Hablemitoğlu davasında çöküşe giden yol: Mahkeme, Sabah gazetesi yöneticisini tanık olarak dinleyecek

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesine ilişkin açılan ve tutuklu sanığın kalmadığı davada 4 Aralık'ta ara karar açıklandı. Sabah Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek'in dinlenmesine hükmedildi. Şimşek'in savcı Zafer Ergün'le bağlantısı ortaya çıkmıştı.

Hablemitoğlu davasında çöküşe giden yol: Mahkeme, Sabah gazetesi yöneticisini tanık olarak dinleyecek

Cumhuriyet tarihinin en kritik faili meçhul cinayetlerinden biri olarak görülen, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesine ilişkin açılan dava çıkmaza doğru gidiyor.

Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002'de Ankara Çankaya'daki evinin önünde öldürülmesine ilişkin açılan davanın Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 21’inci duruşmasında ara karar açıklandı. 10 sanığın yargılandığı, dava kapsamında tutuklunun kalmadığı dosyada mahkemenin verdiği ara kararda, Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın başında bulunduğu Turkuvaz Medya’ya bağlı Sabah gazetesinin haber koordinatörü Abdurrahman Şimşek’in tanık olarak dinlenmesine hükmedildi.

Ara kararda eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı şimdiki Anayasa Mahkemesi Üyesi İrfan Fidan ile dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı, bugünün Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan’ın dosya kapsamında tanık olarak dinlenmesi talebi de reddedildi.

Peki İrfan Fidan, Mustafa Çalışkan ve Abdurrahman Şimşek’in isimleri neden ara kararda geçti? Bu isimlerin tanık olarak dinlenilmeleri neden istenildi?

İDDİANAME İFADELER ÜZERİNE KURULDU

FETÖ lideri Fethullah Gülen ve emekli Albay Levent Göktaş'ın da aralarında bulunduğu 10 sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, 21 Kasım'da Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti. İddianamede, Gülen, FETÖ yöneticilerinden Mustafa Özcan, Aydın Köstem ve eski MİT’çi Enver Altaylı, Hablemitoğlu'nu tasarlayarak öldürmeye azmettirmekle suçlandı.
Savcı Zafer Ergün’ün hazırladığı 364 sayfalık iddianame bulgulardan çok tanık beyanlarına dayanıyordu. İddianamede dayanak gösterilen ifadeler çoğunlukla Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen eski Yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır’a aitti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bozkır’ın MİT tarafından yakalanıp ülkeye getirilmesini “MİT uzunca süredir suikastin zanlılarından olan Nuri Gökhan Bozkır’ın izini sürüyordu. İstihbaratımız bu kişinin Ukrayna’da saklandığını tespit etti. Bu kişi Hablemitoğlu cinayetinin zanlısı olarak hesap veriyor” sözleriyle duyurmuştu.

Ancak Bozkır, iddianamenin kabul edilmesinin ardından başlayan duruşmalarda, verdiği savcılık ifadelerini yalanladı. Bozkır, FETÖ kumpası Ergenekon davasında “Ergenekon’un 1 numarasını tanıdığını” ileri süren ve tanık da olan Zihni Çakır’ın telkinleriyle hareket ettiğini belirtti.

“DOSYADAKİ EVRAKLARI BANA GÖNDERİP SORU SORARDI”

Dava henüz soruşturma aşamasındayken Çakır’ın kendisini yönlendirdiğini öne süren Bozkır, Çakır ile iddianameyi yazan savcı Zafer Ergün’ün sık sık görüştüğünü iddia etti. Bozkır, “Zihni Çakır dosya içindeki evrakları bana gönderip sorular sorardı. Bal köpüğü renkte bir aracın fotoğrafını da gönderip sanıklardan Tarkan’ın gönderip göndermediğini sormuştu” dedi.

İDDİANAMEYE KOYULAN İFADE: EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDEKİ GÖRÜŞME

Bununla birlikte Bozkır, yapılan çapraz sorgularda, Zihni Çakır ile tanıştıktan sonra FETÖ üzerine konuştuklarını, Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili bilgisinin olduğunu ardından Çakır tarafından İstanbul TEM Şube Müdürlüğü’ne yönlendirdiğini anlattı.

Bozkır, 2014 yılında, Çakır’ın yönlendirmesiyle İstanbul TEM Şube Müdürlüğü’ne dört defa gittiğini, dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan ve dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan ile görüştüğünü ifade etti. Bozkır bu görüşmede, MİT TIR’ları ve Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili önemli bilgiler verdiğini ancak ifadelerinin resmiyete dökülmediğini belirtti.

HABLEMİTOĞLU AİLESİNİN AVUKATI TANIK OLARAK DİNLENMELERİNİ İSTEDİ

Dava sürecinde “cinayetin kara kutusu” olarak görülen Bozkır’ın, İrfan Fidan ve Mustafa Çalışkan ile görüştüğüne dair ifadeleri iddianamede de yer almıştı. Bozkır’ın duruşmalarda da söz konusu görüşmeden bahsetmesi ve ifadelerinin dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Fidan tarafından resmiyete dökülmemesi soru işaretlerini de artırdı. Bunun üzerine Hablemitoğlu Ailesi’nin avukatı son duruşmada Fidan ve Çalışkan’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Ancak mahkeme talebi reddetti. Mahkemenin, belki de dosyanın seyrini değiştirecek tanıklığın yapılacağı talebi reddetmesi dikkat çekiciydi.

