında bir enflasyon bekleniyordu. Cumhurbaşkanı yardımcısı bile yüzde 2’nin altı dedi ama yüzde 1,4 demedi. Belli ki burada çok ciddi bir çarpıtma var. Bu çarpıtmanın özellikle gıda sektöründe olduğu anlaşılıyor. Gıda maddelerinde yüzde 15’e varan ucuzlamalar var. Patatesten yumurtaya, tavuk etinden sebze meyveye kadar fiyatlar artmamış, aksine ucuzlamış. Tabi insanlar çarşı pazarda gördüklerine mi inansınlar yoksa TÜİK’e mi? Gıda enflasyon sepeti içerisinde oldukça önemli.”

TÜİK Enflasyonuyla Ücret Zamları Belirlendi, Ekonomistler Verileri Eleştirdi - Resim : 1
Mustafa Sönmez

ASGARİ ÜCRETLE AÇLIK SINIRI FARKI 7 BİN LİRAYA ÇIKAR

Asgari ücret ve açlık sınırına değinen Sönmez şu değerlendirmede bulundu:

“Asgari ücrete zam yok. Dolayısıyla asgari ücretli bunun altında ezilecek. Burada amaçları belli. Ücret artarsa talep artar, talep artarsa enflasyon artar yaklaşımı var. Talebi bastırmak için de enflasyon verisiyle uğraşıyorlar. En önemlisi asgari ücrete artış yok. Asgari ücretli 10 milyon insan artış beklerken bunu yapmadılar. Asgari ücret ile açlık sınırı arasındaki fark asgari yıl sonunda 6-7 bin lirayı bulur. Bu açıkça mutlak bir yoksullaştırma. Enflasyon artsa da asgari ücret artmıyor.”

ÜCRETLERİ BASKILAMAYA YÖNELİK IMF REÇETESİ UYGULANIYOR

Enflasyonla mücadelede IMF reçetesi uygulandığını aktaran Sönmez son olarak şunları söyledi:

“Enflasyonu talepten kaynaklanan bir enflasyon olarak görüyorlar. Arz eksikliğinden kaynaklanan bir enflasyon olarak görmüyorlar. Buradaki mantık şu: ‘Talep var, insanlarda para var, harcıyorlar. Parayı kısalım, harcama azalsın, fiyatlar düşsün.’ Bu anlayışa saplanmış oldukları için gelirleri bastırıyorlar. Bu IMF reçetesidir. Şimdi bir IMF reçetesi uyguluyorlar. IMF’siz IMF reçetesi.”

ASGARİ ÜCRETE MUHAKKAK ZAM YAPILMALI

Ekonomist Uğur Gürses, TÜİK verilerinin Merkez Bankası faiz indirimine kapı araladığını belirtti. Gürses TÜİK rakamlarının enflasyon eğiliminde düşüş eğilimini gösterdiğini belirterek şöyle konuştu:

“Merkez Bankası’na faiz indirimi için bir kapı açılmış gözüküyor. Temkinli bir faiz indirimi olur gibi görünüyor. Benim tahminim merkez bankası faizi indirir. Kiralar belirgin şekilde dirençli görünüyor hâlâ. Gıda fiyatlarında düşüş gözükse de seyir devam ediyor. Çekirdek enflasyonunda da benzer şekilde hizmet fiyatlarının katılığını yansıtıyor. Hizmet fiyatları benim dikkatimi çekti. Orada hala direnç var.”

Asgari ücrete de değinen Gürses “Asgari ücrette muhakkak artış yapılmalı. Asgari ücrette artış yapılması talebi yukarı çekecek bir etken değil. Asgari ücrete zam yapılırsa hemen gidilip harcama yapılacakmış gibi düşünülüyor. Ancak zaten minimum harcamalar borçla yapılabiliyor. Yani bu yapılacak bir artışla ancak borç kapatılabilir.”

