Darbe mağduru askerler: TSK kadrolarını Fethullahçı çeteye teslim eden süreçten ders alınmadığı anlaşılmaktadır

ADAM-DER, "TSK kadrolarını Fethullahçı çeteye teslim eden süreçten ders alınmadığı anlaşılmaktadır. Bugün de TSK başka tarikat müritleri ile dolduruluyor. Üst düzey komuta heyeti gaflet ile seyrediyor; MSB Yaşar Güler ise, 'basit disiplinsizlik' diyerek örtbas etmeye çalışıyor" açıklamasını yaptı.

Darbe mağduru askerler: TSK kadrolarını Fethullahçı çeteye teslim eden süreçten ders alınmadığı anlaşılmaktadır

Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER) Yönetim Kurulu, 10 Kasım'da Tuzla Piyade Okulu'nda bir teğmenin Atatürk fotoğrafını yakasına takmaması ve sonrasında gelişen olaylara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

"SÖZ KONUSU KAVGA BASİT BİR DİSİPLİNSİZLİK OLAYI DEĞİLDİR"

Bugün yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

"Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde Mustafa Kemal Atatürk’ün anısı etrafında tarikatçı/Atatürkçü kavgalarına ilişkin haberleri ve bu olaylar karşısında komuta heyetinin gafletini ibretle üzüntüyle izliyoruz.

'Teğmenler kavgası' ve benzeri başlıklarla medyaya yansıyan haberlere göre, Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni’nde Atatürk fotoğrafını yakasına takmayan tarikat mensubu teğmenler ile buna tepki gösteren Atatürkçü teğmenler arasında arbede çıktı. İktidar beslemesi bir gazetede ise 'Teğmen cuntası' başlıklı metinde, Atatürkçü teğmenler darbeye hazırlanmakla suçlanıp hedef gösterildiler. Bunun üzerine Milli Savunma Bakanlığı, olayı 'basit disiplinsizlik' saydı; kavganın taraflarının ve ilgili birlik komutanlarının açığa alındıklarını duyurdu.

Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği ADAM-DER olarak uyarıyoruz. Söz konusu kavga basit bir disiplinsizlik olayı değildir. Daha önce de benzer kavga haberleri medyaya yansıdı. Kim bilir, başka birliklerde medyaya yansımayan benzer nice kavgalar yaşanmıştır.

"TSK'NİN 356 GENERAL VE AMİRALİNDEN 166'SI FETULLAHÇI DARBE GİRİŞİMİNE KATILDI"

Bu kavgalar şaşırtıcı görülmemelidir. Bu kavgalar, emperyalizmin Yeşil Kuşak stratejisi çerçevesinde, özellikle 12 Eylül 1980 faşist darbesinden bugüne, askeri okulların ve TSK kadrolarının yüz yıllar öncesinde kalmış dinsel dogmaları yaşam rehberi edinmiş müritler ile doldurulmasının kaçınılmaz sonucudur. Özellikle 2000’li yıllarda, Fethullah Gülen Cemaati (resmi adıyla FETÖ) başta olmak üzere, cemaat tarikat adlı çağ dışı yapılanmaların mensubu müritlere sorular önceden verilerek tam puanla askeri okullara girmeleri sağlandı. Her şeye karşın okullara girebilen Atatürkçü demokrat, laik, solcu aile mensubu öğrenciler şok mangası uygulamaları ile işkenceye tabi tutularak elendiler. Sivil bürokraside olduğu gibi TSK’de de 'Cemaat tarikat ne istediyse verildi'. Darbeci çete 'askeri vesayete karşı mücadele' iddiasıyla mevcut siyasal iktidar eliyle beslenip büyütüldü. Üst düzey komuta heyeti, TSK’nin Yeşil Kuşak stratejisi çerçevesindeki bu dönüşümünü ve başkalaşımını gaflet ve dalalet ile seyretti. Sürecin kaçınılmaz sonucu olarak, 15-16 Temmuz 2016 gecesi, TSK’nin 356 general ve amiralinden 166’sı Fethullahçı darbe girişimine katıldı.

Ne mutlu ki darbe girişimi bastırıldı. Ancak TSK kadrolarını Fethullahçı çeteye teslim eden süreçten ders alınmadığı anlaşılmaktadır. Bugün de TSK ve sivil bürokrasi başka tarikat müritleri ile dolduruluyor. Üst düzey komuta heyeti gaflet ile seyrediyor; MSB Yaşar Güler ise, 'basit disiplinsizlik' diyerek örtbas etmeye çalışıyor. Yaşar Güler’e, 15-16 Temmuz 2016 gecesi, TSK’ye doldurulmasına seyirci kaldığı tarikatçı kadrolar tarafından dizleri üstünde onursuzca sürüklendiğini anımsatıyoruz!

"LAİKLİK ANAYASA'NIN AMİR HÜKMÜDÜR"

Vurguluyoruz ki, laiklik, demokrasinin ve hukuk devletinin vazgeçilmez önkoşuludur. Mevcut siyasal iktidarın laikliğe aykırı faaliyetlerin odağı haline gelmekten Anayasa Mahkemesi kararıyla hükümlü olduğunu unutmuyoruz. Laiklik, Anayasa’nın amir hükmüdür. Sivil bürokrasiden sonra TSK’nin de laikliğe aykırı faaliyetlerin ve klikleşmelerin alanı haline gelmesini, üst düzey komuta heyetinin bu başkalaşımı gaflet ve dalalet ile seyretmesini kabul etmiyoruz.

"TSK'NİN CEMAAT VE TARİKAT MENSUPLARI İLE DOLDURULMASININ HESABI SORULACAKTIR"

Ülkemiz asgari demokrasi koşullarına eriştiğinde, TSK’nin çağ dışı cemaat ve tarikat mensupları ile doldurulmasının hesabı elbette sorulacaktır. Her şeye karşın vurguluyoruz ki, geleceğin demokratik laik sosyal hukuk devletinde 'TSK, egemen sınıf ve NATO ordusu olmak yerine demokratik laik sosyal hukuk devletinin ordusu olmalı, bünyesinde çağ dışı tarikat müritlerini barındırmamalı, özel şirket orduları kurulmasına itiraz etmeli, kurulmuş özel şirket ordularının lağvedilmesi için girişimde bulunmalıdır.'"

Kaynak: ANKA

Etiketler
Asker TSK Cemaat Tarikat