Her sokağında ayak izimin olduğu bütün o semtler… O kitaplar…

Şişli Semt Kitapları Dizisi benim için herhalde adeta bir “mezartaşı” oldu. Yüzlerce kitabı okura kazandırdım editör olarak, aynı zamanda kendi kitaplarımın da editoryal çalışmasını üstlendim.

Şişli’de gözümü açtım, Kurtuluş’ta, Dolapdere’deki Rum kilisesinin sokağında… Sonra uzun süre yine Şişli’nin Gürsel Mahallesi’nde, Birinciada’da sürdü hayat (1984’e kadar Gürsel, Hürriyet, Çağlayan da Şişli’ye bağlıydı. Kağıthane de tıpkı Ayazağa gibi Şişli’nin iki köyünden birisiydi. Kağıthane’de mesireye, oynamaya, Arnavut Berber’e giderdik. Mandalar yüzerdi bataklıkta dere kenarlarında… Osmanlı’dan kalan metruk saray yavrularına hayretle bakardık. Arnavut bahçıvanlar Kemerburgaz ve Kağıthane’den ürünlerini andığım Şişli semtlerine doğru at arabalarıyla servis yaparlardı)… Bütün okulları Şişli’de okudum ve hepsine yürüyerek gidip geldim. Rıdvan Akar’ın da okuduğu Ziya Paşa İlkokulu ve akabinde Çağlayan İlkokulu, 50. Yıl Şişli Çağlayan Lisesi (Ortaokul dahil, orta 1’i boykot nedeniyle iki yıl okuyunca burada 7 yılım geçti) ve Atatürk’ün şimdi müze olan Kurtuluş Savaşı öncesindeki 6 ayını geçirdiği evin iki bina altındaki Şişli Siyasal Bilimler Fakültesi. O kadar değil… Şişli’de futbol oynadım; Çağlayan Sahası, Hasbahçe, Ayazağa Sahası, İstanbul’un Wembley’i Feriköy Sahası, Dolapdere Sahası, Okmeydanı Sahası, Kuştepe Sahası’nda az toz yutmadım, az dizlerim kanamadı… İş hayatımın bir kısmı da Osmanbey’de matbaacı Osmanbey Sokak’ta, Merkez Mahallesi’ndeki Cumhuriyet gazetesinde geçti. Velhasılı hayatımın yarısına yakını Moda öncesinde Şişli’de geçti. Sonra Moda’ya geçsem de Şişli’den kopmak mümkün değildi, çünkü geniş ailem, deniz kadar akrabam, çocukluk ve gençlik arkadaşlarım Şişli’deydi.

Her sokağında ayak izimin olduğu bütün o semtler… O kitaplar… - Resim : 1

ÇOK RENKLİ, ÇOK SESLİ, KATMANLI VE DERİNLİĞİ OLAN BİR MUHİT

Şişli, eskiden de şimdi de çok renkli, eğlence ve kültür hayatının, tarihin, mimarinin, gustonun, şaşırtıcı sürprizlerin muhiti. Adeta bir tanınmış insan galerisi bir yandan. Cemal Reşit Rey’in klasikleşen ünlü opereti Lüküs Hayat’ın metaforu olan, 1950’lerin ikinci yarısından itibaren “modernite” abidesi Şişli… Cumhuriyet döneminin ilk önemli mimari özelliği olan Şişli Camii’ni ve öncesinde pek çok ekalliyet ibadet merkezini, okulunu; Osmanlı’dan itibaren çok önemli binalarını, mimari eserlerini, apartmanlarını içeren Şişli…

Ancak Şişli sadece Nişantaşı, Teşvikiye, Osmanbey, Pangaltı, Merkez, Harbiye’den ibaret değil. Şişli’nin Kurtuluş’u, Feriköy’ü, Bomonti’si var; Mecidiyeköy’ü, İzzetpaşa Çiftliği var; Kuştepe’si, Halide Edip’i, bir kısmıyla Okmeydanı var; Fulya’sı, Gülbağ’ı (Gülbahar), Esentepe’si var… Birbirinden farklı özellikler gösteren semtler… Kurtuluş ve Feriköy ile Merkez, Harbiye, Pangaltı ekalliyetin daha çok kendisini hissettirdiği semtler… Bazı semtlerde Anadolu’dan hemşehri grupları yoğunlaşması var. Şimdilerde daha bakımlı ve kozmopolit olan, kabuk değiştiren Kurtuluş’ta ise şimdilerde adeta 72 millet var!

