Z Kuşağının Başarılı Şefinin Başarı Hikayesi...Tutku, Disiplin ve Yaratıcılık! Genç Şeften Öneriler

İstanbul doğumlu Şef Kutay Kaygusuz, çocukluk yıllarında mutfağa duyduğu ilgiyi profesyonel bir kariyere dönüştürdü. Mutfak Sanatları Akademisi’ndeki eğitimiyle temel teknikleri öğrenirken, alaylı ustalardan edindiği pratik bilgileri de mutfak anlayışına kattı. Çeşitli restoranlarda deneyim kazanarak ekip çalışması, mutfak disiplini ve yaratıcılık konularında kendini geliştirdi. Bugün, hem geleneksel hem de modern teknikleri harmanlayan bir şef olarak lezzet yolculuğunu sürdürüyor.

Kendisiyle gerçekleştirdiğim ve mutfakta karşılaştığı zorluklardan gelecek hedeflerine kadar birçok konuyu samimiyetle paylaştığı bu röportajda, gelecekte hayat geçirmeyi planladığı restoran konseptiyle ilgili ipuçlarını da bulacaksınız.

Z Kuşağının Başarılı Şefinin Başarı Hikayesi...Tutku, Disiplin ve Yaratıcılık! Genç Şeften Öneriler - Resim : 1

Kutay Şefim istersen önce seni kısaca tanıyalım.

2000 yılında İstanbul’da doğdum. Eğitim ve öğretim hayatımı İstanbul’da tamamladım. Küçüklüğümden bu yana babamın mesleği dolayısıyla Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yaşama imkânım oldu. Bu da bana farklı kültürleri ve farklı mutfakları tanıma olanağı doğurdu. Her zaman ne istediğimi bilen, sorumluluk almaktan çekinmeyen, sürekli kendine yeni hedefler koyan ve öğrenmenin sınırları olmadığına inan bir yapıya sahibim. Eğitim ve meslek hayatım boyunca teorik yaklaşımdan ziyade pratik çalışmanın daha kalıcı olduğunu savunan biriyim.

Mesleğe nasıl adım attın?

Aşçılık mesleğine olan ilgim aslında çocukluk yıllarında başladı. Yemek yapmayı hep yaratıcı bir süreç olarak görüyordum. Başlarda bu bir hobi gibiydi ancak zamanla benim için bir tutkuya dönüştüğünü fark ettim. Meslek olarak aşçılığı seçme kararını ise babamın işletmesini yaptığı restoranda çalıştığım zamanlarda aldım. Küçük yaşlarımdan itibaren bir restoranın her biriminde çalışma fırsatım oldu; serviste, barda, mutfakta, bulaşıkta. Ancak en sonunda mutfakta olmanın bana en iyi gelen şey olduğunu keşfettim.

Z Kuşağının Başarılı Şefinin Başarı Hikayesi...Tutku, Disiplin ve Yaratıcılık! Genç Şeften Öneriler - Resim : 2

Aşçılık tutkunun çocukluk yıllarında başladığını söylüyorsun, bu süreçte seni en fazla neler etkiledi?

Çocukluk yıllarımda aile yemekleri ve sofralar beni en fazla etkileyen şeylerin başında geliyordu. Özellikle annemle babamın mutfakta geçirdiği vakit, evde yapılan yaz ve kış hazırlıkları, özenle pişirilen yemekler. Hepsi birer ilham kaynağı oldu. Ayrıca yemeklerin sadece bir karın doyurma aracı değil aynı zamanda insanları bir araya getiren bir güç olduğunu fark ettim. Yemeklerin kokusunu, renklerini ve tatlarını keşfetmek bana hep heyecan verirdi. Yemeklerin, anılarımıza uzanan tek köprü olduğuna inanıyorum. Bu anılar ve tutkular aşçılığa olan ilgimin temellerini attı diyebilirim.

Mutfak yolculuğunu kısaca anlatır mısın?

