Tarihi önemdeki beyanname (CHP 100 Yaşında/3)

Aslında İlk Hedefler Beyannamesi’nin nüveleri 1957 erken genel seçimlerindeki seçim programında da yer alıyordu. O seçimi CHP yüzde 41 küsur oy alarak çok az farkla kaybetti.

Atatürk’ün “iki büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti ve onu hayata geçiren kadronun kurduğu CHP’nin 100. yılını idrak ediyoruz. İktidar taifesi geride kalan yüz yılı pek umursamıyor ve gelecek yüzyılı, yani “Türkiye Yüzyılı”nı öne çıkarıyor. Çünkü geride kalan yüz yılda Atatürk var, Atatürk Türkiye’si var!

KURULTAYIN ARDINDAN 100. YILIN İÇİ DOLDURULMALI

100. yılda elverişli koşullarda seçimleri kaybeden CHP, kendi iktidarındaki yurt çapında yapılabilecek muhteşem 100. Yıl kutlamalarını da ıskalamış oldu iktidarı ıskaladığı gibi. Yine de elindeki belediyeler aracılığıyla, iletişim araçları üzerinden; barolar, odalar, sendikalarla işbirliği yaparak gerek Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını gerekse partinin 100. yılını yurttaşlarla birlikte kutlayabilir. CHP Genel Merkezi, uluslararası oturumlar düzenleyebilir. Örneğin, “Yurtta Barış Dünyada Barış” başlıklı bir çalıştay yapılabilir. CHP’nin tarihi izlekteki kuruluşu, gelişmesi, geçirdiği aşamalar üzerine sergiler açılabilir, akademik oturumlar yapılabilir, yarışmalar düzenlenebilir. Vakit geçmiş değil. CHP’nin 100. yılı öylesine geçiştirilemez. Bütün bunlar CHP’nin bugün ve yarın gerçekleşecek 38. Kurultayında iş başına gelecek yönetimin boynunun borcudur. Kendi kendisini yüzde 22 oy bandına sıkıştıran CHP’nin ev ödevi çok ama bunu da ihmal etmemeli.

CHP PROGRAMINI HIZLA GÜNCELLEŞTİRMELİ

Daha önce iki yazı kaleme almıştım CHP’nin 100. yılı için… Üçüncüsünde CHP tarihinde çok önemli bir yeri olan “İlk Hedefler Beyannamesi” üzerinde duracağım. Daha doğrusu o tarihi belgeyi hatırlatacağım. Çünkü, her fırsatta dile getirdiğim gibi CHP’nin o beyannamenin günümüz versiyonunu oluşturması ve toplumun önüne koyması gerekiyor. Keşke, 38. Olağan Kurultay bir hafta sürseydi de Türkiye’ye çıkış yolunu gösterecek pusulayı, söz konusu belgenin günümüz versiyonunu görüşüp tartışıp ortaya koyabilseydi.

PROF. DR. TURAN GÜNEŞ OKUMUŞTU

İlk Hedefler Beyannamesi’ni 14 Ocak 1959’daki 14. Kurultay’da (CHP Genel Sekreteri ve Ecevit’in 1973 seçimleri sonrasında kurduğu ilk hükümette Dışişleri Bakanı olacak olan) Prof. Dr. Turan Güneş okudu. Beyannamenin özünü CHP’nin çoğunluğu sağladığı koşullarda yapacağı yeni anayasanın taslağı oluşturuyordu. Aslında İlk Hedefler Beyannamesi’nin nüveleri 1957 erken genel seçimlerindeki seçim programında da yer alıyordu. O seçimi CHP yüzde 41 küsur oy alarak çok az farkla kaybetti. DP, ittifakı yasaklamasa CHP’nin DP’den ayrılan Hürriyet Partisi ve bağımsızlar, Cumhuriyetçi Millet Partisi ile kuracağı ittifak seçimleri kazanacaktı. Bunu öngören DP seçim kanununda yaptığı değişiklikle ittifakın önünü kapattı. Siyasi tarihimizdeki ilk ittifak girişimi böylece kadük kaldı. Sonrası malum; 27 Mayıs… Askerler yönetime el koymasa CHP muhtemelen 1961 seçimlerinde tek başına iktidara gelecekti. Gelişmeler bu yöndeydi. İdamlar geldi, DP kapatıldı. 1961 Anayasası çok büyük ölçüde İlk Hedefler Beyananmesi’nin içeriğiyle örtüştü. Fakat anayasayı siviller yapmış olsa, buna fırsat tanınsa, DP, mecliste kurduğu tahkikat komisyonu ile CHP’yi kapatmaya kalkmasa ne iyi olacaktı. Demokrasi rayına oturacak ve belki de ülke bir askeri darbeler sürecine girmeyecekti. Ne yazık ki Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’in Menderes’e telkinleri kar etmedi, aslında Menderes telkinlere pek de kapalı değildi ama Bayar Başgil’in yumuşama ve hükümeti dar kalıpların dışına çıkarma telkinlerine “bilakis tenkil, tenkil!” yaklaşımıyla yanıt verdi ve DP gemi azıya aldı böylelikle. Bayar, bu tutumuyla adeta askerleri çağırmış oldu! Sonuçta kendisi yaştan kurtardı ve idam edilmedi. Menderes, Zorlu ve Polatkan’a oldu olan.

