Yusuf Tekin'in ümit vermeyen müsteşarlık karnesi

İşte yeni Bakanımızın müsteşarlığı döneminde bunlar yaşandı. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz sözü tam olarak yeni bakanı anlatıyor. Kendisine özel kanun çıkarılan ve sonrasında rektör olan, şimdinin Milli Eğitim Bakanı’ndan ne beklenebilir?

Yusuf Tekin’in AKP döneminin 9'uncu Milli Eğitim Bakanı olması ile eğitim gündeminde tartışmalar alevlendi. Geriye dönüp baktığımızda AKP döneminin Milli Eğitim Bakanları ortalama 2,5 yıl görev yapmışlar. Eğitim alanında süreklilik sağlanamadı ve AKP’li bakanların tamamı başarısız oldular. Eğitim alanını siyasallaştırmaları, dinselleştirmeleri, liyakati yok etmeleri, eş dost, hısım akraba ilişkileri, yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları, tarikat-cemaat ilişkileri bu dönemde çok tartışıldı. Eğitim sistemimizin temel direklerini sarsan değişimler 2012 yılından itibaren hız kazandı. Yeni bakanımız da 2013 yılında müsteşarlığa başladı.

Yusuf Tekin, MEB’in son müsteşarı. Müsteşarlığı döneminde de çok tartışılan bir isim oldu. Çalıştığı bakanların neredeyse tamamı ile küs ayrıldı. Eğitimin sorunları ile ilgilenmek yerine kendisine ekip kurma peşinde koştu. Döneminde de eğitimle ilgili neredeyse hiçbir olumlu değişikliğe imza atamadı. Duruşu hep ayrıştırıcı oldu. Çalıştığı bakanlar bile daha birleştirici mesajlar verdi. Bir bürokrattan fazla siyasetçi gibi hareket etti. Devletin değil AKP’nin bürokratı oldu. Herkesin bildiği ancak kimsenin dillendirmediği tarafgirliği başına dert oldu. İnsanları ayrıştırdı. Kendi ideolojisinden olmayana yaşama şansı tanımadı. Bazı bakanların Yusuf Tekin görevde iken imza yetkisini bile aldıkları söylendi.

Yusuf Tekin’in Müsteşarlığı döneminde eğitimde neler yapıldı?

- Milliyetçi-muhafazakar müsteşar döneminde, 30 Eylül 2013 tarihinde Andımız kaldırıldı.

- 1 Mart 2014 tarihinde TBMM’de kabul edilen 6528 sayılı kanun ile dershaneler kapatılır gibi yapıldı, özel öğretim kursuna dönüştürüldü.

- 1 Mart 2014 tarihinde TBMM’de kabul edilen 6528 sayılı kanun ile MEB Müsteşarı Yusuf Tekin haricindeki merkez ve taşradaki tüm eğitim yöneticileri (Yaklaşık 50 bin kişi) görevden alındı.

- 1 Mart 2014 tarihinde TBMM’de kabul edilen 6528 sayılı kanun ile özel okullarda çalışan öğretmenlerin devlet okullarında çalışan öğretmenlerden daha düşük maaş almalarının önü açıldı. Özel okul çalışanı öğretmenler asgari ücrete mahkum edildi.

- Yine aynı kanun ile MEB teftiş sistemi yerle bir edildi. Eğitim Denetçilerinin unvanı Maarif Müfettişi olarak değiştirildi.

- 1 Mart 2014 tarih ve 6528 sayılı Kanun ile PROJE OKULU uygulaması hayata geçirildi. Ve bu okulların öğretmen ve yöneticilerinin doğrudan bakan tarafından atanabilmesinin önü açıldı. Bakanın belirlediği okullar PROJE OKULU olarak belirlendi. Günümüzde bu okulların sayısı 2 bini geçti. Yaklaşık 150 bin öğretmen ve yöneticinin atamaları doğrudan bakan tarafından yapılmaya başlandı. AKP’nin yandaş sendikası Eğitim Bir Sen şubelerinde bu okullara atanacak öğretmenlerin listeleri yapılarak bakanlığa dayatıldı. Ülkemizin en gözde okulları bu kapsama alınarak yandaş öğretmenlerin tamamı torpille bu okullara atandı.

- 2014-2015 eğitim öğretim yılında özel okullara “Eğitim öğretim desteği” uygulaması başladı. Bu kapsamda özel okullara öğrenci başına destek verildi. Devlet okullarına bulunamayan yaklaşık 8 milyar lira bütçe özel okullara aktarıldı.

- 2015 yılında apartman dairelerine Temel Lise adı verilen okullar kuruldu. Bahçesi olmayan, sosyal etkinlikleri olmayan, sadece üniversite sınavına hazırlık kapsamında öğretim yapan bu liseler eğitimin niteliğini yok etti.

- 13 Haziran 2015 tarihinde, Bakanlığın danışmanı olduğunu ifade eden Murat AKAR tarafından Fatih Projesi kapsamında görev yürüten Ayşe Atasayar öldürüldü. 25 yıl ceza alan Murat Akar, 2021 yılında Yargıtay’ın kararı ile serbest bırakıldı. Serbest kaldıktan sonra yurt dışına kaçırıldı. Yargının “pardon” demesinden sonra Murat Akar için kırmızı bülten çıkarıldı. Bu cinayetin detayları dönemin bakanı ve müsteşarı tarafından kamuoyuna açıklanmadı.

- 2016 yılında Türkiye Maarif Vakfı kuruldu. 2023 yılında Maarif Vakfı’nda öğrenci başına düşen para 69,9 bin TL olurken MEB’e bağlı okullarda ise bu tutar 23,9 bin TL’de kaldı.

