Beach mi, Bitch mi?

Kendi halkını soymak üzerine kurgulanmış bir turizm anlayışının sonu olmadığı çok açık. Para ile girilen deniz kıyılarının kartelleşmesinin önüne geçilmez ise ortaya çıkan sınıfsal farklılık toplumsal eşitsizliği yüzümüze vurur. Öte yandan fazla 'sınıfsızlığın' başkaca ciddi huzursal sorunlar yaratacağı da çok açık.

A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Bir yanım 'Apaçilerden şikayetçi.' Sanki aynı berberin akrabaları tarafından tıraş edilmiş gibi dolaşanlardan. Yanlar oldukça kısa, tepede biraz var. Gruplar halinde dolaşıp, ailelerin veya yalnız kadınların huzurunu kaçıran, onları rahatsız eden abartılı davranışların ortak kümesi 'adamlar.' Tefinden, kablosuz hoparlörüne, ortalıkta koşuşturmalarından kendisine eş arayan Batı Parotyası gibi tüylerini kabartıp kendince sallanmalarına kadar rahatsızlık yumağı ergen irisi erkekler topluluğu.

Diğer yanım ise zengin fakir ayrımının çıplaklığa en yakın halimizde bile yüzümüze vurduğu paralı 'beach'lere tepkili.

Evet bu paralı alanlar havalı, ama buralara gidenlerin bir kısmı da hava için değil, huzur için gidiyor diye düşünüyorum.

İkisi de bu toprakların kaderi. 40 katır mı, 40 satır mı? Ortası yok mu bu işin. İnsanların insanca denize girip rahatsız edilmeden güneşlenebildiği, buna karşılık anayasaya göre kendisine ait alanlara para vermek zorunda olmadığı bir sistem kurulamıyor mu?

Parası olmayan ailelerin kaburgaları sayılan bakımsız predatörlerin önüne atılmadığı, buna karşılık fakire kapalı alanlarda sosyal medya paylaşımı yapan paralı tiplere özenmediği bir sistem.

Dünyanın bir sürü yerinde denize girdim. En asortiğinden en kıytırığına kadar. Mesela Miami'de paralı şezlonglar vardır. Ancak denize en az 50 metre uzakta kurulurlar. İsteyen deniz ile şezlongların arasına havlusunu atar denize girer veya güneşlenir. Şezlongda oturmak isteyen de parasıyla oturur. Ama geride.

Buna karşılık ünlü Copacabana veya Ipenema plajlarının yer aldığı Rio de Jenerio’da her yer halka açıktır. Şezlong yine kiralıktır ama denize isteyen istediği yerden girer.

Yunanistan keza öyle. İsteyen şezlong kirası verir, isteyen havlusunu serer. Hatta ufak çadır kuranlar bile vardır. Burada şezlong kirası pek görülmez. İçtiğinin parasını ödersin sadece. Kira ücreti budur. İngilter, Fransa, Mısır, Tayland, Çin, Hindistan, Dubai istediğiniz kadar sayarım size. Bizdeki gibi bir örnek bulamazsınız.

Parsellenmiş sahiller, 3 yılın kazancını ahşap iskele üzerinden 3 ayda çıkarmak isteyen kötü işletmeciler bulamazsınız. Bizim kadar yerel veya genel halkın çıkarını düşünmeyen yönetici de bulamazsınız.

Önemli olan para olunca ne doğa kalır, ne huzur.

Etiketler
Tatil Turizm