Erdoğan'ın beyhude resti

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün (9 Haziran) İzmir'deydi. O gün yer gök polis olan İzmir'de, Erdoğan üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olacağını da açıkladı. Erdoğan’ın adaylığını daha önce partneri, ortağı Bahçeli açıklayıp duruyordu. Şimdi bizzat kendisi açıklamış oldu. Aklı sıra, muhalefetin adayını açıklamasını zorlamak için bu çıkışı yaptı!
Fakat Erdoğan’ınki nafile, beyhude bir çıkış. Çünkü muhalefet adayını seçim takvimi yürürlüğe girmeden açıklamayacak.
Peki seçim takvimi ne zaman açıklanacak YSK tarafından? Soruyu daha açalım; seçim ne zaman olacak?
Öyle gözüküyor ki Cumhur İttifakı önümüzdeki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine yeni seçim yasası ile gidecek. Zaten üzerinde onca çalışıp çıkardıkları yasa 6'lı masanın işini zorlaştırmaya yönelik. Şimdi Cumhur İttifakı neden erken seçim yaparak bu avantajından vaz geçsin?
Yani, demem o ki seçim zamanında olacak. Belki haziranda değil de nisan sonu mayıs başlarında olur ama o da artık zamanında sayılır. Seçimin zamanında olacağının malum bir göstergesi de ekonomik süreç. Bu alandaki kimi düzeltmeler için iktidarın zamana ihtiyacı var.
Demek oluyor ki, seçim takvimi 2023 Şubat, bilemediniz Ocak'ta açıklanacak. Bu durumda 6'lı masa da adayını 2023'ün ilk haftalarında açıklayıp seçmenin karşısına çıkaracak.
İşte muhalefetin bu yol haritası da iktidarı adeta çıldırtacak! Muhalefet ise önümüzdeki süreçte seçmenin karşısına olgunlaştıracağı seçim vaatleri ile çıkacak. Bir yandan da 6'lı masa seçim simülasyonları yaparak en iyi ve garanti sonucu nasıl alacağı hususunda dersini çalışacak.

MUHALEFETİN ADAYI
Peki muhalefetin adayı kim olacak?
Öyle anlaşılıyor ki 6'lı masa cumhurbaşkanlığı seçiminde beraber hareket edecek ve ortak bir tek aday belirleyecek. Bu ortak tek aday da oydaşma ile belirlenecek. Yani, ortak tek adaya 6 parti de mutabakat bildirecek.
Kanımca 6'lı masa yaptırdığı anketlerde ilk turda Erdoğan’ı sandıkta yıkmaya en yakın ve en güçlü bir ismi aday gösterecek. Zaten akıl ve mantık da bunu gerektirir. Bu seçim, macera arama seçimi değil. Türkiye’nin artık yönetemez duruma gelen ve ülkeyi tıkayan bu iktidardan kurtulması gerekiyor. Otoriter bir yönetim anlayışından demokrasiye yönelmesi gerekiyor. O yüzden zaman, akıl ve mantık zamanı, kılı kırk yarma zamanı.
Haliyle, muhalefetin hiçbir enstrümanını bu süreçte yıpratmaması gerekiyor. Muhalefetin ne kadar çok müstakbel adayı olursa o kadar iyi... Hatta şimdiden müstakbel bakan adaylarının da konuşulması ne iyi olur.
Muhalefetin adayını güvenilir kamuoyu anketleri belirleyecek; bu anketler halkın sağduyusunu, aklını, zekasını, bilgeliğini ortaya koyacak. Anketler "Kemal" diyebilir, "Meral" diyebilir, "Ekrem" diyebilir, "Mansur" diyebilir veya başka bir isim de fısıldayabilir.
Anketlerde seçmen "belediye başkanları yerinde kalsın" da diyebilir, "daha büyük bir yer için ayrılıp aday olsun" da diyebilir. Bütün bunlar için muhalefetin adayının belirleneceği anketlerde görüş bildirecek seçmene güvenmeliyiz.
Murat Karayalçın, İlhan Kesici ve çok daha başka isimler de duyuyorum cumhurbaşkanlığı adaylığı hususunda.

EN AZ YEDİ AY VAR
Kısacası, iktidar çatlasa da patlasa da muhalefetin adayını açıklamasına şuraya yazıyorum; en az yedi ay var. Yeter ki bu süreçte muhalefet kamuoyu sakin olsun, iktidarın gazına gelmesin.
Türkiye’mizde gelecek yıl çok güzel bir seçim olacak. İktidar sandıkta el değiştirecek. İlk defa bir tek parti iktidarı asker süngüsüyle değil seçmenin tokatıyla devrilecek. Ondan sonra herşey çok güzel olacak. Bu değişim güzel ülkemizde demokrasinin taşlarının yerine oturmasına katkıda bulunacak.
Ve işte o zaman Erdoğan başını taşlara vuracak; "Ah.." diyecek, "ah ben yüzde 34'le bile parlamenter dönemde tek başıma iktidara gelmiştim. Nereden uydum Bahçeli’ye de bu hallere düştüm!"
Ve yine belki de ondan sonrası yeni iktidar ile yeni muhalefetin birlikte yapacağı anayasa değişikliği çalışması ve akabinde yeni bir genel seçimdir.
Demokrasi güzel birşey... Demokrasinin gözünün yağını yiyeyim.