DEVA Partili Ekmen'den 'AYM'nin Yıl Dönümü' Eleştirisi: 'Bu Tercih Mahkemenin Bağımsızlığına Müdahaledir'
DEVA Partili Mehmet Emin Ekmen, Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıl dönümünün Dolmabahçe Sarayı’nda kutlanmasını eleştirerek, “Bu tercih mahkemenin tarafsızlığına müdahaledir” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Anayasa Mahkemesi'nin 63. kuruluş yıl dönümünü kutladı. Ekmen, "Mahkeme anayasal kurumların, kurumsal hafızanın tasfiye edildiği bir dönemde zor da olsa hayatta kalabilmeyi becermiştir" ifadelerini kullandı ve bu süreçte emeği geçen mahkeme yönetimine ve üyelerine teşekkür etti.
DOLMABAHÇE SARAYI ELEŞTİRİSİ
Ancak yıl dönümü kutlamalarının, Anayasa Mahkemesi'nin kendi binasında veya tarafsızlığı simgeleyen bir başka yargı mekanında değil de Dolmabahçe Sarayı’nda yapılmasını eleştiren Ekmen, “Adeta Cumhurbaşkanı'nın ayağına gidilerek yapılan bu kutlama kabul edilemez” dedi. Mahkemenin bağımsızlığının ve tarafsızlığının ciddi şekilde zedelendiğini kaydeden Ekmen, "Anayasa Mahkemesinin 63. kuruluş yıl dönümünü kutluyorum. Mahkeme anayasal kurumların, kurumsal hafızanın tasfiye edildiği bir dönemde zor da olsa hayatta kalabilmeyi becermiştir. Buna katkı sunan mahkeme yönetimi ve üyelerine teşekkür ederiz. Ancak yıl dönümüne ilişkin programın, Anayasa Mahkemesinin kendi binasında ya da tarafsızlığını simgeleyen başka bir yargı mekanında değil de adeta Cumhurbaşkanı'nın ayağına kadar gidilerek Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirilmesi kabul edilemez." diye konuştu.
'KAYGI VERİCİ'
Ekmen açıklamasında, kararları sistematik şekilde uygulanmayan, üyeleri hakkında suç duyurularında bulunulan ve kapatılması tartışmaya açılan bir yüksek mahkemenin bağımsızlığına sahip çıkılması gerektiğini belirtti. Yaşanan süreci “kaygı verici” olarak nitelendiren Ekmen, devletin kurumlar, kurallar ve sembollerle yönetildiğini ve bu üç temel ilkenin ağır şekilde ihlal edildiğini söyledi.
Ekmen, şunları kaydetti:
"Bu şehir ve mekan tercihi, Mahkemenin bağımsızlığına ve varlık sebebine doğrudan müdahale niteliğindedir. Kararları sistematik biçimde uygulanmayan, üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulan, hatta kapatılması dahi tartışmaya açılan bir yüksek mahkemenin meşruiyetine ve tarafsızlığına sahip çıkılması gerekirken sürüklendiği bu durum, son derece kaygı vericidir. Devlet; kurumlar, kurallar ve sembollerle yönetilir. Bu üç ölçütün ağır ihlali ile Mahkemenin şahsı manevisi ağır bir şekilde ezilmiştir. Acıdır ki bu bilek bükme hareketinin mağduru hukuk devletinin kendisi ve vatandaşların hukuk güvenliğidir. Hukukçu, siyasetçi ve vatandaş olarak bu mesajı reddediyorum"