Ben bu filmi izlemiştim

Kapitalist ekonomilerin ‘bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ söyleminin bu iki cephe hattında ekonomi böyle sürer gider. Ne zamana kadar? Ya ekonomi duvara toslar ya da paranız pul olduğu için o pek yüksek maaşınızla aslında hiçbir şeyi satın alamadığınızı anladığınızda…

Sosyal medya literatüründe çok sevdiğim metaforlar var. “Bütün tuşlara aynı anda basmak” yani elindeki bütün imkanları seferber edip gidişatı değiştirme anlamında kullanılıyor.

AKP’nin seçim öncesi politikalarının özeti galiba bundan ibaret gibi görünüyor.

“Tuşlara aynı anda basanın” halet-i ruhiyesi şöyle olsa gerek:

“Asgari ücret mi belirlenecek? En yüksek rakamı verelim.

Emeklilere maaş artışı mı gerekli? Yüzde 25’e “müjde” demiştik ya! Ertesi gün yüzde 5 daha artırıp, “müjdelerin müjdesi” filan diyelim.

EYT’lilere “kusura bakmasınlar” mı demişiz? Dalgın günümüze gelmiş. 2.5 milyon seçmeni varmış. Verelim gitsin. EYT’nin 2023 yılında devlete maliyeti 25 milyar doları mı buluyor? Bulsun. Seçmenimden mühim değil tabii ki!

Fiyat artışları ve enflasyonun suçunu “üç harflilere” atalım. E, elektrik, su, doğal gaz, akaryakıt, kurlar türünden süper marketlerin yapamayacağı zamları da “doğal gaz bulduk ama” ile idare edelim. Seçime kadar zam yapmasak yeter!

Zaten marketlerin patronları ile görüştük. Elde Rekabet Kurulu cezaları var ise karşılığında “bazı ürünlerde fiyatları dondurduk” açıklaması alabiliriz. Eylül ayında da aynı açıklamayı mı yapmışlar? Ne gam! Ben yeni duydum ama...

Kimin işi yoksa söyleyin yeter! 400 bin sözleşmeli personelin 2023’te kadrolu olması için düğmeye bastık basacağız. Hele bir seçim vakti gelsin, ba-sı-yo-ru….”

Sevgili okur liste böyle uzayıp gider…

2001 BAŞINDA BİTTİ

Tevellüdüm yettiği için aynı filmi 1991 seçimlerinde de izlediğimi söyleyebilirim. Merhum Demirel daha zeki olduğu için basitçe, “ne verirlerse iki katı” deyip sıyrılmıştı. O yıl “erken emeklilik” uygulaması ile emeklilikte yaş sınırlamasını kaldırınca memleketimiz kaynakları 40’larında emekli olanlara yıllar yılı bakmak zorunda kalmıştı.

Keza Demirel geleneğinin basiretsiz “bacısı” Tansu Çiller’in yıldızı da o seçimlerde parlamıştı. Zira o da ustası gibi kestirmeden gidivermiş ve herkese “iki anahtar” vaat etmişti. Bir anahtar ile arabaya binecek, diğeri ile sahibi olduğu evin kapısını açıp girecekti.

Enflasyonist ekonomilerin o kısır döngüsü, ekonomiyi siyasetin atlama taşı sanan siyasetçinin popülist vaatleri ile örülüyordu.

Maaşları artırın, fiyatlar daha da artsın

Fiyatlar arttığı için maaşları daha da artırın

Maaşlar arttığına göre alım gücü yükseldi, fiyatlar daha da artsın

Kapitalist ekonomilerin ‘bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ söyleminin bu iki cephe hattında ekonomi böyle sürer gider. Ne zamana kadar? Ya ekonomi duvara toslar ya da paranız pul olduğu için o pek yüksek maaşınızla aslında hiçbir şeyi satın alamadığınızı anladığınızda…

Bu filmi seyretmiştim… 19 Şubat 2001’de bitmişti…

Etiketler
Film Para