Lise yıllarıma kadar uzanan çeşitli aşçılık deneyimlerimi profesyonel bir hayata dönüştürmemle başladı. İlk adımı Mutfak Sanatları Akademisinde profesyonel aşçılık eğitimi alarak attım. Eğitim sürecinde hem temel teknikleri hem de mutfak disiplini gibi hayati konuları öğrenme fırsatı buldum. O güne kadar edindiğim bütün mutfak bilgilerini profesyonel eğitimlerde aldığım bilgilerle sentezleyerek kendi mutfak karakterimi oluşturmaya başladım. Daha sonrasında farklı restoranlarda çalışarak farklı mutfak kültürlerini, ekip çalışmasını ve yaratıcılığı deneyimledim. Her aşamada kendimi geliştirmek için mutfaktaki şeflerimi ve onların bütün özelliklerini izledim ve yeni tatlarla birlikte yeni teknikler keşfetmeye odaklandım. Şu an geldiğim noktada hem öğrendiklerimi uygulamaktan hem de misafirlerime keyifli bir gastronomi deneyimi sunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bu yolculuktaki en önemli şey; mutfağın sınırları olmadığını bilmek, her gün yeni bir şey öğrenmek ve tutkumu kaybetmeden ilerlemek oldu.

Z Kuşağının Başarılı Şefinin Başarı Hikayesi...Tutku, Disiplin ve Yaratıcılık! Genç Şeften Öneriler - Resim : 3

MSA'daki eğitimin alaylı bir ustadan öğrendiklerinle nasıl bir sinerji oluşturdu?

MSA’daki eğitimim ve alaylı ustalardan öğrendiklerim birbirini mükemmel bir şekilde tamamladı diyebilirim. MSA bana mutfak tekniklerinin temellerini, hijyen kurallarını ve uluslararası mutfak standartlarını kazandırdı. Eğitim sırasında modern yöntemleri ve yenilikçi yaklaşımları öğrenirken işin bilimsel boyutunu da keşfettim. Öte yandan, alaylı ustalardan öğrendiklerim daha çok mutfaktaki pratik zekaya ve sezgisel çalışmaya dayanıyordu. Onlardan zaman yönetimi, malzeme israfını önleme ve zorlu şartlarda soğukkanlı kalma gibi çok değerli dersler aldım. Geleneksel yöntemlere olan saygılarını ve ustalıklarını görmek de benim vizyonumu genişletti. Bu iki farklı kaynaktan öğrendiklerim, hem modern tekniklerle hem de geleneksel ustalığın tecrübeleriyle harmanlanmış bir bakış açısı kazanmamı sağladı. Bu sinerji, mutfağa olan yaklaşımımı daha güçlü ve dengeli bir hale getirdi.

Eğitimin sonrasında çalıştığın kurumlar kariyerine nasıl katkılar sağladı?

Eğitimimin ardından çalıştığım kurumlar kariyerime büyük katkılar sağladı. Her restoran ve mutfak, bana farklı bir perspektif kazandırdı. İlk çalıştığım yerde ekip çalışmasının önemini ve yoğun mutfak temposuna ayak uydurmayı öğrendim. Daha sonra, farklı mutfak kültürlerini deneyimlediğim restoranlarda yaratıcılığımı geliştirme fırsatı buldum. Tabii ki, kıdem aldıkça sorumluluklarım da arttı ve bu durum beraberinde bazı zorlukları getirdi. Ekibi yönetmek, mutfak operasyonlarının sorunsuz ilerlemesini sağlamak ve aynı zamanda kaliteli bir müşteri deneyimi sunmak büyük bir dikkat ve özveri gerektiriyor. Özellikle yoğun zamanlarda krizleri yönetmek, doğru kararlar almak ve ekibi motive etmek oldukça zordu. Ancak bu sorumluluklar, beni daha çözüm odaklı ve disiplinli bir şef haline getirdi. Ayrıca, menü oluşturma, tedarik zinciri yönetimi ve müşteri beklentilerini karşılamaya yönelik detayları öğrenmek, kariyerimde ileriye doğru adım atmamı sağladı. Bugün geldiğim noktada, bu zorluklarla başa çıkmayı öğrenmemin ve her deneyimden ders çıkarmamın kariyerimde büyük bir rol oynadığını söyleyebilirim

Z Kuşağının Başarılı Şefinin Başarı Hikayesi...Tutku, Disiplin ve Yaratıcılık! Genç Şeften Öneriler - Resim : 4

Mutfakta karşılaştığın en büyük zorluklar neydi?