- 2016 yılında Sözleşmeli Öğretmenlik uygulaması getirildi. Öğretmenlerin iş güvencesi yok edildi.

- MEB Müsteşarı Yusuf Tekin döneminde tarikat ve cemaatlerin arka bahçesi vakıf ve derneklerle yapılan protokollerin sayısında patlama yaşandı. Okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin kimi yetkileri bu vakıf ve derneklere devredildi.

- 10 yıl boyunca uygulanan Birleşik Eğik Yazı uygulamasından Temel Dik Yazı uygulamasına geri dönüldü.

- Proje okulu olan İmam Hatip Liselerinin sınavsız öğrenci almasının önü açıldı. Okullar arasındaki eşitlik yok edildi.

- Ortaokul düzeyinde özel yurt açılması için yasal düzenleme yapıldı. Tarikat ve cemaatlerin yurtlarına yasal kılıf yaratıldı. Yatılı okulların sayısı azaltıldı. Özellikle kırsalda yaşayan ailelerin çocukları tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkum edildi.

- Okullara mescit zorunluluğu getirildi.

- 6 Eylül 2016 tarihinde Akıllı Okullar ile ilgili MEB tarafından soruşturma açıldı. Ve soruşturma 20 Temmuz 2017 tarihinde tamamlandı. Müfettiş raporlarında 20 Temmuz 2017 tarihinde bu kurumların kapatılması için teklifte bulunuldu ancak işlem yapılmadı. Dönemin MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, FETÖ/PDY şüphesi ile soruşturma başlatılan bu okulları, soruşturma başlatıldıktan sonra (Ekim 2016) ziyaret etti. Bu ziyaretin altında yatan sebepler irdelenmedi.

- 2017 yılında LİSELERE GİRİŞ SINAVI TEOG’ta 17 bin öğrenci birinci oldu. Batman’da bir okulda aynı sınıftan 10 öğrenci 120 sorunun tamamını doğru yaparak birinci oldu. Yusuf Tekin 17 bin birincinin ‘normal’ olduğunu söyledi.

- TEOG kaldırıldı. 2016 yılında TEOG’un ne kadar hakkaniyetli bir sınav olduğunu ifade eden Yusuf TEKİN, Cumhurbaşkanı’nın 2018’de TEOG kalkacak demesinden sonra “TEOG bir sınav değildi zaten, olması gereken derslerin sınavıydı” şeklinde çark etti. Dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, okullarımızı “nitelikli, niteliksiz” şeklinde ayrıştırdı.

- 2017 yılında Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği değiştirilerek okullar arası ve uluslararası yarışmaların kapsamı daraltıldı. Protokol yapılan sivil toplum örgütlerinin yarışmalara dahil olması sağlandı. Başka bir ifade ile Ensar Vakfı, TÜRGEV, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti gibi tarikat ve cemaatlerin arka bahçesi olan sözde sivil toplum kurumlarının yarışma organizasyonlarına katılımının önü açıldı.

- Öğrenci ve veliler tarafından öğretmenlerin değerlendirilmesine yol açan Öğretmen Performans Sistemi, Yusuf Tekin döneminde uygulamaya sokuldu. Sonraki süreçte iptal edildi.

- 21/07/2017 tarih ve 30130 sayılı Resmi Gazete’de KAMU TAŞINMAZLARI ÜZERİNDE EĞİTİM VE YURT FAALİYETLERİ İÇİN ÜST HAKKI TESİS EDİLMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK yayımlandı. Bu yönetmelik ile vergi muafiyeti bulunan vakıflara, mülkiyeti hazineye ait olan kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazların 49 yıllığına bedelsiz olarak verilmesinin önü açıldı. (Sonraki yıllarda bu hak kamu yararına çalışan derneklere de verildi.) Bu sayede binlerce kamu taşınmazı yandaş vakıf ve derneklerin eline geçti.

- Müsteşarlık sisteminin kaldırılmasından sonra Yusuf Tekin, 25 Temmuz 2018 tarihinde görevinden ayrılmak zorunda kaldı.

- 15 Temmuz 2018 tarihinde 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile rektörlerin en az üç yıl profesörlük yapanlar arasından atanması şartı getirildi.

Yusuf Tekin Müsteşarlıktan ayrıldıktan sonra;

13 Eylül 2018 tarihinde 17 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile profesörlükte geçirilecek “en az üç yıl” şartı kaldırıldı. “Rektörler, profesörlük yapanlar arasından atanır.” şekline dönüştürüldü. 15 Eylül tarihinde MEB’in son müsteşarı Yusuf Tekin, Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne rektör olarak atandı. Böylece, Harika Çocuk Yasası olarak bilinen (GÜZEL SANATLARDA FEVKALADE İSTİDAT GÖSTEREN ÇOCUKLARIN DEVLET TARAFINDAN YETİŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN) İdil Biret ve Suna Kan’ın Yabancı Memleketlere Müzik Tahsiline Gönderilmesine Dair Kanundan sonra Cumhuriyet tarihinde kişiye özel ikinci Kanun, MEB müsteşarı Yusuf Tekin için çıkarılmış oldu.

İşte yeni Bakanımızın müsteşarlığı döneminde bunlar yaşandı. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz sözü tam olarak yeni bakanı anlatıyor. Kendisine özel kanun çıkarılan ve sonrasında rektör olan, şimdinin Milli Eğitim Bakanı’ndan ne beklenebilir?

Şimdi soru şu; hülle ile rektör olma şerefine nail olan son müsteşar yeni Milli Eğitim Bakanı çocuklarımıza doğruluğu, dürüstlüğü nasıl öğretecek?

Etiketler
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yusuf Tekin