Yapımı 12 Saat Sürüyor, Sabah Akşam Yeniyor: Her Kaşığı Şifa Bombası Diye Biliniyor, Bir Kez Yiyen Bağımlı Oluyor
Gaziantep mutfağının köklü lezzetlerinden beyran, 12 saatlik pişme süresine rağmen her mevsimde yoğun ilgi görüyor. Et, pirinç ve baharatlarla hazırlanan bu geleneksel yemek, sıcak havalarda dahi sofralardan eksik olmuyor.
Gaziantep denince akla gelen ilk lezzetlerden biri olan beyran, yüzyıllardır süregelen tarifini koruyarak hem kışın hem de yazın sofraları süslemeye devam ediyor. Et, pirinç, sarımsak ve bol baharatla hazırlanan bu güçlü lezzetin hazırlanışı tam 12 saati buluyor. Özellikle sabah kahvaltılarında tercih edilen bu yemek, sıcak yaz günlerinde dahi ilgi görmeye devam ediyor.
YÜKSEK SICAKLIĞA RAĞMEN VAZGEÇİLMİYOR
Gaziantep’te yaz sıcaklıkları 40 derecenin üzerine çıksa da beyrana olan talep hiç azalmıyor. Lokantalar sabahın erken saatlerinden itibaren dolarken, ustalar ocak başında harıl harıl çalışıyor. Kentin birçok noktasında beyran servisi sabahın ilk ışıklarından gece geç saatlere kadar devam ediyor.
KAZANLARDA BAŞLAYAN UZUN YOLCULUK
Beyranın hazırlanma süreci oldukça zahmetli. Önce etler büyük kazanlarda saatlerce haşlanıyor. Yaklaşık 6 saat boyunca kemikli etler pişiriliyor, ardından etler çıkarılıp kemiklerin iliği suya geçene kadar 6 saat daha kaynatılıyor. Elde edilen et suyu daha sonra pirinç, iç yağı, sarımsak ve baharatlarla harmanlanarak tabakta son halini alıyor. Üzerine eklenen et parçalarıyla birlikte beyran, sofraya hazır hale geliyor.
ŞİFA KAYNAĞI OLARAK GÖRÜLÜYOR
Beyran, yalnızca lezzetiyle değil, doğal antibiyotik özelliği taşıyan içeriğiyle de dikkat çekiyor. İçerisindeki sarımsak, karabiber ve pul biber gibi malzemeler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirdiği belirtiliyor. Beyran ustası Ömer Yozbatıran, bu yemeğin her yaştan insan için hem şifa hem de enerji kaynağı olduğunu vurgulayarak, “Beyran yiyen terler ama hastalanmaz” diyor.
"DİŞİMİZ AĞRISA BİLE BEYRAN İÇERİZ"
Sıcak havaya rağmen beyrandan vazgeçmeyen Gaziantepliler ise bu lezzeti her koşulda sofralarında görmek istiyor. 45 derece sıcakta beyran yemeye gelen vatandaşlardan Tuncay Andı, “Beyran bizim kültürümüz. Yaz kış demeden içeriz. Sabah da akşam da tüketiriz. Hatta dişimiz ağrısa bile beyran içeriz, çünkü şifa veriyor” diyerek beyranın halk arasında ne denli önemli bir yere sahip olduğunu dile getiriyor.
Gaziantep’in UNESCO tarafından gastronomi alanında “yaratıcı şehir” ilan edilmesinde rol oynayan en önemli yemeklerden biri olan beyran, hem geleneksel tarifini hem de halkın ilgisini korumaya devam ediyor. Sıcakla ateşin buluştuğu ocaklardan çıkan bu eşsiz lezzet, Gaziantep mutfağının en güçlü temsilcilerinden biri olmaya devam ediyor.
Kaynak: İHA
