CHP’ye soldan eleştiri: AKP karşı devrimci ama CHP de...

Kemal Okuyan, Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı vizyon belgesine yönelik eleştirilerde bulundu. Okuyan, AKP'nin karşı devrimci olduğunu vurguladı ve CHP'nin karşı devrime teslim olduğunu söyledi. Okuyan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin partisi için zor bir başlık olduğunu kaydetti.

CHP’ye soldan eleştiri: AKP karşı devrimci ama CHP de...

Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan, soL Haber'den Ali Ufuk Arikan’ın gündeme ilişkin sorularına yanıt verdi.

Okuyan, CHP ve AKP’nin yakın zamanlarda açıkladığı vizyon belgelerine eleştiriler yöneltti. Önce Erdoğan'ın ardından da Kılıçdaroğlu'nun "vizyon" toplantılarına değinen Okuyan, "Bu düzeni korumayı misyon edinen siyasi parti ve siyasetçilerin inandırıcılık sorununu aşmak için daha büyük, daha geniş aralıklı ‘hikayeler’ yazmaları gerekiyor. Ancak malzeme sorunlu, iyi bir öykü çıkmıyor. E yazarlarda da iş yok" dedi.

Okuyan, "CHP, Türkiye’nin karşı devrimiyle bir uzlaşma istiyor ve AKP Türkiye’sine karşı direnen toplumsal kesimleri buna ikna etmeye çalışıyor" yorumunda bulunurken, önümüzdeki seçim süreci ve TKP'nin alacağı tavra ilişkin de açıklamalarda bulundu.

“TUZU KURU OLUP DA AKP’YE DÖNÜK BELLİ BİR BEKLENTİYE SAHİP OLANLARIN TEMEL DERDİ ‘ARIZA ÇIKMASIN’DIR”

İnsanlarda siyasete dair kayda değer bir beklentinin kalmadığını vurgulayan TKP lideri Okuyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kararsızların oranındaki artışın temel kaynağı bu beklentisizlik. İktidar ve muhalefete dönük bir beklentisi olanlar ise bugün ekonomik olarak toplumun daha iyi koşullarda yaşayan kesimleri. Onların sesi daha çok duyuluyor çünkü toplumsal algının şekillendiği kanalları onlar tutuyor.

İktidarın nimetlerinden fazlasıyla yararlanan, küçük azınlığı bir kenara koyacak olursak, tuzu kuru olup da AKP’ye dönük belli bir beklentiye sahip olanların temel derdi ‘arıza çıkmasın’dır. Statükonun ve aynı anlama gelmek üzere kendi statülerinin korunması, bunun sürdürülebilir olması ve riske atılmaması. ‘Türkiye Yüzyılı’nın bu kesimler dışında iddia edildiği gibi AKP’nin yoksul tabanında bir heyecan yarattığı doğru değil. Onların AKP’yle, daha doğrusu Erdoğan ile ilişkisi daha beterinden korunmaya çalışma.”

“BU İKTİSATÇILAR TÜSİAD’A, TİSK’E, TOBB’A YAKIŞIRLAR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yeni Yüzyıla Çağrı” açıklamalarına dair de eleştiriler yönelten Okuyan, “Şöyle muhteşemmiş, büyük bir heyecan yaratmış, Kılıçdaroğlu artık gerçek bir lidermiş. Bu havayı yaratmak isteyenler de statükocu. AKP ile dertleri var ama statükocular. Aynı yol” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı vizyonla ilgili Okuyan şu görüşleri ileri sürdü:

“Üretim ekonomisi, bilgi çağı, yüksek katma değerli ürün gibi kavramları öne çıkarınca bir seçenek sunmuyorsunuz. Anlatılan hep aynı. Öne çıkarılan kadrolar da aynı. Türkiye’ye çağ atlatacak ekip diye sunulan iktisatçıların dünyası o kadar sınırlı ki! İktidara talip bir partinin Genel Başkanının kendine dışarıdan baş danışman seçmesindeki tuhaflığı bir kenara koyuyorum. Bu iktisatçılar TÜSİAD’a, TİSK’e, TOBB’a yakışırlar.

CHP’den hiçbir beklentimiz yok. CHP kendi doğrusunu hayata geçiriyor. “Altı oka ihanet edildi” gibi içeriden eleştirileri yapmak için CHP’li olmak gerekir. Biz TKP’yiz. CHP’nin misyonu bugünkü düzeni muhafaza etmek, bu düzenden umut kesilmesini engellemek. Bizim CHP’ye ilişkin değerlendirmelerimiz sadece ve sadece CHP’ye ilişkin yanılsamaların önüne geçme amacını taşır.”

“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN TKP AÇISINDAN ZOR BİR BAŞLIK OLDUĞU MUHAKKAK”

Kemal Okuyan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partisinin alacağa tavra ilişkin de değerlendirmelerde bulundu:

“Cumhurbaşkanlığı seçiminin TKP açısından zor bir başlık olduğu muhakkak. Öte yandan bizim bu tür dönemeçlerde karar alırken hangi ilkeler ve önceliklerle hareket ettiğimiz de ortada. Kimileri ısrarla buraya çekmek istiyor, daha doğrusu TKP’den de alışılagelmiş kalıplarla hareket etmesini istiyor. Bu tuzağa ya da daha incelterek söyleyeyim, bu yanlışa düşmeyeceğiz. Bu nedenle izninizle biraz ayrıntıya girmek istiyorum.

