Bakırköy, Mecidiyeköy, Eminönü, Beşiktaş, Taksim... İstanbul'un İlçelerinin İsimleri Nereden Geliyor? İşte Semtlerin Şaşırtan Hikayeleri
İstanbul’un semt isimleri sadece birer yer adı değil, her biri köklü tarihlerin ve ilginç hikayelerin izlerini taşıyor. Beşiktaş’tan Taksim’e, Şaşkınbakkal’dan Horhor’a kadar birçok semtin isminin arkasında dikkat çekici rivayetler ve tarihi olaylar yatıyor. İşte İstanbul’un ilçelerinin arkasında yatan şaşırtıcı hikayeler...
Tarihi, doğal güzellikleriyle dünyanın en dikkat çeken şehirlerinden biri olan İstanbul, sadece manzarasıyla değil, sokak sokak taşıdığı geçmişiyle de büyülüyor. 15 milyonu aşkın nüfusuyla Türkiye’nin en kalabalık şehri olan İstanbul’da kimi semtler adeta birer şehir nüfusuna sahipken, bu semtlerin isimleri de her zaman merak konusu oldu. Bazı semt isimleri tarihi olaylara dayanırken, bazıları ise ilginç rivayetlerle günümüze kadar ulaştı. İşte İstanbul’un ilçelerinin arkasında yatan şaşırtıcı hikayeler...
BAKIRKÖY
Bizans döneminde “Makrohori” yani “uzun köy” olarak anılan semt, zamanla “Makriköy” adını aldı. 1925 yılında Atatürk’ün talimatıyla Türkçeleştirme politikası kapsamında “Bakırköy” ismini aldı.

BEŞİKTAŞ
İstanbul’un fethi sırasında küçük bir Rum köyü olan bu bölgeye, Barbaros Hayrettin Paşa’nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taş direkten dolayı “Beşiktaş” adı verildiği söyleniyor.
TAKSİM

Adını, Osmanlı döneminde yapılan ve kente su dağıtımı yapılan "maksem" adı verilen yapıdan alıyor. Su yollarının burada "taksim" edilmesi yani bölüştürülmesi, semtin ismini oluşturdu.
EMİNÖNÜ
Fatih Sultan Mehmet döneminde burada yer alan "Gümrük Eminliği" binasından dolayı bölge "Eminlik önü" olarak anılmaya başlandı ve zamanla "Eminönü"adını aldı.
BEBEK

Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet, Rumeli Hisarı’nın yapımı sırasında bölgeyi koruması için "Bebek Çelebi" lakaplı bir subayı görevlendirir. Semt ismini bu subaydan alır.
KABATAŞ
Güngörmez Kilisesi’nin yıldırım sonucu patlamasıyla taş parçalarından biri bu bölgeye düşer. Rivayete göre bu taş, semte adını verir: Kabataş.
GÖZTEPE
1329 yılında kurulan bir Ahi tekkesinde, Bizans’ı gözetleyen “Gözcü Babalar” bulunuyordu. Bu gözcülerden birinin burada gönüllü kalması nedeniyle semtin adı zamanla Göztepe’ye dönüşür.

KALAMIŞ
Rumca “kalamis” yani “sazlık” kelimesinden türeyen isim, bölgede yoğun sazlık alanlar bulunmasıyla anlam kazanır.
ŞAŞKINBAKKAL
Yerleşim yokken, yalnızca birkaç çiftlik evi bulunan bu alanda açılan ilk dükkânın sahibi şaşkınlıkla karşılandığı için halk arasında “Şaşkın Bakkal” olarak anılır.

BOMONTİ
1890’da kurulan Bomonti Bira Fabrikası, semtin adının kaynağı olur. İsviçreli Bomonti kardeşlerin kurduğu fabrika zamanla semtin kimliğini şekillendirir.
MECİDİYEKÖY
Sultan Abdülmecid döneminde yerleşimin başladığı bu bölgede muhacirlere toprak verilmesi üzerine padişahın ismiyle “Mecidiyeköy” olarak anılmaya başlar.

NİŞANTAŞI
Osmanlı döneminde yapılan okçuluk yarışlarında okun düştüğü yere dikilen “nişan taşları” bu semtin isim kaynağıdır. III. Selim ve II. Mahmud’un da ilgisini çeken bu bölge zamanla Nişantaşı ismini alır.
CADDEBOSTAN & BOSTANCI
Bir dönem "Cadı Bostanı" olarak anılan bölge, Bostancı birliklerinin sık denetimiyle huzura kavuşur ve adı "Caddebostan"a evrilir. Aynı denetim mekanizmasından ismini alan "Bostancı" ise bu birliklerin adını taşır.
MERTER
Bölge, daha önce Ahmet Merter’e ait bir çiftliğe ev sahipliği yapıyordu. Zamanla bu geniş araziye yerleşim artınca semt, sahibinin soyadıyla anılmaya başlandı.
UNKAPANI
İki farklı rivayet vardır. İlki, burada buğday tartmak için kullanılan "kapan" adındaki teraziler nedeniyle, diğeri ise un dağıtım yeri olması nedeniyle "Unkapanı" ismiyle anıldı.

TOPKAPI
Fatih Sultan Mehmet’in fetihten sonra İstanbul surlarına yerleştirdiği toplar, bu bölgeye "Topkapı" adının verilmesine neden oldu. Toplar uzun süre burada sergilenmiştir.
HORHOR
Fatih Sultan Mehmet’in burada yürürken yerin altından gelen su sesleri üzerine "Hor hor ses geliyor, buraya bir çeşme yapılsın" demesiyle, çeşmeye ve semte bu isim verilmiştir.
ARNAVUTKÖY
Fetihten sonra Arnavutluk’tan getirilen halkın bu bölgeye yerleştirilmesiyle, semt "Arnavutköy" adını aldı. Bizans döneminde ise bölgenin adı "Hestai" ve "Anaplus" olarak biliniyordu.
Kaynak: Haber Merkezi
İstanbul’da En Çok ve En Az Konut Satılan İlçeler Belli Oldu: Bakırköy, Bahçelievler, Esenyurt, Başakşehir... Yatırımcıların Yeni Rotası O Semt OlduEkonomi