EN ZORU YAZARLARI BULMAKTI

Bir gün, Şişli’den bir telefon geldi. O telefondan gelen öneriye olumsuz baksam da gördüm ki kurtuluş yok! Sonunda Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ile buluştuk. Telefonun sebeb-i hikmeti şuydu: Şişli Belediyesi, Şişli’nin bütün semtlerini kitaplaştırmak istiyormuş… Tabii bu projeyi hayata geçirecek editörün de Şişli’yi iyi bilmesi gerektiği için akıllarına bendeniz gelmişim… Kısacası, kaba projeyi incelterek Keskin’e sundum; bazı mahalleler birleşecek ve semt kitabı olacaktı, Kuştepe, Halide Edip, Esentepe gibi mahalleler ise kendi başına kitaplaşacaktı. Sonunda 14 kitaplık bir proje şekillendi. Bu 14 kitap bir kutuya konulacak ve o şekilde tanıtımı yapılacaktı.

Sanmıştım ki bir yazar portföyü var ve onlara bu kitapları ısmarlayacağız… Meğer yokmuş ve iş başa düştü; Şişli’yi bilen, harmanlamış tanıdığım yazarlar arayarak sonunda 14 kitabı 12 yazarla eşleştirdim. İki yazar ile ikişer kitap, diğerleri ile birer kitap eşleştirdim. Kuştepe’yi yazan okumuş-sanatçı bir arkadaş lastik patlatınca iş başa düştü ve onu da bendeniz kaleme aldım. Yazarların bir kısmı gazeteci-yazar sıfatını hak eden geçmişte muhabirlik ve köşe yazarlığı yapmış, aynı zamanda kitaplar kaleme alan isimlerdi. Mutlu Tönbekici ve Vercihan Ziflioğlu bu kategoridendi. Yeşim Çobankent de önemli basın organlarında editörlük yapan birisiydi. Yazarların bir kısmını imeceyle bulduk; yazarlarımızdan Vercihan Ziflioğlu sağolsun Merkez Mahallesi’ni yazan Hristo Kopano’yu ve Pangaltı’yı yazan Yeşim Çobankent’i buldu. Şişli Semt Kitapları Dizisi’nde asistanlığımı yapan Didem Beyarslan da Mutlu Tönbekici’yi buldu. Nişantaşı’nı belediyeye birçok konuda katkıda bulunan bir entelektüel, aynı zamanda gazeteci Süleyman Karan kaleme aldı. Gönen Orhan’ın önerdiği Kudret Köksal, Halide Edip ve Mecidiyeköy’ü üstlendi. Başkan Keskin’den de bir yazar katkısı oldu Feriköy için. Arkadaşım, iyi bir editör ve yazar olan Hüseyin Irmak’la da Kurtuluş halloldu. Geriye kalan beş kitaptan ikisini, Teşvikiye ve Esentepe’yi iki eski gazeteci Ali Değermenci ve İnci Pamirtan kaleme aldı. Okmeydanı’nı eli kalem tutan ve sanatla içli dışlı bir amatöre koçluk yaparak Cem Gözel’e yazdırdım. Yazarlar ile çalışma sırasında arada topluca da bir araya geldik. Bu projede öyle hoş şeyler de yaşandı ki, örneğin Hüseyin Irmak Harbiye için, bendeniz de Osmanbey için birer bölümle kitabın yazarına katkıda bulunduk. Irmak, mezun olduğu Harbiye’deki gazetecilik okulunu, bendeniz de Osmanbey’deki Şişli Siyasal’ı kaleme aldım. Kitaplara can veren başka bir boyut daha var; söz konusu semtlerde yaşayan ve semte dair anlatımlarda bulunan simalar. Örneğin, liseden sınıf arkadaşım Hüseyin Albeni’nin Halide Edip kitabına çok katkısı oldu, arkadaşım Rüstem Karakuş, Okmeydanı kitabına, üniversiteden arkadaşım Bülent Vural, kuzenim Elif Yayla Mecidiyeköy kitabına katkıda bulundular. Yine bizim Şişli Siyasal’dan Ümit Kıvanç, Esentepe kitabına katkı sundu.

