Saros'taki talan projesine ilişkin iki yeni bilirkişi raporu: Proje, bilime aykırı

Saros’taki doğalgaz liman projesine itiraz eden yurttaşların açtığı iki farklı davadan, iki farklı heyet raporundan aynı sonuç çıktı. Raporun sonuçlarına göre, proje bilime aykırı.

Saros'taki talan projesine ilişkin iki yeni bilirkişi raporu: Proje, bilime aykırı

Edirne’nin Keşan ilçesindeki Saros Körfezi’ne BOTAŞ tarafından yapılmak istenen Saros FSRU Gemi Liman ve Boru Hattı Projesi’ne ilişkin iki yeni bilirkişi raporu yayımlandı.

BirGün'den Yaren Çolak'ın haberine göre, raporlar, gerçekleri bir kez daha gözler önüne serdi.

Nazım imar planlarına itiraz ve 2’nci Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) iptal davası sonucu bölgede inceleme yapan iki farklı heyet, raporunu yayımladı. Talana ilişkin hazırlanan raporlar 1’inci ÇED iptal davasında hazırlanan bilirkişi raporunu destekler nitelikte.

Üç ayrı davanın da bilirkişi raporları, bölgede yapılacak katliam adeta tesciller nitelikte. Yaptıkları basın açıklamasıyla bilirkişi raporlarını açıklayan Saros Gönüllüleri ve Keşan Kent Konseyi, “Edirne İdare Mahkemesi’nde açtığımız üç ayrı iptal davasında verilen tüm bilirkişi raporlarında bilime ve hukuka aykırılık kesin olarak ispatlanmıştır” denilerek tepki gösterildi.

Basın açıklamasını okuyan davanın avukatı Bülent Kaçar, “Her iki Bakanlığa tebliğ edilen mahkeme bilirkişi raporlarına göre Saros FSRU Projesi’nin ÇED olumlu kararları derhal iptal edilmelidir. Devlet ciddiyeti, bilime saygı ve hukukun üstünlüğü ilkesine uymayı emreder.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, eğer halkın iradesine saygısı varsa, Saros Gönüllüleri’nin, Keşan Kent Konseyi’nin Bakanlığa sundukları yüzbinlerce itiraza saygıları varsa Saros FSRU inşaatını durdurmak zorundadırlar” dedi.

İKİ RAPOR İKİ ÇARPICI GERÇEK

Projenin bilime ve hukuka aykırı olduğunun altını çizen Kaçar, “Projenin ne kadar yanlış olduğu iki kez daha ortaya çıktı. Saros FSRU'nun hukuksuz nazım imar planlarının iptali davasında bilirkişi heyetinin oybirliğiyle düzenlediği raporda da bölgenin tarım arazisi niteliği gösterdiği halde turizm bölgesi olarak işaretlendiğine dikkat çekiliyor.

Rapor, ‘bölgedeki tarımsal ve çevredeki orman varlığı göz önünde bulundurulduğunda doğal nitelikleri korunması gerekiyor’ deniliyor. 2’nci ÇED iptal davamızda verilen bilirkişi raporunda ziraat mühendisliği yönünden de şöyle deniliyor; ‘ÇED raporunda toprakların fiziksel ve kimyasal özelliklerinin proje kapsamında analiz edilmediği anlaşılmaktadır’. ÇED sürecinde toprak örneği almadan, toprak analizi yapılmadan ÇED raporu düzenlemek görevi ihmal, bu kadar eksik, hatalı ve bilime aykırı bir rapora ÇED olumlu kararı vermek ise kamu görevini kötüye kullanmak olarak nitelendirilebilir.”

BİLİME UYULMAYA ÇAĞRI

Kaçar son olarak sözlerini şöyle noktaladı: “BOTAŞ derhal Saros'dan çıkmak zorundadır. Bilim körfezimizde Botaş'ı istemiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Saros turizmini ve Saros Körfezini koruma görevini çerçevesinde hukuka aykırı olduğu ortaya çıkan imar planlarını derhal iptal etmelidir.

Çevreyi korumakla görevli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verdiği bilime aykırı ÇED olumlu kararlarını derhal iptal etmek zorundadır. Saros halkının iradesine her kurumun saygı göstermesi, bilime uyulması kamu görevlileri açısından zorunluluktur.”