Mutfakta karşılaştığım en büyük zorluklardan biri, yüksek tempoda her zaman kusursuz performans sergileme gerekliliğiydi. Özellikle yoğun servis saatlerinde, zamanla yarışırken hem ekibi koordine etmek hem de her yemeğin aynı standartta çıkmasını sağlamak oldukça stresli olabiliyor. Bu durum, kriz anlarında soğukkanlı kalmayı ve hızlı karar almayı gerektiriyor. Bir diğer zorluk ise, mutfakta çalışan herkesin aynı motivasyonu ve disiplini göstermesini sağlamak. Farklı karakterlerle çalışırken ekip uyumunu korumak ve herkesin aynı hedefe odaklanmasını sağlamak bazen zorlayıcı olabiliyor. Ayrıca, mevsimsel malzemelerle çalışırken tedarik zincirinde yaşanan aksaklıkları yönetmek ve menüyü bu aksaklıklara göre hızlıca adapte etmek de bir başka büyük zorluk. Ancak bu zorluklar, hem kişisel hem de profesyonel olarak büyümeme yardımcı oldu. Her birini birer öğrenme fırsatı olarak gördüm ve bugün bu deneyimler sayesinde daha güçlü bir mutfak profesyoneli oldum.

Kendini hangi özellikleri olan bir şef olarak tanımlıyorsun?

Kendimi detaylara önem veren, yaratıcı ve disiplinli bir şef olarak tanımlıyorum. Mutfağın hem teknik hem de estetik bir sanat olduğunu düşünüyorum, bu yüzden yaptığım her işte kaliteye ve sunuma büyük özen gösteririm. Bunun yanında ekip çalışmasına ve iletişime çok önem veririm; mutfakta uyumun ve takım ruhunun başarının anahtarı olduğuna inanıyorum. Her zaman söylediğim gibi soğukkanlılık açılığın %70’idir. Ayrıca, sürekli öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye açık biriyim. Yeni tarifler denemek, farklı mutfak kültürlerini keşfetmek ve geleneksel ile modern teknikleri bir araya getirmek beni her zaman heyecanlandırıyor. Sabırlı ve çözüm odaklı bir yapıya sahibim, özellikle zorlu ve stresli anlarda sakin kalıp doğru kararlar almaya çalışırım. En önemlisi de, yaptığım işi büyük bir tutkuyla yapıyorum. Yemek yapmanın sadece lezzet sunmak değil, aynı zamanda bir duygu ve deneyim yaratmak olduğunu düşünüyorum.

Z Kuşağının Başarılı Şefinin Başarı Hikayesi...Tutku, Disiplin ve Yaratıcılık! Genç Şeften Öneriler - Resim : 5

Ekip ruhunun mutfaktaki önemi hakkında ne düşünüyorsun? Ekibini oluştururken nelere dikkat ediyorsun?

Ekip ruhu, mutfaktaki başarının temel taşlarından biridir. Mutfak, tek bir kişinin mükemmel işler çıkarmasıyla değil, bir ekibin uyum içinde çalışmasıyla başarıya ulaşır. Herkesin aynı hedefe odaklandığı, birbirine güven duyduğu bir ortamda hem işler daha sorunsuz ilerler hem de yaratıcı çözümler ortaya çıkar. Ekip içinde iletişim, iş bölümü ve dayanışma olmadan mutfakta sürdürülebilir bir başarı mümkün değildir. Ekibimi oluştururken en çok dikkat ettiğim şeylerden biri tutku ve iş disiplini. Teknik beceriler zamanla öğrenilebilir, ancak işe olan sevgi ve motivasyon kişisel bir özelliktir. Bunun yanında ekip üyelerinin birbirini tamamlayan yeteneklere sahip olmasına önem veririm. Farklı becerilere ve bakış açılarına sahip kişiler, bir araya geldiğinde daha yaratıcı bir sinerji ortaya çıkar. Ayrıca, ekip içindeki uyumu ve saygıyı korumak benim için çok önemli. Egolardan uzak, açık iletişime dayalı bir ekip dinamiği yaratmaya çalışırım. Çünkü mutfakta herkesin aynı gemide olduğunu ve birbirine destek olarak ilerlediğini hissetmesi, işin hem kalitesini hem de keyfini artırır.

Gelecekte hayata geçirmek istediğin özel bir restoran veya menü konsepti var mı?

