Adliye saldırısını AYM ile hesaplaşmaya alet ettiler

Hükümete yakın medya, adliyeye yönelik gerçekleşen saldırıyı da AYM’yle olan kavgalarına taşıdı. Peki “AYM’den DHKP-C'li terörist Emrah Yayla hakkında şoke eden ‘hak ihlali’ kararı!” başlıklı haberin perde arkası ve hak ihlali kararının gerekçesi neydi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın ağabeyi Serhat Albayrak'ın başında olduğu, Turkuvaz Medya Grubu'na bağlı Sabah gazetesi, Emrah Yayla üzerinden AYM’yi hedef aldı.

Bugün öğle saatlerinde İstanbul Adliyesi C Kapısı önünde silah çatışma gerçekleşti. Çatışmada, eylemciler Emrah Yayla ve Pınar Birçok’un polis tarafından etkisiz hale getirildiği, bir vatandaşın ise hayatını kaybettiği bildirildi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Emrah Yayla ve Pınar Birçok’un DHKP-C üyesi olduklarını açıkladı.

SABAH GAZETESİ, ADLİYE SALDIRISI ÜZERİNEN AYM’Yİ HEDEF ALDI

Saldırının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın ağabeyi Serhat Albayrak'ın başında olduğu, Turkuvaz Medya Grubu'na bağlı Sabah gazetesi, Emrah Yayla hakkında bir haber yayımladı.

İlker Turak imzalı haberde, Emrah Yayla hakkında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), hak ihlali kararı verdiği ifade edildi. AYM’nin, milletvekilliği düşürülen Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararları üzerine MHP ve AKP’nin sık sık hedef alındığı günlerde Yayla haberinin “AYM’den DHKP-C'li terörist Emrah Yayla hakkında şoke eden ‘hak ihlali’ kararı!” başlığıyla verilmesi ise dikkat çekti.

Hükümete yakın medya, adliyeye yönelik gerçekleşen saldırıyı da AYM’yle olan kavgalarına taşıdı.

Adliye saldırısını AYM ile hesaplaşmaya alet ettiler - Resim : 1

“ADİL YARGILANMA HAKKI İHLAL EDİLDİ”

2016 yılında tutuklanan Yayla, silahlı terör örgütüne üye olma suçu ile başka suçlardan aldığı cezaların infazı kapsamında Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilmişti.

Hakim karşısına çıkmak isteyen ve duruşma salonunda avukatı ile savunma yapmayı talep eden Yayla, SEGBİS ile duruşmaya katılmak zorunda kalmıştı. Yayla, duruşmaya katılma talebinin reddedilmesi üzerine AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu.

AYM söz konusu kararında, bireysel başvuruda bulunan Emrah Yayla’nın, duruşma salonunda savunma yapma talebinin reddedilmesini değerlendirmişti. AYM, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine karar vermişti.

Anayasa Mahkemesi bu kararında, kişilerin istemine aykırı olarak SEGBİS yoluyla duruşmaya katılmasının duruşmada hazır bulunma hakkına yönelik bir müdahale teşkil ettiğini tespit etmişti.

AYM tespitinde, “Tarafların duruşmada hazır bulunma hakkı hem savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamakta hem de silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine işlerlik kazandırır” demişti.

CAN ATALAY KARARLARI VE AYM’NİN HEDEF TAHTASINA KONDUĞU SÜREÇ

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin yıllardır kapatılsın çağrısı yaptığı ve terörle suçladığı AYM'nin üyeleri hakkındaki Yargıtay'ın suç duyurusu yargıdaki krizi ve gruplar arasındaki savaşı gözler önüne sermişti.
AYM’nin, Can Atalay’ın tahliyesinin gerektiğine hükmetmesi MHP ve yargıdaki diğer gruplara yeniden saldırı fırsatı doğurmuştu.

AYM’nin kararının gereğini yerine getirmesi gereken İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, günlerce karar vermeden beklemiş, Feti Yıldız ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan gelen açıklamalara paralel olarak dosyayı Yargıtay’a göndermişti.

Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde TİP Hatay Milletvekili seçildi. Anayasa Mahkemesi (AYM), mazbatası verilmesine rağmen tahliye edilmeyen Atalay hakkında iki kez hak ihlali kararı vermişti. Ancak hem İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hem de Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM'nin kararını tanımamıştı.