TÜİK Enflasyonuyla Ücret Zamları Belirlendi, Ekonomistler Verileri Eleştirdi - Resim : 2
Uğur Gürses

DOĞAL GAZ ZAMMI DİKKATE ALINSAYDI ORAN ARTACAKTI

Çalışma Ekonomisi Uzmanı Aziz Çelik, TÜİK verilerinin tartışmalı olduğunu vurguladı. TÜİK’in enflasyon hesaplarken fiyatlara ilişkin verileri nasıl topladığını açıklamadığını vurgulayan Çelik “En önemlisi TÜİK verilerinin tartışmalı olduğunu unutmamak lazım. TÜİK şeffaf veri açıklamıyor. Ortalama fiyat listesini açıklamıyor. Dolayısıyla bu veriler tartışmalı. Daha dün doğal gaza yüzde 25 zam yapıldı. Doğal gaz zammı dikkate alınsaydı yüzde 1,37 yerine yüzde 1,80’i bile bulabilirdi. Enflasyon verilerinin bastırılmış ve manipüle edilmiş olduğunu unutmamak gerekir” dedi.

Ücret zamlarına değinen Çelik “Memur ve memur emeklileri enflasyonun altında zam alacaklar. Asgari ücrete zam yapmayacaklar. Açıklanan enflasyonu dahi bazı kesimlere ücret artışı olarak dönmüyor. Gıda fiyatlarını ortalama fiyatlara göre daha düşük gösteriyorlar. Meyve sebzenin çok ciddi arttığını gördük, bir önceki yıla göre düşmüş gözükmesi mümkün değil. TÜİK’in bu rakamları nereden aldığını açıklaması lazım. Çünkü herkesin cebine giren parayı belirliyor. Enflasyonla mücadeleyi Merkez Bankası değil TÜİK belirliyor” diye konuştu.

TÜİK Enflasyonuyla Ücret Zamları Belirlendi, Ekonomistler Verileri Eleştirdi - Resim : 3
Aziz Çelik

ENFLASYONLA MÜCADELEYİ MERKEZ BANKASI DEĞİL TÜİK YAPIYOR

Hükümetin enflasyonla mücadele politikasını da değinen Çelik şu değerlendirmede bulundu:

“Hükümetin ücret ve talebi bastırmaya yönelik bir enflasyonla mücadele perspektifi bulunuyor. Bunun da anlamı enflasyonun faturasını çalışana yüklemek. Aslında çalışana yaşamış olduğu enflasyon kadar artış yapmayıp bu enflasyonun faturası çalışan yükleniyor. Bu tabi tehlikeli bir yol. Talebi bastırmak ekonomiyi de yavaşlatan bir şey. Tüketimin engellenmesi kısa vadede çözüm gibi gözükse de ekonomide de daralmayı yaratır. Bu yöntem eşitsizliği ve yoksulluğu daha da artırır. Enflasyonla mücadeleyi Merkez Bankası değil TÜİK belirliyor” ifadelerini kullandı.

ENFLASYONA ÜCRETLER DEĞİL AŞIRI KÂR HIRSI NEDEN OLUYOR

Gelir dağılımındaki eşitsizliğe de değinen Çelik son olarak şunları söyledi:

“İnsanların ücretine zam yapmazsanız borçlanarak yaşamlarını sürdürmeye çalışırlar. Borçlanma artar ve faize ödeyecekleri para artar. Bu yol çıkmaz bir yol. Enflasyonun nedeni ücret artışı değil, dolarizasyon ve şirketlerin aşırı kâr eğilimi. Dünyada gelir ve servet eşitsizliğinin Türkiye’de daha hızlı artmasının nedeni de yüksek enflasyon. Yüksek enflasyon servet transferine de yol açar. Ücretler enflasyonun gerisinde kaldığı için servet eşitsizliğini derinleştirir. Küresel eşitsizlik eğilimi de bunun göstergesi. Son yıllardaki yüksek enflasyonun servet eşitsizliğini daha da artırıcı yol oynayacağını düşünüyorum.”

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler
Enflasyon Zam