Değerlendirmeyi burada kesip İlk Hedefler Beyannamesi’nin daha da görünür olması için tam metnini paylaşıyorum. İşte o tarihi önemdeki, bugün de CHP’ye perspektif olarak yol gösterebilecek metin:

“İLK HEDEFLER BEYANNAMESİ”

“Biz, CHP 14. Kurultay üyeleri, tarih boyunca büyük medeniyetler ve devletler kurmuş olan Türk Milletinin tam ve kamil bir demokratik nizam içinde yaşama azmine tercüman olarak; demokrasi idealinin ve davasının takipçisi bulunan bütün idealist insanların çözülmez bir topluluk halinde güçlerini ve mücadelelerini CHP saflarında birleştirmekte bulundukları bu tarihi günlerde, yıllardan beri mücadelesini yaptığımız esasları bir kere daha tespit ve teyit ederiz.

Bu esaslar, insan cemiyetlerinin yüzyıllar ötesinden gelen şerefli tekamülünün inkar edilmez, iptal edilmez bir şekilde ferde ve topluluğa kazandırdığı ana haklar ve demokratik müesseselerdir.

-Hukuka ve milli iradeye müstenit idarenin imtihanını başarıyla vermiş bulunan büyük milletimizi ana haklardan ve demokratik müesseselerden mahrum etmke isteyen kuvvetlerin behemehal hüsrana uğrayacaklarına inanan,

-Aziz vatanımızı iktisadi, içtimai ve manevi sahalarda hakiki ve süratli olarak kalkındırmanın bu ana hakların ve müesseselerin bir an evvel gerçekleşmesine bağlı olduğunu gören,

-Ve milletimizi çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmak maksadını güden devrimlerimizin son halkası olan demokratik rejimi kurma mücadelesinde, millet çoğunluğunun kendisi ile beraber olduğunu bilen,

CHP KURULTAYI,

Güçbirliği hareketinin de temelini teşkil eden aşağıdaki esasları, Cumhuriyet Halk Partisi Büyük Millet Meclisinde gereken çoğunluğa kavuştuğunda, en geç ilk teşrii devrede gerçekleştirilecek hedefler olarak millet ve tarih huzurunda ilan ve taahhüt eder:

1.Demokratik inkişafımızı durduran, gerileten bütün antidemokratik kanunlar, usuller, zihniyet ve tatbikat kaldırılacaktır.

2.Anayasamız modern demokrasi ve cemiyet anlayışına uygun, halk egemenliği, hukuk devleti, sosyal adalet ve emniyet esaslarına dayanan bir devlet nizamına göre değiştirilecektir.

A-Bu anayasada:

-Irk, cins, din, mezhep, siyasi fikir, içtimai menşe, doğuş ve servet farkı olmaksızın bütün Türklerin müşterek malı olan ana hak ve hürriyetler yer alacaktır.

-Düşünce ve söz hürriyeti, basın hürriyeti, ilim ve sanat hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, şahıs ve mesken masuniyeti, toplanma ve dernek kurma hürriyeti, mal ve mülk emniyeti, çalışma ve iktisadi teşebbüs hürriyeti, grev hakkı, sendika ve mesleki teşekküller kurma hakkı, kanun önünde eşit muamele görme ve amme hizmetlerinden eşit olarak faydalanma hakkı, devlet yayın vasıtalarının tarafsızlığı gibi mensubu olduğumuz medeni alemin kabul ettiği bütün insan hak ve hürriyetleri ve hukuk devleti prensipleri Türk vatandaşlarına sağlanacak ve bu haklar sarih bir şekilde tarif edilerek teminat altına alınacaktır. Bir Anayasa Mahkemesi teşkil edilmek suretiyle Anayasada yer alan bu hakların diğer kanunlarla daraltılması ve iptal edilmesi önlenecektir. Teşrii organın icra üzerindeki murakabesi fiili ve müessir bir hale getirilecektir.

-Kanun vaz’ında ahengin ve muvazenenin temini için ikinci bir meclis kurulacaktır.

-Devletin ve hürriyetler nizamının temeli olan bağımsız mahkeme ve her türlü tesirden azade hakimlik müessesesinin zaruri kıldığı bir Yüksek Hakimlik Şurası ihdas ve hakimlerin teminatına müessir bütün muameleler bu şuraya tevdi edilecektir.

