Suriye Cumhurbaşkanı Şara'dan Kritik SDG Açıklaması!

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara SDG ile ilgili açıklamada "Yaptığımız anlaşmanın uygulamasında gecikme var" dedi.

A⁺ Yazı Boyutunu Büyüt A^- Yazı Boyutunu Küçült

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, BM Genel Kurulu kapsamında düzenlenen Concordia Zirvesi’ne katıldı. Zirvede ABD’nin eski CIA Başkanı ve bölgedeki ABD Kuvvetleri Komutanı General David Petraeus ile bir araya gelen eş-Şara, hem iç politikaya hem de bölgesel konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Eski Devlet Başkanı Beşar Esad yönetimine atıfta bulunan Şara, “Suriye halkının davası, savaş suçları ve toplu katliamlar işleyen suçlu bir rejime karşı verilen adil bir davaydı” dedi.

ABD VE BATI İLE ORTAK ÇIKAR VURGUSU

Son 60 yılda birçok yapısal sorunu miras aldıklarını belirten Şara, bunların aşamalı şekilde çözülebileceğini söyledi. “Rejimin düşüşü, bölge için yeni bir tarihsel aşama başlattı. Bugün Suriye ile ABD ve Batı arasında ortak çıkarlar söz konusu” ifadelerini kullandı.

'SDG İLE ANLAŞMADA GECİKME VAR'

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile 10 Mart’ta imzalanan mutabakata değinen Şara, “SDG’ye orduya katılma teklifinde bulunduk, Kürt haklarının korunacağı konusunda güvence verdik. Ancak üzerinde mutabakata varılan hususların hayata geçirilmesinde gecikme var” dedi. Silahların devlet kontrolünde olmasının istikrar için kritik olduğunu söyleyen Şara, hükümette kota sistemini reddedip 'ortaklık ilkesini' benimsediklerini aktardı.

Şara, önceliklerinin Suriye halkını ve toprak bütünlüğünü sağlamak, ekonomik kalkınmayı hızlandırmak ve güvenliği tesis etmek olduğunu kaydetti. Sahil ve Süveyda’daki olayların soruşturulduğunu, uluslararası heyetlere ülkeye giriş izni verildiğini belirterek, “Sivillere saldıran herkesi sorumlu tutacağız” dedi.

İSRAİL İLE ATEŞKES GÖRÜŞMELERİ

İsrail’in saldırılarına da değinen Şara, “Suriye yeniden inşa sürecinde olduğu için savaştan kaçınmaktadır. Ateşkes yolunda ilerliyoruz. İsrail anlaşmalara bağlı kalırsa müzakereler ilerleyebilir” ifadelerini kullandı. Şara, Golan Tepeleri’nin işgal altında olduğunu hatırlatarak, “Asıl soru İsrail’in gerçekten güvenlik endişeleri mi var yoksa yayılmacı emeller mi güdüyor? Görüşmeler bunu gösterecek” dedi.