“2020 YILI ŞUBAT AYINDA ABDURRAHMAN ŞİMŞEK YANIMA GELDİ BANA ‘2 YIL YATARSIN ÇIKARSIN’ DEDİ”

Bozkır’ın ismini verdiği bir diğer isim ise Turkuvaz Medya’ya bağlı Sabah gazetesinin haber koordinatörü Abdurrahman Şimşek’ti. Bozkır; Şimşek’in, Ukrayna’dayken kendisini ziyaret ettiğini söyledi ve “2020 yılı şubat ayında Abdurrahman Şimşek yanıma geldi. Benim şoförüm aldı onu havaalanından. İş yerime geldi. Elinde soruşturma dosyasından bilgiler vardı. Bana gösterdi. Bana ‘2 yıl yatarsın çıkarsın’ dedi” diye konuştu.

Bozkır, verdiği bilgilerin daha önce Ferhat Ünlü ve Abdurrahman Şimşek tarafından söylendiğini iddia etti.

DURUŞMADA KONUŞMALAR GÖSTERİLDİ, SAVCIYA YAKIN OLDUĞUNU KABUL ETTİ

Bozkır’ın, iktidara yakın olan ve geçmişteki birçok siyasi davada ismi geçen Abdurrahman Şimşek ile Zihni Çakır’ın soruşturma savcısı Zafer Ergün ile görüştüğüne yönelik ifadeleri ise 15 Mayıs’taki duruşmada kanıtlandı.

15 Mayıs’taki duruşmada konuşan Bozkır, “Altaylı ve Mustafa Özcan ismini bana veren Çakır’dır. Ben bu isimleri bilmiyordum. Bana o verdi hatta Ferhat Ünlü ve Abdurrahman Şimşek’in de bu konuda yazdıklarını bana söyleyen Çakır’dır” dedi.

Bunun üzerine duruşma sırasında, Bozkır’ın, Zihni Çakır ile yazışmaları gösterildi. Çakır da Zafer Ergün ile irtibatlı olduğunu itiraf etti. Çakır ayrıca savcının kendisine gönderdiği araç fotoğrafını Bozkır’a ilettiğini kabul etti. Çakır ile Ergün’ün yazışmaları da duruşma salonunda bulunanlara gösterildi.
Bozkır’ın, MİT tarafından uğradığını iddia ettiği işkenceye dair Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi tarafından hazırlanan rapor da bu duruşmada mahkemeye sunuldu. Bozkır, günlerce çıplak bırakılıp dövüldüğünü, ailesiyle tehdit edildiğini anlattı. Raporda, Bozkır’ın ağır işkence gördüğünün tespit edildiği ifade edildi.

CİNAYETİ İŞLEDİĞİ SÖYLENEN KİŞİ YURTDIŞINDA GÖREVDE ÇIKTI: TAHLİYE EDİLDİLER

Henüz Hablemitoğlu cinayeti davası soruşturma aşamasındayken savcı Zafer Ergün’ün, Çakır ve Şimşek ile irtibat kurarak Bozkır’ı yönlendirdiğinin ortaya çıkması davanın dayandığı temele zarar verdi. Nitekim 16 Mayıs’ta devam eden duruşmada ise cinayeti işlediği öne sürülen Tarkan Mumcuoğlu’nun, cinayet tarihinde Kazakistan’da görevde olduğuna dair sürpriz tanıklar ifade verdi. Ardından mahkeme tutuklu sanıkların “mevcut delil durumunun sanıklar lehine değişmesi ihtimali nedeniyle” tahliyesine karar verdi.

MAHKEMEDEN SUÇ DUYURUSU: TETİĞİ KİM ÇEKTİ?

Mahkeme ayrıca, 16 Mayıs’taki duruşma sonrasında, “tetiği çeken asli failin kim olduğunun tespiti, bu fail tespit edilir ise dosyadaki sanıklar ile veya olayda başkaca şahıslar var ise bu şahıslar ile tespitinin yapılması hususunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına” karar verildiğini açıkladı.

DAVA ÇÖKÜŞE DOĞRU GİDİYOR

Aradan geçen 7 ayda herhangi bir soruşturma açılmazken dava da karanlığa sürüklenmeye devam etti. Tanıklar ve Bozkır’ın yalanladığı ifadeleri üzerine kurulu davada somut delillere ulaşılamadı.
Gazeteci Müyesser Yıldız’ın aktardıklarına göre, 4 Aralık’taki duruşmada Hablemitoğlu ailesinin avukatı Simanur Saldere de bu duruma “Mevcut durum itibarıyla dava yalnızca tanık dinlenmesinden ibaret hale gelmiştir. Somut ve maddi olguları toplamak bizim görevimiz olmadığından taleplerimiz bunlardan ibarettir” diyerek dikkat çekti ve Abdurrahman Şimşek’in dinlenmesini talep etti.

İrfan Fidan ve Mustafa Çalışkan’ın dinlenmesi talebini reddeden mahkeme, Şimşek’in tanık yapılmasını kabul etti.

Savcı ile irtibatlı olduğu ortaya çıkan ve firari olduğu dönemde Bozkır’ı Hablemitoğlu soruşturması kapsamında yönlendirdiği söylenen Şimşek’in 4 Mart 2024 tarihindeki duruşmaya katılıp katılmayacağı ise merak konusu.

Etiketler
FETÖ Levent Göktaş - Hablemitoğlu suikastı Necip Hablemitoğlu Dava Furkan Karabay Mahkeme Ankara Suikast Savcı İddianame