Ali Taştan yazdı: 975 bin öğretmen varken neden tarikat ve cemaatlere ihtiyaç duyuluyor?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitim sisteminde kırılma noktası yarattı. AKP iktidarı boyunca bu uzantıların önündeki engellerin tamamı kaldırıldı. Yapılan çeşitli yasal düzenlemeler ile tarikat ve cemaatlerin uzantısı vakıf ve derneklere 49 yıllığına kamu taşınmazlarının bedelsiz olarak verildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bütçe görüşmelerinde yine bildiğini yaptı. Kendisine göre geliştirdiği politikayı uyguladı ve işine gelen soruları yanıtladı, işine gelmeyenleri gündemine bile almadı. Mesela PISA’da 2003’ün gerisinde kaldığımızı ifade etmedi. Çocuklarımızın yoksulluğundan, bir öğün yemeği neden iptal ettiğinden, okullaşma oranlarının neden düştüğünden, öğretmen maaşlarının alım gücünün düşmesinden hiç bahsetmedi.

Ayrıca “Türkiye OECD ülkeleriyle arasındaki farkı hızlıca kapatıyor” dedi. Sıralama olarak 2003 PISA’nın gerisinde kalan ülkemiz nasıl oluyor da farkı kapatıyor? Okuduğunu anlamak önemli… Çocuklarımızın okuma alışkanlıklarından uzaklaştığını ifade etti.

“TARİKATLARLA PROTOKOL YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Bunların yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 yılı itibarıyla 2 bin 709 protokolü olduğunu, bin 167’sinin resmi kurumlarla, 550’sinin STK’larla, 986’sının ise TEMA’dan Kızılay’a birçok STK ile yapıldığını açıkladı. Sonrasında ise “bunların içinde sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla 10 tane protokolümüz var…Onlarla da protokol yapmaya devam edeceğiz” dedi.

EĞİTİM SİSTEMİ İÇİN KIRILMA NOKTASI: ARTIK OKULLARA DAHA RAHAT GİRECEKLER

Yusuf Tekin’in bu açıklaması ülkemizin eğitim sistemi açısından bir kırılma noktasıdır. Bu süreçten sonra tarikat ve cemaatlerin legal yapıları vakıf ve dernekler daha cesur bir şekilde okullara girecek. Öğretmenleri saf dışı bırakacak.

Özellikle 4+4+4 eğitim modeli sonrası bu uzantılarla yapılan protokol sayısında patlama meydana geldi. Tarikat ve cemaatlerin arka bahçesi vakıf ve derneklerle yapılan protokollerle yönetici ve öğretmenlerin yetkileri tırpanlandı. Okullarda istedikleri gibi etkinlik yapmaları sağlandı. Öğretmenler dersten çıkarılarak sınıfları bu tarikat ve cemaatlerin arka bahçesi olan vakıf ve derneklerin eğitimle alakası olmayan çalışan ya da gönüllülerine teslim edildi.

975 BİN ÖĞRETMEN VARKEN NEDEN TARİKAT VE CEMAATLERE İHTİYAÇ DUYULUYOR

Gördüğüm kadarıyla Yusuf Tekin 15 Temmuz darbe girişiminden ders almamışa benziyor. Yusuf Tekin’in yatılı okullardaki çocuklarımızın gece yarısı kaldırıp manevi danışmanlık yapan ve öğretmen olmayan kişilere teslim edilmesinden de haberinin olmadığı ortaya çıktı. Ve bu çocuklarımızın feryadını bile umursamadığı görüldü. Yusuf Tekin 15 Temmuz sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı iken bakanlık katındaki uzmanlardan bazılarının FETÖ’nün abileri olduğunu idrak edememiş. Devletin kılcal damarlarına bile sızmış, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmak için emir almış binlerce FETÖ’cünün neler yaptığından ders çıkaramamış. Hemen yanı başındaki FETÖ’cüleri görememiş ki tarikat ve cemaatlerin uzantıları ile ilgili protokol yapmaya devam edileceğini söylüyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 975 bin öğretmeni varken neden tarikat ve cemaatlere ihtiyaç duyuluyor Sayın Tekin? 975 bin öğretmenin yapamadığı neyi bu uzantılar yapabiliyor? Öğretmenler yetersiz mi kalıyor?

KÖY ÇOCUKLARI BU TARİKAT VE CEMAATLERİN UZANTILARINA TESLİM EDİLDİ BU YATILI OKULLARI KİM KAPATTI SAYIN BAKAN?

Tarikat ve cemaatler 1980 sonrası oluşan siyasi ortamdan en çok yararlanan gruplardır. Neredeyse tüm siyasi partiler, özellikle muhafazakar partilerin bu yapılarla ittifak kurmaları cemaat ve tarikatların büyümelerine neden oldu. 1985 sonrası tarikat ve cemaatleri din öğretimi ve maneviyat eğitimi dışına çıktılar. Sahip oldukları kaynakları ticari/mali kazanç elde etmek için seferber ettiler. Özellikle 2002 sonrası devlet bürokrasisinde örgütlenmeleri hız kazanmış ve konumlarını kendi mensupları lehinde kullanarak devlet içerisindeki liyakat sistemini yerle bir ettiler. 2000’ler sonrasında ise holdingler kurarak okul ve öğrenci yurtları hızla çoğaldı. Köylere kadar sirayet ettiler. 2002 sonrası yatılı okulların birer birer kapatılması ile köy çocukları bu tarikat ve cemaatlerin uzantılarına teslim edildi. Bu yatılı okulları kim kapattı Sayın Bakan?

TARİKAT VE CEMAATLERİN UZANTISI VAKIF VE DERNEKLERE 49 YILLIĞINA KAMU TAŞINMAZLARININ BEDELSİZ OLARAK VERİLMESİ SAĞLANDI

AKP’nin iktidara gelmesi ile tarikat ve cemaatlere ait vakıf ve dernekler AKP’li belediyelerden çok ciddi destekler aldılar. Bu oluşumlara belediyeler tarafından ayni ve nakdi yardımlar yapıldı. 2018 öncesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından vakıf-dernek ve okullara 852 milyon lira bütçe aktarıldı. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesinden aktarılan 852 milyon lira, MEB’in yatırım bütçesinin o dönemde altıda biri kadardı.

21 yıllık AKP iktidarı boyunca bu uzantıların önündeki engellerin tamamı kaldırıldı. Yapılan çeşitli yasal düzenlemeler ile tarikat ve cemaatlerin uzantısı vakıf ve derneklere 49 yıllığına kamu taşınmazlarının bedelsiz olarak verilmesi sağlandı. Bu yapılara yurtlarında kalan öğrenciler için barınma ve beslenme desteği sağlandı. Tüm bu düzenlemeler sonucunda eğitim dinselleştirildi. Eğitimciler sindirildi. Çağdaş, laik eğitim sonlandırıldı.

İşte kız öğrencilerin voleybol maçını erkek öğrencilerin izlemesine bile izin vermeyen bir zihniyet hortladı. Yusuf Tekin tarikat ve cemaatlerin isteklerini yerine getirmeyi derhal bırakmalıdır.

Sayın Yusuf Tekin, Atatürk’ün “Efendiler! Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müridler ve mensuplar memleketi olamaz. En hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır!” sözlerini hafızanıza kazıyınız. Ve derhal o makamı boşaltınız…

Etiketler
Milli Eğitim Bakanlığı Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yusuf Tekin Tarikat Cemaat Öğretmen