'Siyasi fişleme' yasası Meclis'te

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, Meclis'te bulunan, "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi" konusunda AKP'ye çok sert eleştiri...

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, Meclis'te bulunan, "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi" konusunda AKP'ye çok sert eleştiri yöneltti.

"Vatanın bölünmesi sadece toprak bölünmesi değildir" diyen Kuşoğlu, eleştirilerini şu başlıklarla ifade etti:

- "Ülkünün bölünmesi,

- Partili cumhurbaşkanlığı sistemi

- Kurumların bölünmesi,

- Medyanın bölünmesi,

- Baroların bölünmesi

- İstanbul'a belediye başkanı seçimi öncesi terör örgütlerinden medet umulması,

- Vatandaşların fişlenmesi,

- Gönüllerin bölünmesi de bölücülüktür.

Hele iktidarda kalmak için bölücülük yapılıyorsa bu durum ihanetle eş değerdir."

Meclis Anayasa Komisyonu Üyesi ve anayasa hukuku uzmanı CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu'na "Fişleme yasası, kişisel verilerin korunması ve anayasal haklar" konusunda neler düşünüyorsunuz diye sordum.

Kaboğlu dedi ki;

"Anayasa Mahkemesi'nin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bakımından kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak yapmış olduğu tespitlerin ve ortaya koyduğu ölçütlerin, kanun teklifinde dikkate alınmadığı görülmektedir.

Teklif metni;

- Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması çerçevesinde elde edilen bilgi ve belgelerin ne şekilde kullanılacağını,

- İlgililerin söz konusu bilgilere itiraz etme imkânının olup olmadığını,

- Verilerin silinmesine ilişkin olarak izlenecek usulün ne olduğunu,

- Süresinde silinmeyen ve yok edilmeyen verilerle ilgili olarak nasıl bir başvuru usulünün izleneceğini

- Yetkinin kötüye kullanımını önlemeye yönelik nasıl bir denetim yapılacağını,

- Ayrıca birçok konuda gerekli kuralları öngörmemektedir.

Bunun sonucu olarak da; kanun teklifi, özel hayata saygı hakkının bir bileşeni olan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının sınırlanmasında, anayasal bir gereklilik olan kanunilik koşulunu karşılamamaktadır.

Anayasa Mahkemesi içtihatlarının ısrarla görmezden gelinmesi, Anayasa'nın muhtelif hükümlerine aykırılık yarattığı gibi, hukuk devleti ilkesinin özümsenmediğinin de bariz göstergelerinden birisidir."

- Sordum: Anayasa Mahkemesi'nin, TBMM'nin düzeltmesi için belirlediği hususlar nelerdir?

Kaboğlu dedi ki;

"Anayasa Mahkemesi içtihadında bu yönde bir düzenlemenin kanun koyucunun takdirinde olduğunu belirtmiş olsa da bu takdir alanı kısıtlıdır.

Anayasa Mahkemesi'nin açıkça belirlediği ölçütler şu şekildedir:

- Elde edilen bilgi ve belgelerin ne şekilde kullanılacağına,

- Hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına,

- Bu bilgilerin ne suretle ve ne kadar süre ile saklanacağına,

- İlgililerin söz konusu bilgilere itiraz etme imkânının olup olmadığına,

- Bilgilerin bir müddet sonra silinip silinmeyeceğine,

- Silinecekse bu sırada izlenecek usulün ne olduğuna,

- Yetkinin kötüye kullanımını önlemeye yönelik nasıl bir denetim yapılacağına,

- Gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti,

- Güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak mercilerin kimler olduğu

- Kişilerin geçmiş ceza mahkûmiyetlerine ilişkin kayıtlar bakımından hangi suçların kamu görevine girmeye engel olduğu,

- Kişilerin on sekiz yaşından önce işlediği suçlara dair kayıtlarının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına sebep olup olmayacağı konusunda hiçbir belirleme,

- Suçlar arasında herhangi bir ayrım ve derecelendirme yapılmadığı, gibi hususların belirlenmiş olması kaydını koymuştur."

- Sordum: Anayasa Mahkemesi daha önce iptal etmişti. Bu yasa teklifi farklı mı?

Kaboğlu dedi ki;

AYM'nin güvenlik soruşturmasına ilişkin ilk kararı bir bireysel başvuru kararı olup bu iki KHK ile ilgili karardır.

- Birincisi; Anayasa Mahkemesi 24.7.2019 karar tarihli 2018/73 E. 2019/65 Kararı ile iptal etti...

- İkincisi; 19.2.2020 tarihli 2018/91 E. 2020/10 K. sayılı kararlarıyla iptal etti

- Üçüncüsü: 7148 sayılı torba kanunu da Anayasa Mahkemesi, 19.2.2020 tarihinde 2018/163 E. 2020/13 K. sayılı kararında Anayasa'ya aykırı olduğu için iptal etti.

Anayasa Mahkemesi, güvenlik soruşturmasına ilişkin bütün düzenlemelerin Anayasa'ya aykırılığı noktasında açık bir içtihat oluşturdu.

Mahkeme içtihadı açık aykırılıklar sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesinde düzenlenen "özel hayata saygı hakkı" açısından oluşturulmuştur.

Ayrıca "temel hakların sınırlandırması" rejimini düzenleyen Anayasa'nın 13. maddesine aykırılıklar da 20. madde ihlalleriyle birlikte tespit edilmiştir."

Değerli okurlarım;

AKP iktidarı vatandaşları fişleme ısrarından bir türlü vazgeçmiyor.

Özel hayata saygı göstermiyor,

Temel hakların sınırlandırılmasında ısrar ediyor.

Siyasallaşan yargıda özgür ve bağımsız kalan barolara bile tahammül edemeyen ve yandaş AK Barolar kurmayı hedefleyen AKP iktidarı, vatandaşı da siyasi fişleme yaparak kutuplaştırma peşinde…