SÜREÇ ZORLUYDU NEYSE Kİ DESTEK VARDI

Şişli Semt Kitapları Dizisi süreci zorlu geçti. Çünkü bendeniz İzmir’de, yazarlarım İstanbul’daydı. Zaman zaman yüz yüze bir araya geldik zaman zaman uzaktan görüştük. Yazarlarımız verdiğim konsepte, içeriğe sadık kalarak zaman sınırı olan çalışmalarını ilettiler ve editoryal boyutunu hallettim. Ayrıca çalışmaları sırasında onlara kaynak desteği yanında, anahtar unsurlarla destek verdim. 14 kitaplık önemli bir seti sıfırdan başlayarak dokuz ayda bitirip baskı öncesi hazırlık aşamasına getirmek kolay olmadı ama yaşanan zorlu sürece değdi. Vazgeçen yazar adayları oldu, yenisini bulmak zorunda kaldım. Lastik patlatanın yerine bendeniz geçtim, Esentepe’yi zor ve çok geç bulduk; amatör yazarlarla yavaş ilerledik ama sonuçta kapsamlı bir projeyi dokuz ay gibi kısa bir sürede bitirmeyi başardık. Bu süreçte Başkan Keskin ve Gönen Orhan’ın desteğinin altını çizmeliyim. Ayrıca Keskin’in çözümcü asistanı Nazlı Hanım’ın, asistanım Didem Hanım’ın, Tolga Lüküslü’nün, özel kalem müdürü Sena Hanım ve ekibinin desteği kıymetliydi.

Her sokağında ayak izimin olduğu bütün o semtler… O kitaplar… - Resim : 2

VE YORGUNLUĞU UNUTTURAN GÜZEL BİR FİNAL

Ve güzel bir final yaşadık. Geçtiğimiz 10 Ekim’de Semt Kitapları Dizisi’nin Sözlü Tarih ile birlikte Kurtuluş’taki Rum Ortaokulu bahçesinde tanıtımı gerçekleşti. Kürsüye çıktığımda bütün yorgunluğumu unuttum diyebilirim. Kültür Müdürü Taygun Bey ve çalışma arkadaşı Ece Hanım güzel bir tanıtım akışı ve ambiyansı oluşturmuşlardı. Diziye eserleriyle katkıda bulunan yazarlarımızla orada olmak güzeldi. Şişli Belediyesi, güzel ve değerli bir kültür hazinesini topluma, Şişli’ye, İstanbul’a, ülkeye kazandırmış oldu. Babaannemin, babamın, kardeşimin ve çok sayıda yakınımın mezar taşı Feriköy’de, Şişli’de. Benimkisi nerede olur, bilinmez ama Şişli Semt Kitapları Dizisi benim için herhalde adeta bir “mezartaşı” oldu. Yüzlerce kitabı okura kazandırdım editör olarak, aynı zamanda kendi kitaplarımın da editoryal çalışmasını üstlendim ama ilk kez çok yazarlı bir kapsamlı dizinin editörlüğünü yapmak ve koordine etmek heyecan vericiydi.

İstanbul’daki TÜYAP Kitap Fuarı’nda Şişli Semt Kitapları Dizisi yine tanıtılacak. Muhtemelen ileride yeniden ilave olarak basılacak.

Şişli Semt Kitapları Dizisi’nin biraz daha içine girip belki bir iki yazı daha kaleme alabilirim. Örneğin, Kuştepe’nin ilk Roman muhtarı Eyüp Demirkıran’ın katkılarıyla, desteğiyle kaleme aldığım “Masal Gibi Mahalle-Kuştepe”yi anlatmak istiyorum. Bakalım…