-Bir şahsın, bir zümrenin veya siyasi teşekkülün değil, devletin ve bütün halkın hizmetinde tarafsız ve kanuna bağlı bir idareyi sağlayan hukuki esaslar vaz’edilecek, kazai murakabe bütün idari tasarruflara şamil olacaktır.

-İçtimai adaletsizlik ve muvazenesizliklerden uzak, mamur ve müreffeh bir Türkiye’nin doğması için bütün fertleri maddi ihtiyaçların baskısından kurtarmak, herkese bedeni, fikri ve içtimai inkişaf imkanı sağlamak, cemiyetin temel unsuru olan aileyi korumak hedeflerine yönelen sosyal haklar tanınacaktır.

Mevzuat yukarıda sayılan prensip ve müesseselerin ışığı altında tadil ve ıslah edilerek demokratik nizamın verimli bir tarzda işlemesi sağlanacaktır. Bu meyanda bilhassa;

-Seçimlerin mevzuat ve tatbikat olarak serbest, eşit ve dürüst şartlar altında icrası sağlam müeyyidelere bağlanacak, milli bünyemize uygun bir nispi temsil usulü kabul edilecektir.

B-Meclis içtüzüğü milli murakabenin icaplarına göre, değiştirilerek Meclis Riyaset Divanının tarafsızlığı sağlanacak, Mecliste temsil edilen siyasi partilerin hakları, vuzuha kavuşturulacak, milletvekilinin söz hürriyeti ve dokunulmazlığı, soru, gensoru, Meclis soruşturması gibi müesseselere gerçek hüviyetleri kazandırılacaktır.

C-İdare ve siyaset hayatımızda ahlakı hakim kılmak ve her türlü suiistimali önlemek gayesiyle amme hizmeti gören her şahsın vazifesiyle ilgili hareketlerinin murakabesi için ittihaz edilecek tedbirler arasında ispat hakkı ve mal beyanı yer alacaktır.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ 14. KURULTAYI,

Bütün müşkülleri yenmesini bilen milletimizin çok yakın bir gelecekte demokratik rejim davasını da tam olarak gerçekleştireceğine; tahakküm ve baskı zihniyetinin milli irade tarafından tasfiye edileceğine; hakkın, adaletin ve hürriyetin mutlaka zafere ulaşacağına kesin olarak inanmaktadır.”

BEYANNAMEYİ HAYATA GEÇİREN CHP PM ÜYELERİ

İlk Hedefler Beyannamesi’nin hayata geçtiği dönemin (12 Ocak 1959-24 Ağustos 1961) CHP Parti Meclisi üyeleri şu isimlerden oluşmaktadır: İsmet İnönü (Genel Başkan), Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu, İsmail Rüştü Aksal, Turan Güneş, Enver Güreli, Cihat Baban, Faik Ahmet Barutçu, Turhan Feyzioğlu, Cahit Zamangil, İbrahim Öktem, Emin Paksüt, Ferit Melen, Avni Doğan, Orhan Öztrak, Ratip Tahir Burak, Nüvit Yetkin, Sahir Kurtuluoğlu, Sırrı Atalay, Cemil Sait Barlas, Bülent Ecevit, Turgut Göle, Kemal Satır, Mebrure Aksoley, Vedat Dicleli, Fuat Sirmen, Kemali Beyazıt, İlhami Sancar, Tahsin Bekir Balta, Feridun Ergin, Şevket Raşit Hatipoğlu, Suphi Baykam, Hıfzı Oğuz Bekata, Muammer Aksoy, Halil Sezai Erkut, Osman Alişiroğlu, Mehmet Hazer, Fazıl Şerafettin Bürge, Kamil Kırıkoğlu, Atıf Ödül, Şahap Gürler, Celal Dora (F. A. Barutçu, görevi sırasında 1959 Mart’ta vefat etmiştir).

Söz konusu PM üyeleri içinden başbakanlar (İnönü ve Ecevit ile 12 Mart ara rejiminde Melen), Cumhuriyet Senatosu Başkanı (Atalay), başbakan yardımcıları ve bakanlar (Güneş, Karaosmanoğlu, Sancar gibi) çıkmış; Ecevit bilahare 1973 seçimleri sonrasında hükümet kurarak başbakan olmuş; Satır ve Feyzioğlu partiden ayrılarak Güven Partisi ve Cumhuriyetçi Parti’yi kurmuşlar ve daha sonra da partilerini Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) adıyla birleştirmişlerdir. Ecevit ve Kırıkoğlu, Genel Başkan İsmet İnönü’nün genel sekreterliğini yapmıştır.

CHP’nin 38. Olağan Kurultay delegelerinin biraz da parti tarihine bakmaları, dersler çıkarmaları gerekmiyor mu? CHP’nin tarihi bugünleri anlamak, yarınlara hazırlanmak için gerçek bir laboratuvardır. CHP’nin 100. yılındaki yazı serisine dördüncüsü ve sonrasıyla ara ara devam edeceğim.