Hayalimde olan hayata geçirmek istediğim özel bir restoran elbette ki var. Sürekli menüsünü geliştirdiğim, boş zamanlarda kendimi çalışırken hayal edip, dinamiklerini çözmeye çabaladığım bir restoran. Restoranın bütün detaylarını şekillendirdiğim ve zaman zaman bunları notlara döktüğüm bir defterim var. Ancak böyle şeylerin gerçekleşene kadar dillendirilmemesi gerektiğine çok inanıyorum. Bu nedenle şu anda tüm detaylarının bana özel olduğu bu restoranı umuyorum ki tekrar bir röportajda lezzetiyle, tabakların ahengiyle ve içerisinde barındırdığı kendine özgü hikâyeleriyle birlikte konuşuyor olacağız. O zamana kadar bilmeniz gereken en önemli şey her restoran oluşurken sahibinin zevklerine göre şekillenirken, benim kurmak istediğim restoranım misafirlerimin zevklerine ve hikâyelerine göre şekillenecek. Çocuklarında duydukları anne elinden yedikleri tabakları başta kokularıyla birlikte ve sonrasında ise aynı lezzetin daha modern hallerini bu tabaklarda sergileyerek onlara geçmişe gitme imkânı tanıyacağım. Şu an bana yiyebileceğin en güzel yemek ne diye sorsalar hiç düşünmeden annemin elinden içtiğim çorba derim.

Türk mutfağını uluslararası arenada temsil etmek gibi bir hedefin var mı? Varsa, bu konuda ne gibi adımlar atmayı planlıyorsun?

Türk mutfağının sunduğu eşsiz lezzetleri, sadece bir yemek değil, bir kültür olarak tanıtmak için çeşitli projeler geliştirmeyi düşünüyorum. Bu süreçte, Türk mutfağının her yöresini keşfetmek, en özgün tarifleri araştırmak ve bunları daha geniş bir kitleye tanıtmak için sürekli olarak kendimi geliştirmeyi planlıyorum. Türk mutfağının geleneksel tatlarını globalleşen dünyaya entegre ederken, onu farklı kültürlere de tanıtmak için yaratıcı bir yaklaşım geliştirmeyi hedefliyorum. Bunun için, uluslararası gastronomi etkinliklerine katılmak, ödüllü şeflerle işbirlikleri yapmak ve sosyal medya platformlarını etkili bir şekilde kullanarak Türk mutfağını daha fazla kişiye tanıtmak gibi adımlar atmayı planlıyorum. Ayrıca, Türk mutfağını anlatan yemek kitapları veya belgeselleri ile de bu amacımı daha geniş bir kitleye ulaştırmak istiyorum.

Genç yaşta önemli başarılara imza attın. Bu başarını neye borçlusun?

Genç yaşta önemli şeylere imza atmamı sağlayan şey; aşçılığa olan tutkum ve sürekli öğrenme isteğim oldu. Aldığım eğitimler, kazandığım deneyimler ve bana yapılan mentorluklar aşçılığımın yelpazesinin genişlemesini sağladı. Disiplinli çalışma alışkanlığı edinmem ve en önemlisi karşılaştığım zorlukları fırsata çevirmem bu başarının en önemli parçasıdır. Aşçılıkta cesaret, risk alabilme ve özgüvenli olma en önemli duygulardır. Kısacası başarıya olan inancım ve geleceğe olan hedefimle hala gelişmeye ihtiyacı olan bir şef olduğumu düşünüyorum.

Z Kuşağının Başarılı Şefinin Başarı Hikayesi...Tutku, Disiplin ve Yaratıcılık! Genç Şeften Öneriler - Resim : 6

Aşçılık mesleğini seçmek isteyen gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunursun?

Aşçılık mesleğini seçmek isteyen gençlere tavsiyem, öncelikle bu işin bir tutku ve özveri gerektirdiğini anlamalarıdır. Eğer bu mesleği sadece ‘yemek yapmayı seviyorum’ diye seçiyorlarsa, aslında işin sadece bir kısmını görmüş olurlar. Ayrıca, bu meslekte iletişim ve takım çalışması çok kritik. Her zaman ekip ruhunu unutmadan, insanlarla iyi ilişkiler kurarak çalışmak gerekiyor. Kendinizi geliştirmeye her zaman açık olmalı ve yenilikçi düşünmelisiniz. Aşçılık, aynı zamanda çok yaratıcı bir meslek; bu nedenle her yemeğe kendinizden bir şey katmak ve farklı bakış açılarıyla yaklaşmak, sizi bir adım öne çıkarır. Günümüzde sosyal medyanın ve yapay zekânın önemi büyük; doğru internet ve sosyal medya kullanımı ile dünya gastronomisini yakından takip etmek ve ilham verici birçok şey bulmak mümkün.

Etiketler
gıda