Öncelikle iktidar ile muhalefet arasında hiçbir ayrım yapmadığımız eleştirisine yanıt vermek istiyorum. Bu doğru değil. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı aynı toplumsal düzeni temsil ediyor. Her iki ittifakın da belirleyici özelliği sermaye sınıfının çıkarlarını savunuyor olmaları. Bu konuda en küçük bir kuşku olmamalı. Ancak aralarında bir fark var. Cumhur İttifakı karşı devrimci bir ittifak. Cumhur İttifakı yeni bir olgu o yüzden geriye giderek tekrar vurgulayayım: AKP iktidarı karşı devrimcidir. Başından beri. Başından berinin özellikle altını çiziyorum. CHP için bu söylenemez. Karşı devrimcilik tanımı duygusal parametrelerle yapılamaz. Marksistler açısından karşı devrimcilik tarihsel bir kategoridir. Bu anlamda AKP ile CHP arasında önemli bir fark var.”

“CHP KARŞI DEVRİMCİ BİR PARTİ DEĞİL AMA KARŞI DEVRİME TESLİM OLMUŞ DURUMDA”

“CHP’liler bunun bilincinde mi sizce? Yani böyle bir kavrayış var mı ana muhalefet partisinde?” sorusuna Kemal Okuyan şu yanıtı verdi:

“Hayır yok. Olmamasının bir nedeni, ‘devrim’ kavramının fazlasıyla değersizleştirilmesi. Erdoğan ‘ben devrimciyim’ diyebiliyor düşünün artık. Ama asıl neden şu: CHP karşı devrimci bir parti değil ama karşı devrime teslim olmuş durumda. Dahası topluma da bu teslimiyeti öneriyor, hatta dayatıyor…

…CHP, AKP karşı devriminin kabullenilmesini, onunla hesaplaşılmamasını ve bu şekilde yarıda kesilmesini, bir normalleşme süreci ile Türkiye’nin yeni bir dengeye kavuşmasını öneriyor. Bu aslında bazı açılardan mümkün. Zaten bu nedenle restorasyon girişimi diyoruz. Çünkü AKP karşı devrimi bazı açılardan başarılı oldu ama AKP’nin tasarladığı Türkiye imkansız. CHP, Türkiye’nin karşı devrimiyle bir uzlaşma istiyor ve AKP Türkiye’sine karşı direnen toplumsal kesimleri buna ikna etmeye çalışıyor.”

“NORMALLEŞMEYE TOPLUMSAL BİR ONAY VERİLMESİ DURUMUNDA TÜRKİYE’NİN FELAKETİ DAİMİ HALE GELECEK”

Okuyan, “Daha kötüsünü engellemek için kabul edilemez mi bu strateji?” sorusuna “Ne münasebet! Bu strateji, daha fazlasını istemenin düzeni riske atacağını düşünen sermaye çevreleri tarafından üretildi. AKP karşı devriminin aynı şiddette devam edip, başarıya ve istikrara kavuşma olasılığı sıfır. Ancak AKP karşı devrimiyle bir anlaşmaya, uzlaşmaya, normalleşmeye toplumsal bir onay verilmesi durumunda Türkiye’nin felaketi daimi hale gelecek. Bu kadar net” diye yanıt verdi.

“CHP DÜZEN BUNA İHTİYAÇ DUYDUĞUNDA SOLU OYNAR, SOLCUYMUŞ GİBİ YAPAR”

“CHP’yi AKP karşı devrimine teslimiyetten uzak tutma, onu sola çekme bir çıkış olamaz mı? Geçmişte de bu tür çabalar oldu. Hatta biliyoruz ki CHP içinde siyaset yapan birçok kişi bunu amaçlıyor” şeklindeki soruya ise Okuyan şöyle yanıt verdi:

“CHP’nin karşı devrime teslim olma stratejisi şu ya da bu CHP yöneticisinin tercihi değil ki. Bugünkü düzenin ihtiyacı. AKP karşı devriminin AKP eliyle tescillenmesi ile Millet İttifakı eliyle onaylanması arasında bir tercih yapılacak. Burada derin bir mücadele var evet, jeostratejik dengeler açısından muazzam gergin bir hesaplaşma var Türkiye üzerinde ama halk açısından mesele bu kadar basit.

Türkiye’de düzen AKP’nin yıkımını geriye saramaz. AKP’yi İslamcı değil Osmanlıcı olarak adlandırmakta ısrarcıyız. Burada Cumhuriyetin inkarı kadar Türkiye’de sermaye sınıfının yayılma eğilimleri de var. Tam da burada CHP’yi sola çekmeye çalışmak bana trajikomik bir uğraş gibi geliyor. CHP sola çekilemez. CHP düzen buna ihtiyaç duyduğunda solu oynar, solcuymuş gibi yapar. Bunu CHP içinde kendisini solcu olarak tarif eden çok sayıda kişi olduğunu bilmeme rağmen, ki aralarında yakın dostlarım da var, açık bir biçimde söylüyorum. CHP sola çekilemez.”

Etiketler
Kemal Kılıçdaroğlu CHP Cumhurbaşkanlığı Seçim