Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun Çıkışı Doğru ama Hedefi Yanlış

Sağlık Bakanı, yapılacak en doğru çıkışlardan birini yaptı. Ama en yanlış hedefi seçti. Asıl eleştirmesi gerekenleri atladı. Bütün sorumluluk da gıda mühendislerine atılmaya çalışılıyor. Oysa sorunun ana kaynağı, AKP iktidarının gıda politikaları.

A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

SAĞLIK BAKANLIĞI ↔ TARIM BAKANLIĞI: SORUN NEREDE?

İki bakanlık arasında büyük bir gerginlik olduğu görülüyor. Sağlık Bakanı, iyi bakan algısı yaratmak ve bunu bir reklam faaliyetine dönüştürmek için paketli gıdalara ve şekerli içeceklere savaş açtı. Sanki AKP iktidarından ve bakanlıkların birer sekreterliğe dönüştüğünden habersizmiş gibi davranıyor. Öte yandan, buranın altını çizmem gerek: Gıda politikalarına değil, yalnızca paketli gıdalara savaş açıldı.

Aslında Sağlık Bakanı çok doğru bir konuya değiniyor. Net sorgulamalar yapıyor ve bunu yapmaya devam etmeli. Şeker-tuz-yağ diyetinin olmaması, asgari besin değerlerini taşımayan gıdaların varlığı, bilime dayalı değil sermaye ve lobilere dayalı politikalar yüzünden bu hale geldi. Bu, AKP iktidarının tercihi.

Sağlık Bakanı’nın dikkat çektiği konularaysa mevcut gıda yasaları izin veriyor. Gıdalar bu yasal düzenlemelere göre işleniyor. İçerikler yasal düzenlemeler doğrultusunda belirleniyor. Kullanılan şekerin yapısı, Bursa’daki tarım arazisinin dünyanın en büyük glikoz şurubu üreticisine tahsis edilmesi, hatta ürün etiketlerinin Avrupa’dakilerden farklı olması bile bu yasal çerçevede gerçekleşiyor.

Ama Sağlık Bakanlığı, AKP iktidarına hesap sormak yerine, hedefi paketli gıdalara çevirip gıda mühendislerinden kaynaklandığı algısı yaratmayı seçiyor.

ÇOCUKLARIMIZI SAĞLIKSIZ VE ULTRA İŞLENMİŞ GIDALARDAN NASIL UZAK TUTARIZ?

Bugünkü gıda politikaları çocuklarımızı dikkate almıyor. Gıdalar, onların ihtiyaçlarına göre üretilmiyor. AKP iktidarının gıda sistemi, çocuklarımızın varlığını kabul etmiyor. Bu yüzden kendi hazırladıkları Okul Gıdası mevzuatını bile uygulayamıyorlar. Yıllardır erteleniyor. Kurdukları rant düzeni, okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilmesini bile engelliyor.

Şeker, yağ ve tuz için günlük alım limitleri belirlenmeli. Gıdaların ön yüzünde bu değerlerle ilgili trafik ışığı uyarısı olmalı. Okullarda satılan gıdalarda marka ve logo bulunmamalı. Sadece ürün görseli, içeriği ve etiket bilgileri olan tek tip ambalajlı gıdalar satılmalı. Şekerli ve tatlandırılmış içeceklerin ve asgari besin değerlerini taşımayan gıdaların satışı tamamen yasaklanmalı. Çocuklarımıza yönelik pazarlama ve reklam faaliyetlerine de yasak getirilmeli.

Türkiye’de satılan şekerli ve tatlandırılmış içeceklere özel vergi uygulanmalı. Bu vergiler, okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve içilebilir su altyapısı için kullanılmalı. Ayrıca lobiciliği ve döner kapı siyasetini bitirmek adına, sermaye sahipleri, gıda işletmeleri, sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve meslek örgütleriyle yapılan tüm görüşmeler kayıt altına alınmalı ve kamuoyuna açık tutulmalı.

Etiketler
Kemal Memişoğlu Sağlık Bakanlığı